Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | kazanç getiren | good adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | çok kazanç getiren iş | money-spinner n. |
General | bahşedilen kişiye kazanç getiren kilise mülkü (tarla) | glebe land n. |
General | hobi olarak yapıldığı halde kazanç getiren (iş) | nonrecreational adj. |
General | kar/kazanç getiren | commercially viable adj. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | uzun vadeli kazanç getiren | long-term adj. |
Religious | ||
Religious | bahşedilen kişiye kazanç getiren kilise mülkü (tarla) | ecclesiastical benefice n. |
Archaic | ||
Archaic | ne kazanç ne kayıp getiren | saving adj. |
Slang | ||
Slang | küçük bir zümrenin içinde bulunduğu, aşırı kazanç getiren avantajlarla dolu durum | gravy boat n. |