Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kayınpeder | father-in-law n. | ||
The father of my wife is my father-in-law. Karımın babası benim kayınpederim. More Sentences |
||||
General | kayınpeder | father in law n. | ||
General | kayınpeder | parent-in-law n. | ||
Law | ||||
Law | kayınpeder | father in law n. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kayınvalide ve kayınpeder | parents-in-law n. | ||
I hold my parents-in-law very dear; I visit them frequently in Japan and they come to visit me. Kayınvalidem ve kayınpederimi çok severim; onları sık sık Japonya'da ziyaret ederim ve onlar da beni ziyarete gelirler. More Sentences |
||||
General | kayınvalide ve kayınpeder fobisi | soceraphobia n. | ||
General | müstakbel kayınpeder | future father-in-law n. | ||
General | eski kayınvalide ve kayınpeder | ex parents-in-law n. | ||
General | akraba (kayınvalide/kayınpeder/kayın) | in-laws n. |