Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kargaşa çıkarmak | tumult v. | ||
They made a great tumult last night. Dün gece büyük bir kargaşa çıkardılar. More Sentences |
||||
General | kargaşa çıkarmak | cause confusion v. | ||
General | kargaşa çıkarmak | riot v. | ||
General | kargaşa çıkarmak | incite anarchy v. | ||
General | kargaşa çıkarmak | create trouble v. | ||
General | kargaşa çıkarmak | create an uproar v. | ||
General | kargaşa çıkarmak | make an uproar v. | ||
General | kargaşa çıkarmak | tumultuate v. | ||
General | kargaşa çıkarmak | upstir v. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | kargaşa çıkarmak | raise cain v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | kargaşa çıkarmak | raise the devil v. | ||
Idioms | kargaşa çıkarmak | raise dust v. | ||
Idioms | kargaşa çıkarmak | play (up) old gooseberry [obsolete] v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Archaic | ||
Archaic | kargaşa sesi çıkarmak | hurtle v. |