English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | loyalty n. | sadakat | ||
There are people this morning who have missed the opportunity to show the slightest institutional loyalty. Bu sabah en ufak bir kurumsal sadakat gösterme fırsatını kaçıran insanlar var. More Sentences |
||||
Common Usage | loyalty n. | bağlılık | ||
Instead, widespread corruption flourishes based on clan loyalties and mafia domination. Bunun yerine, aşiret bağlılıkları ve mafya hakimiyetine dayanan yaygın yolsuzluk gelişmektedir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | loyalty n. | bağlılık | ||
Tom gained the respect and loyalty of his employees. Tom çalışanlarının saygı ve bağlılığını kazandı. More Sentences |
||||
General | loyalty n. | bağlılık | ||
I only demand your complete loyalty. Ben sadece senin tam bağlılığını talep ediyorum. More Sentences |
||||
General | loyalty n. | vefa | ||
General | loyalty n. | bağlılık duygusu | ||
General | loyalty n. | sadıklık |