Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kentsel alan | urban area n. | ||
This is in nobody's interests in either rural or urban areas. Bu ne kırsal ne de kentsel alanlarda kimsenin çıkarına değildir. More Sentences |
||||
Construction | ||||
Construction | kentsel alan | urban area n. | ||
In our countries it goes without saying that projects in rural and urban areas are developed by the stakeholders. Ülkelerimizde kırsal ve kentsel alanlardaki projelerin paydaşlar tarafından geliştirildiğini söylemeye gerek yoktur. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Automotive | kentsel alan | urban area n. | ||
I welcome this report, which calls for action to guard against industrial accidents in urban areas. Kentsel alanlarda endüstriyel kazalara karşı önlem alınması çağrısında bulunan bu raporu memnuniyetle karşılıyorum. More Sentences |
||||
Construction | ||||
Construction | kentsel alan | urban sphere n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | belirli bir etkinliğin merkezi olarak görülen kentsel alan | metropolis n. |
General | nüfusu 10,000 ile 50,000 arasında olan küçük kentsel alan | micropolis n. |
General | new england ve midwest'te yer alan kentsel bölge | rustbelt n. |
Construction | ||
Construction | binaların yıkılıp tekrar inşa edildiği kentsel alan | redevelopment area n. |
Construction | kentsel alan düzenlemesi | urban area design n. |
Environment | ||
Environment | mevcut kentsel alan | existing urban area n. |
Environment | kentsel alan düzenlemesi | urban land readjustment n. |
Environment | geniş kentsel alan | supercity n. |
Geography | ||
Geography | (bir şehrin kırsal kesime genişlemesi ile şekillenen) kentsel alan | sprawl n. |