mevcut durum

Meanings of "mevcut durum" in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	mevcut durum	current situation n.
Finally, time, capacity and safety all require an improvement in the current situation as a matter of urgency. Son olarak, zaman, kapasite ve güvenlik, mevcut durumun acilen iyileştirilmesini gerektirmektedir. More Sentences
2	General	mevcut durum	present situation n.
We are also concerned that the present situation might degenerate into a regional conflict. Ayrıca mevcut durumun bölgesel bir çatışmaya dönüşmesinden de endişe duyuyoruz. More Sentences
3	General	mevcut durum	status quo n.
Some, then, are for liberalisation while others are for maintaining the status quo. O halde bazıları liberalleşmeden yanayken diğerleri mevcut durumun korunmasından yanadır. More Sentences
4	General	mevcut durum	present state n.
What is the present state of play in the European Union? Avrupa Birliği'ndeki mevcut durum nedir? More Sentences
5	General	mevcut durum	present [obsolete] n.
It is the fact that the present position is simply unsatisfactory that prompted our desire for a Single Sky. Tek Gökyüzü arzumuzu harekete geçiren şey, mevcut durumun tatmin edici olmamasıdır. More Sentences
Trade/Economic
6	Trade/Economic	mevcut durum	status quo n.
On this point, I am very fearful of the status quo. Bu noktada, mevcut durumdan çok korkuyorum. More Sentences
Environment
7	Environment	mevcut durum	existing situation n.
In my opinion, it is important that we can also lend our support to improving the existing situation. Bence mevcut durumun iyileştirilmesine bizim de destek vermemiz önemlidir. More Sentences
General
8	General	mevcut durum	existing state n.
9	General	mevcut durum	present condition n.
10	General	mevcut durum	here n.
11	General	mevcut durum	here and now n.
12	General	mevcut durum	clip [dialect] n.
13	General	mevcut durum	lot n.
Phrases
14	Phrases	mevcut durum	size of it n.

Meanings of "mevcut durum" with other terms in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	varolan/mevcut durum	preexisting condition n.
2	General	mevcut durum, amaç veya kullanım	nonce n.
3	General	mevcut durum veya şartlar	microenvironment n.
Phrases
4	Phrases	mevcut durum ve olması gereken durum	as-is and to-be expr.
5	Phrases	mevcut durum göz önüne alındığında	given the current state expr.
6	Phrases	mevcut durum göz önüne alındığında	given the current situation expr.
Idioms
7	Idioms	devam eden/mevcut bir durum/şey olmak	have a thing going v.
Psychology
8	Psychology	mevcut olan veya olduğu düşünülen bir kusuru, tam tersi durum söz konusuymuş gibi göstermeye çalışarak telafi etme çabası	overcompensation n.
Social Sciences
9	Social Sciences	mevcut olan veya olduğu düşünülen bir kusuru, tam tersi durum söz konusuymuş gibi göstermeye çalışarak telafi etme çabası	overcompensating n.