marine - Turkish English Dictionary

marine

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "marine" in Turkish English Dictionary : 38 result(s)

English Turkish
General
marine n. denizci
Sami is a former Marine.
Sami eski bir denizcidir.

More Sentences
marine n. denizcilik
The marine minister set up a special review group in order to present a coherent response to all concerned.
Denizcilik Bakanı, ilgili herkese tutarlı bir yanıt sunmak amacıyla özel bir inceleme grubu oluşturmuştur.

More Sentences
Marine
marine n. bahriye
He was a former United States Marine.
Eski bir Birleşik Devletler bahriyesiydi.

More Sentences
General
marine n. deniz askeri
marine n. deniz
marine n. deniz piyadesi
marine adj. denizle ilgili
marine adj. bahriyeli
marine adj. deniz kuvvetlerine ait
marine adj. bahri
marine adj. denizciliğe ait
marine adj. denize ait
marine adj. denizsel
Trade/Economic
marine adj. denize ya da denizciliğe ait
Institutes
marine n. (fransa'da) denizcilikten sorumlu yürütme dairesi
Dyeing
marine n. morumsu mavinin mavi kantaron renginden daha mavi ve daha mat olan orta tonu
Marine
marine n. bahriyeli
marine n. denizcilik
marine n. bir ülkenin ticari, donanma veya yük gemileri
marine n. deniz tablosu
marine n. deniz fotoğrafı
marine n. gemicilik
marine adj. bahri
marine adj. denizde yapılan
marine adj. deniz/denizcilikle ilgili
marine adj. deniz veya gemicilikle alakalı
marine adj. denizle ilgili
marine adj. deniz (ile ilgili)
marine adj. denizel
marine adj. denize ilişkin
marine adj. denizcilikle ilgili
marine adj. denizde kullanılan
marine adj. denizde kullanılmaya uygun hale getirilmiş
Environment
marine n. marin
marine adj. denize ait
Geography
marine n. illinois eyaletinde yerleşim yeri
Military
marine n. bahriyeli
marine n. deniz askeri

Meanings of "marine" with other terms in English Turkish Dictionary : 445 result(s)

English Turkish
General
marine animal n. deniz hayvanı
Lobsters belong to a class of marine animals.
Istakozlar deniz hayvanları sınıfına aittir.

More Sentences
marine resources n. deniz kaynakları
In other words, the freedom to fish must be conditional on the marine resources available.
Başka bir deyişle, balık avlama özgürlüğü mevcut deniz kaynaklarına bağlı olmalıdır.

More Sentences
marine products n. deniz ürünleri
This area is rich in marine products.
Bu bölge deniz ürünleri açısından zengindir.

More Sentences
Insurance
marine pollution n. deniz kirliliği
What about oil or marine pollution?
Peki ya petrol ya da deniz kirliliği?

More Sentences
Technical
merchant marine vessel n. ticaret gemisi
It was registered as a merchant marine vessel and then given a fishing licence.
Deniz ticaret gemisi olarak tescil edildi ve daha sonra balıkçılık ruhsatı verildi.

More Sentences
Marine
marine resources n. deniz kaynakları
In other words, the freedom to fish must be conditional on the marine resources available.
Başka bir deyişle, balık tutma özgürlüğü mevcut deniz kaynaklarına bağlı olmalıdır.

More Sentences
marine pollution n. deniz kirliliği
The Prestige disaster cast a harsh light on marine pollution.
Prestige faciası deniz kirliliğine sert bir şekilde ışık tutmuştur.

More Sentences
Biology
marine biologist n. deniz biyoloğu
Tom is studying to become a marine biologist.
Tom bir deniz biyoloğu olmak için eğitim görüyor.

More Sentences
Marine Biology
marine biology n. deniz biyolojisi
Yuriko, a marine biology grad student, fell asleep inside a fish tank and awoke covered in octopuses and starfish.
Deniz biyolojisi yüksek lisans öğrencisi Yuriko, bir akvaryumun içinde uyuyakaldı ve ahtapotlar ve denizyıldızlarıyla kaplı olarak uyandı.

More Sentences
Zoology
marine mammal n. deniz memelisi
The blue whale is the largest marine mammal, and the largest mammal on earth.
Mavi balina en büyük deniz memelisi ve dünyadaki en büyük memelidir.

More Sentences
Environment
marine pollution n. deniz kirliliği
I would like to remind you of the current situation as regards the fight against marine pollution.
Deniz kirliliğiyle mücadele konusunda mevcut durumu hatırlatmak isterim.

More Sentences
marine ecosystem n. deniz ekosistemi
We need responsible fisheries and aquaculture which allow a healthy marine ecosystem.
Sağlıklı bir deniz ekosistemine olanak tanıyan sorumlu balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliğine ihtiyacımız var.

More Sentences
marine debris n. deniz çöpü
Plastic is the most prevalent type of marine debris.
Plastik en yaygın deniz çöpü türüdür.

More Sentences
General
marine screw propeller n. gemi uskuru
marine invertebrates n. deniz omurgasızları
marine ecotourism n. deniz ekoturizmi
marine life n. deniz hayatı
marine recreation site n. deniz kenarı dinlenme alanı
marine recreation base n. denizle ilgili dinlenme alanları
marine chronometer n. deniz kronometresi
marine insurance policy n. deniz sigortası
marine sciences institute n. deniz bilimleri enstitüsü
marine hospital n. gemici hastanesi
marine sciences and fishery research grant committee n. deniz bilimleri ve balıkçılık araştırma komitesi
marine museum n. denizcilik müzesi
marine insurance n. deniz sigortası
inland marine insurance n. içsular sigortası
marine climate n. deniz iklimi
marine erosion n. deniz aşındırması
merchant marine n. ticaret gemisi
marine resources conservation n. deniz kaynaklarını koruma
mercantile marine n. ticaret filosu
marine department n. denizcilik dairesi
marine transport n. deniz nakliyatı
liability for marine accidents n. deniz kazalarında sorumluluk
marine transgression n. deniz ilerlemesi
marine algae n. deniz yosunları
merchant marine n. bir ülkenin ticari gemilerden oluşan filosu
marine engineering n. gemi mühendisliği
the marine n. bahriye
marine engine n. deniz motoru
marine law n. deniz hukuku
marine telephone n. deniz telefonu
marine radar n. deniz radarı
marine pollution n. deniz kirlenmesi
marine towing n. romörkaj
merchant marine n. ticaret filosu
marine engineer n. gemi mühendisi
marine vessel n. deniz aracı
marine shelf n. deniz sahanlığı
marine accident n. deniz kazası
marine mechanical engineering n. gemi makine mühendisliği
marine propulsion engines n. deniz motorları
brackish-marine n. acı su
marine scientist n. deniz bilimci
marine bird n. deniz kuşu
a former marine n. eski bir deniz piyadesi
marine league n. fersah
marine league n. üç deniz mili
marine museum n. balık ve diğer su altı hayvanlarını canlı olarak tutmak için su ile doldurulmuş tekne, havuz veya hazne
marine soap n. hindistancevizi yağı sabunu
marine store n. gemi levazımı
marine store n. hurda olarak satılan eski bir gemiye ait malzemeler
marine store n. gemi levazımının satıldığı dükkan
prevent marine pollution v. deniz kirliliğini engellemek
prevent marine pollution v. deniz kirliliğini önlemek
imare (institute of marine engineers) abrev. deniz mühendisleri enstitüsü
Colloquial
horse marine n. doğal ortamının dışında bulunan kimse
horse marine n. ortamda eğreti duran kimse
horse marine n. ortama yabancı kimse
Speaking
tell that to the marine expr. sen onu benim sakalıma anlat
tell that to the marine expr. sen onu külahıma anlat
Trade/Economic
marine transport n. deniz nakliyatı
merchant marine n. deniz ticaret filosu
marine risk n. deniz rizikosu
marine loan n. deniz ikrazı
marine insurance n. deniz taşımacılığı sigortası
list of marine casualties n. deniz zayiatı listesi
marine registry n. deniz sicili
marine insurance policy n. deniz sigortası poliçesi
contract of marine insurance n. deniz sigortası sözleşmesi
marine insurance broker n. deniz sigortası simsarı
marine peril n. deniz tehlikesi
marine insurance account n. deniz sigortası hesabı
marine transport n. deniz ulaştırması
ocean marine insurance n. deniz sigortası
marine loan n. deniz ödüncü
marine trade n. deniz ticareti
marine policy n. deniz sigorta poliçesi
marine loss n. deniz kaybı
marine bill of lading n. deniz konşimentosu
marine insurance n. deniz sigortası
marine contract n. deniz sözleşmesi
marine transportation n. deniz taşımacılığı
marine insurance company n. deniz sigorta şirketi
marine underwriter n. deniz sigorta simsarı
marine accident n. deniz kazası
mercantile marine n. deniz ticaret filosu
marine loss n. deniz zararı
marine engineering n. gemi mühendisliği
marine stores n. gemi levazımı
inland marine insurance n. iç deniz taşımacılık sigortası
mercantile marine n. ticaret filosu
merchant marine n. ticaret filosu
marine interest n. deniz ödüncü ve gemi borç senetleri üzerine verilen borcun faizi
merchant marine n. ticaret gemisi personeli
Law
marine court n. deniz mahkemesi
marine court n. denizcilik mahkemesi
Politics
regional marine pollution emergency response centre for the mediterranean sea n. akdeniz bölgesel deniz kirliliği acil müdahale merkezi
convention for the protection from marine pollution of the mediterranean n. akdenizin korunması sözleşmesi
baltic marine environment protection commission n. baltık denizi çevre koruma komisyonu (helsinki komisyonu)
committee for the implementation of the directive on sulphur content in marine fuels n. deniz yakıtlarının kükürt içeriği direktifinin uygulanması komitesi
g20 global marine environment protection (gmep) initiative n. g20 küresel deniz çevresinin korunması girişimi
Institutes
section of marine tourism vehicles n. deniz turizmi araçları şube müdürlüğü
department of marine tourism n. deniz turizmi dairesi başkanlığı
section of marine tourism establishments n. deniz turizmi tesisleri şube müdürlüğü
turkish marine environment protection association (turmepa) n. deniz temiz derneği
marine action in science and technology n. deniz bilimleri ve teknolojisi
the chamber of turkish naval architects & marine engineers n. türkiye gemi mühendisleri odası
national marine fisheries service n. ulusal deniz ve balıkçılık hizmetleri
Insurance
marine insurance n. taşıma sigortası
marine insurance n. nakliyat sigortası
marine insurance n. nakliye sigortası
marine underwriter n. deniz sigorta komisyoncusu
marine underwriter n. deniz sigortacısı
marine cargo insurance n. deniz taşıma sigortası
marine insurance n. deniz nakliyat sigortası
marine insurance policy n. deniz sigorta poliçesi
inland marine insurance n. iç sularda ve karada nakliyat sigortası
marine hull insurance n. nakliyat tekne sigortası
Tourism
marine cure n. deniz kürü
marine tourism n. denizaltı turizmi
Technical
marine chief engineer n. baş makinist
marine fuels n. denizcilikte kullanılan yakıtlar
marine deposit n. deniz tortusu
marine gear n. deniz motoru şanzımanı
marine clay n. deniz kili
marine chief engineer n. gemi baş mühendisi
marine air conditioning n. gemi klima sistemi
marine boiler n. gemi kazanı
marine turbine n. gemi türbini
marine strew propeller n. gemi uskuru
ships and marine technology n. gemiler ve deniz teknolojisi
marine railway n. raylı kızak
marine railway n. raylı çekek yeri
marine gear housing n. şanzıman kutusu
invasive marine alga n. yayılımcı deniz algi
Telecom
marine broadcast station n. deniz yayın istasyonu
marine safety information n. deniz güvenlik bilgisi
marine rescue coordination centre n. deniz kurtarma koordinasyon merkezi
marine radio equipment and services n. denizcilikte kullanılan radyo cihazları ve servisleri
gmdss (global marine distress and safety system) abrev. küresel deniz tehlike ve güvenlik sistemi
Woodworking
marine borer n. deniz oyucusu
marine test method n. deniz deneyi metodu
Dyeing
marine blue n. morumsu mavinin mavi kantaron renginden daha mavi ve daha mat olan orta tonu
marine corps n. çin mavisinden daha kırmızımsı ve daha mat ve japon mavisinden daha soluk olan koyu bir mavi tonu
Transportation
marine tractor n. (mavnaları çeken) liman römorkörü
Marine
marine gyro-compass n. ciroskoplu deniz pusulası
marine bacteria n. denizde yaşayan bakteriler
marine applications n. denizcilik uygulamaları
marine sight n. deniz gezintisi
marine works n. deniz işleri
marine risks n. deniz rizikoları
marine resort n. deniz kenarı tatil sitesi
marine optics n. deniz optiği
marine observatory n. deniz gözlemi
marine technology n. denizcilik teknolojisi
marine biological resources n. denizle ilgili biyolojik kaynaklar
marine facilities n. deniz tesisleri
marine terminal n. deniz terminali
marine culture n. deniz kültürü
marine radar reflector n. deniz ulaşımında kullanılan radar yansıtıcısı
marine transport n. deniz taşıması
marine insurance certificate n. deniz sigortası poliçesi
marine speed and distance measuring equipment n. deniz hız ve mesafe ölçme donanımı
marine insurance n. deniz sigortası
marine space n. deniz alanı
marine fauna n. deniz faunası
marine fuels n. denizcilik yakıtları
marine transportation n. deniz ulaşımı
marine peril n. deniz rizikosu
marine search and rescue n. deniz araştırma ve kurtarma
marine petrology n. deniz petrolojisi
marine distress n. deniz tehlikesi
marine chronometer n. deniz kronometresi
marine varnish n. deniz verniği
marine products warehouse n. deniz ürünleri deposu
marine observation vessel n. deniz gözlem gemisi
marine accidents n. deniz kazaları
marine geology n. deniz jeolojisi
marine accident report n. deniz kaza raporu
marine compass n. deniz pusulası
marine plants n. deniz bitkileri
marine concrete n. denizde dökülen beton
marine microbiology n. deniz mikrobiyolojisi
marine town project n. deniz kenarı yerleşim projesi
marine science n. deniz bilimi
marine claim n. deniz alacağı
marine fouling organisms n. denizde yaşayan kirletici organizmalar
marine echo-sounding equipment n. deniz eko-ses donanımı
marine paint n. deniz boyası
marine engine n. deniz motoru
marine works n. deniz çalışmaları
marine chart n. deniz haritası
marine fauna n. deniz direyi
laws concerning marine traffic n. deniz trafiği ile ilgili kanunlar
marine park n. deniz parkı
marine technology n. deniz teknolojisi
marine radar n. deniz radarı
law on the prevention of marine pollution n. deniz kirliliğinin önlenmesi için kanun
marine ecology n. deniz ekolojisi
marine telephone n. deniz telefonu
marine structures n. deniz yapıları
marine organisms n. deniz organizmaları
marine city n. deniz
marine transgression n. deniz ilerlemesi
marine acoustics n. denizdeki ses dalgalarını inceleyen fizik dalı
marine container transport n. deniz konteyner taşıması
marine stewardship council n. deniz koruma konseyi
marine excursion n. deniz gezintisi
law concerning marine pollution and prevention of marine act n. deniz kirlenmesi ve deniz kazalarının önlenmesi ile ilgili yasa
marine policy n. deniz sigorta poliçesi
marine resort land n. deniz kenarı tatil alanı
marine petroleum storage facilities n. deniz  petrol depolama tesisleri
marine biological survey n. denizle ilgili biyolojik inceleme
marine sediments n. deniz sedimanı
marine ranching n. denizde oluşan çime benzer yeşillik
marine supplies n. deniz levazımatı
marine transportation law n. deniz ulaşım kanunu
marine traffic safety law n. deniz trafiği güvenlik kanunu
merchant marine fleet n. deniz ticaret filosu
marine resources development and promotion act n. deniz kaynaklarını geliştirme ve destekleme yasası
marine traffic information system n. deniz trafiği bilgi sistemi
marine shipping n. deniz taşımacılığı
marine salt n. deniz tuzu
marine navigational equipment n. denizcilikte kullanılan seyrüsefer cihazları
marine living resources exploitation system n. denizde yaşayan kaynakların kullanılma sistemi
marine diesel engine n. dizel deniz motoru
stationary or floating marine structures n. durağan veya yüzen deniz yapıları
marine natural hazards n. doğal deniz afeti
marine electromagnetic compass n. elektromanyetik denizcilik pusulası
marine steam engines n. gemi buhar makineleri
marine steam turbines n. gemi buhar türbinleri
ships and marine technology n. gemi ve liman teknolojisi
marine policy n. gemi sigorta poliçesi
marine steam engines n. gemi stim makineleri
shipbuilding and marine structures n. gemi inşa ve deniz yapıları
naval architecture and marine engineering n. gemi inşaatı ve makineleri mühendisliği
department of naval architecture and marine engineering n. gemi inşaatı ve gemi makineleri mühendisliği bölümü
marine superintendent n. güverte enspektörü
marine gas turbines n. gemi gaz türbinleri
marine glue n. gemi tutkalı
marine engineering license n. gemi makineleri ehliyeti
marine air conditioning n. gemi klima sistemi
ships and marine technology n. gemiler ve denizcilik teknolojisi
naval architecture and marine engineering n. gemi inşa ve makineleri mühendisliği
marine chronometer n. gemi kronometresi
for shipbuilding and marine structures n. gemi inşaatı ve gemi yapıları
marine worm n. karina kurdu
marine shell n. kavkaa
marine shell n. kavkı
marine superintendent n. liman idare memuru
marine meteorological buoy n. meteorolojinin deniz şamandırası
specialised marine terminal n. özel yat limanı
specialised marine terminal n. özel marina
marine propulsion engine n. pervaneli deniz motoru
marine adventure n. sefer
marine underwater park n. sualtı deniz parkı
marine service certificate of fire extinguishers n. yangın söndürücüleri kıyı bakım sertifikası
prevention of marine pollution n. yat limanı kirliliğinin engellenmesi
marine [obsolete] n. deniz kıyısı
marine [obsolete] n. sahil
marine [obsolete] n. deniz kıyısındaki gezinti yeri
marine metal n. kurşun, antimon ve cıvadan oluşan ve gemi kaplamada kullanılan bir alaşım
marine mussel n. koyu renkli uzun bir kabuğu olan çift kabuklu deniz yumuşakçası
marine afforestation v. denizaltı ormanını oluşturmak
marine [obsolete] adj. denize sınırı olan
marine [obsolete] adj. kıyıya ait
Petrol
marine fuels n. denizcilikte kullanılan yakıtlar
Pharmaceutics
marine brown alga n. kahverengi deniz yosunu
Chemistry
marine acid n. tuz ruhu
Biology
marine toxin n. deniz toksini
Marine Biology
marine sponge axinella n. axinella cinsi deniz süngeri
marine algivores n. alg yiyiciler
marine mammals n. cetacea
marine salt n. deniz tuzu
marine stromatolites n. deniz stromatolitleri
marine refuge n. denizel refüj
marine refuge n. denizel korunak
marine sponge n. deniz süngeri
marine protected area n. deniz koruma alanı
marine crustaceans n. deniz kabukluları
marine animals n. deniz canlıları
marine snow n. deniz karı
marine meteorology n. deniz meteorolojisi
marine snail n. deniz salyangozu
marine turtles n. deniz kaplumbağaları
marine species n. deniz canlıları
marine fungi n. deniz mantarları
large marine ecosystem n. geniş deniz ekosistemi
adapt from freshwater to marine water n. tatlı sudan deniz suyuna alışmak
marine creature n. balıklar, yumuşakçalar ve çok sayıda memeli gibi çeşitli deniz hayvanlarına verilen ad
marine snow n. denizin dibine çökmekte olan organik döküntüler
marine toad n. orta ve güney amerika'ya özgü olup avustralya gibi diğer tropik ve subtropikal bölgelerde de görülen büyük ve kahverengimsi bir kara kurbağası
marine turtle n. deniz kaplumbağası
marine turtle n. bacakları paletlere evrilmiş, sıcak denizlerde yaygın olarak görülen çeşitli büyük kaplumbağalara verilen ad
marine reptile n. deniz sürüngeni
marine reptile n. deniz sürüngeni
Zoology
marine toad n. dev kara kurbağası
marine shell n. deniz salyangozu
marine annelid n. deniz kurdu
galapagos marine iguana n. galapagos deniz iguanası
marine borer n. iskele kurdu
marine annelid n. kum kurdu
marine borer n. taret
marine crocodile n. tuzlu su timsahı
marine predator n. deniz avcısı
marine zoology n. deniz zoolojisi
marine predator n. deniz yırtıcısı
Education
department of marine engineering n. gemi makineleri işletme mühendisliği bölümü
bms (bachelor of marine science) abrev. deniz bilimi lisans derecesi
History
convention on the prevention of marine pollution by dumping of waste and other matter n. londra sözleşmesi
convention on the prevention of marine pollution by dumping of waste and other matter n. denize boşaltılan atıklara ilişkin londra sözleşmesi
Archaeology
marine archaeology n. deniz arkeolojisi
marine archeology n. deniz arkeolojisi
marine archeologist n. deniz arkeoloğu
marine archaeologist n. deniz arkeoloğu
Environment
extremely polluted marine environments n. aşırı şekilde kirlenmiş deniz ortamları
regional marine pollution emergency response centre n. bölgesel deniz kirliliği acil müdahale merkezi
marine pollution monitoring programme n. deniz kirliliğini izleme programı marpolmon
marine pollution n. denizel kirlenme
marine debris n. denizel çöp
marine pollutant n. denizi kirleten madde
marine life n. deniz yaşamı
determination of biodegradability of in the marine environment n. deniz ortamında biyoparçalanabilirlik tayini
marine mineral resources n. denizel mineral kaynakları
sampling from marine waters n. deniz sularından numune alma
marine pollution convention n. deniz kirliliği sözleşmesi
marine pollutants n. denizel kirleticiler
marine pollutant n. deniz kirletici maddesi
marine litter n. denizlerdeki çöpler
marine environment data information system n. deniz çevresi veri ve bilgi sistemi
marine environment protection committee n. deniz çevresini koruma komitesi
marine environment n. deniz ortamı
marine bacterium n. deniz bakterisi
marine pollution inspector n. deniz kirliliği denetçisi
marine litter n. denizel çöp
marine pollution monitoring programme n. deniz kirliliğini özleme programı
marine invasion n. deniz istilası
marine litter n. deniz çöpü
marine pollutants n. denizi kirleten madde
marine pollution monitoring programme n. marpolmon
fluvio-marine adj. nehir ağzında oluşmuş birikintilere ait veya ilişkili
fluvio-marine adj. nehir ve deniz hareketlerinin sonucunda özellikle nehir ağzında oluşmuş (birikintiler)
Geography
marine-lagoon rocks or facies n. denizel-lagünel kayaç fasiyesi
marine terraces n. denizel taraçalar
marine erosion n. dalga aşındırması
marine erosion n. deniz aşındırması
marine facies n. denizel kayaç fasiyesi
marine pollution convention n. marpol
shallow marine sediment n. sığ deniz çökeli
shallow marine facies n. sığ deniz fasiyezi
marine on st. croix n. minnesota eyaletinde şehir
marine city n. michigan eyaletinde şehir
Meteorology
marine weather forecast n. deniz hava tahmini
marine climate n. deniz iklimi
marine inversion n. deniz enverziyonu
marine meteorology n. deniz meteorolojisi
marine barometer n. deniz barometresi
marine rainbow n. deniz gökkuşağı
Geology
marine abrasion n. deniz aşındırması
deep marine environment n. derin denizel ortam
marine gravity n. denizdeki yerçekimi
marine abrasion n. dalga aşındırması
marine miocene sequence n. denizel miyosen istif
shallow marine clastics n. sığ denizel kırıntılılar
shallow marine sediments n. sığ denizel çökeller
shallow marine carbonates n. sığ denizel karbonatlar
shallow marine environment n. sığ denizel ortam
Military
united states marine corps n. abd deniz piyadeleri
european marine force n. avrupa deniz piyade kuvveti
united states marine corps n. abd deniz piyade teşkilatı
united states marine corps n. abd deniz piyade birliği
marine troop n. deniz piyadesi
marine air-ground task force n. deniz piyadesi hava ve kara görev kuvveti
marine expeditionary unit n. deniz piyadesi seferi birliği
marine environment n. deniz ortamı
marine expeditionary brigade n. deniz piyadesi seferi tugayı
the marine corps reserve n. deniz piyadesi ihtiyat teşkilatı
marine corps fighter n. deniz piyade sınıfı
marine base n. deniz piyadesi üssü
naval or marine air base n. deniz veya deniz piyade hava üssü
marine sanctuary n. deniz sığınağı
marine expeditionary force n. deniz piyadesi seferi kuvveti
sergeant major of the marine corps n. deniz piyade başçavuş
marine corps n. deniz piyade teşkilatı
marine amphibious brigade n. deniz piyade amfibi tugayı
marine corps n. deniz piyade sınıfı
marine expeditionary corps n. deniz piyadesi seferi kolordusu
marine amphibious force n. deniz amfibi kuvveti
marine air control squadron n. deniz piyadeleri hava kontrol filosu
marine amphibious unit n. deniz piyadesi amfibi birliği
marine air support squadron n. deniz piyadesi hava destek filosu
marine intelligence officer n. deniz istihbarat subayı
marine air command and control system n. deniz piyadeleri hava komuta ve kontrol sistemi
marine intelligence summary n. deniz istihbarat özeti
marine drill sergeant n. denizci eğitim çavuşu
marine express n. deniz sürat postası
fleet marine force n. donanma deniz piyade kuvveti
us marine corps n. abd deniz piyade kolordusu
us marine corps n. abd donanmasının hem karada hem suda görev yapan kolu
usmc (united states marine corps) n. abd deniz piyade kolordusu
usmc (united states marine corps) n. abd donanmasının hem karada hem suda görev yapan kolu
us marine corps n. abd deniz piyadeleri
us marine corps n. abd deniz piyade teşkilatı
us marine corps n. abd deniz piyade birliği
usmc (united states marine corps) n. abd deniz piyadeleri
usmc (united states marine corps) n. abd deniz piyade teşkilatı
usmc (united states marine corps) n. abd deniz piyade birliği
usmc (united states marine corps) n. abd deniz piyade teşkilatı
usmc (united states marine corps) n. abd deniz piyade birliği
chief army, navy, air force, or marine corps censor n. baş ordu, deniz veya hava kuvvetleri denetçisi
marine corps intelligence activity n. abd deniz piyade teşkilatı'nın abd deniz piyade kolordusu'na istihbarat veren birimi
marine division and wing team n. deniz piyade teşkilatının tek bir bölük ile hava filosundan ve bunların standart takviye birliklerinden meydana gelen hava-yer ekibi
marine expeditionary force (forward) n. deniz piyadesi seferi kuvvetinin özel bir durum karşısında ihtiyaçları karşılamaya programlanmış olan ilk harekat kademesi
marine expeditionary unit (special operations capable) n. hem karada hem denizde operasyon yapabilecek eğitime sahip seçili personel ve ekipmanla genişletilmiş bir deniz piyadesi seferi birliği
marine logistics command n. beklenmedik bölgesel durumlar için operasyonel lojistik destek sağlaması için abd deniz piyadeleri teşkilatının
marine mine n. deniz mayını
marine mine n. çarpan gemileri patlatarak imha eden mayın
horse marine n. süvarilere tahsis edilen deniz askeri
horse marine n. kıyıda görevli bahriyeli
horse marine n. gemiye tahsis edilen süvari
mcia (marine corps intelligence activity) abrev. abd deniz piyade teşkilatı'nın dünya çapında faaliyet gösteren deniz kuvvetleri teşkilatına kapsamlı istihbarat desteği veren birimi
Music
trumpet marine n. ortaçağ'da çalınan üçgen biçimli bir müzik aleti
Painting
ultra marine n. deniz mavisi
Engineering
marine engineer n. bir geminin motor ve kazanlarının bakımı ve işletilmesinden sorumlu görevli
Reptiles
marine iguana (amblyrhynchus cristatus) n. deniz iguanası
marine iguana (amblyrhynchus cristatus) n. galapagos adaları'nda deniz kıyılarında yaşayan yosun yiyen bir kertenkele
marine crocodile n. asya timsahı
marine crocodile n. doğu asya ve pasifik adalarındaki nehir ağızlarında bulunan bir timsah
Slang
marine officer n. boş bira ya da içki şişesi
marine (recruit) n. boş bira ya da içki şişesi
dead marine expr. boş içki şişesi
dead marine expr. izmarit
Star Wars
imperial marine n. imparatorluk bahri asker