niggle - Turkish English Dictionary

niggle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "niggle" in Turkish English Dictionary : 25 result(s)

English Turkish
General
niggle n. şüphe
He felt a niggle of doubt about his decision.
Verdiği kararın yarattığı şüpheden dolayı bir kuruntuya kapılmıştı.

More Sentences
niggle n. dırdır
She had a few niggles about the hotel's service.
Otelin verdiği hizmet hakkında bir süre dırdır etti.

More Sentences
niggle n. sızı
After the long hike, he experienced a niggle in his knee.
Uzun yürüyüşten sonra dizinde ufak bir sızı hissetti.

More Sentences
niggle v. aklını kurcalamak
The unfinished tasks niggled her throughout the day.
Bitmemiş işler gün boyunca kadının aklını kurcaladı.

More Sentences
niggle v. söylenmek
Instead of enjoying the movie, he chose to niggle about the minor inconsistencies.
Filmden keyif almak yerine, adam küçük tutarsızlıklar hakkında söylenmeyi tercih etti.

More Sentences
niggle n. önemsiz yere tenkit
niggle n. kuruntu
niggle n. belirsizlik duygusu
niggle n. önemsiz itiraz
niggle n. lüzumsuz dırdırlanma
niggle v. detayları çok önemsemek
niggle v. kılı kırk yarmak
niggle v. gereksiz ayrıntılarla uğraşmak
niggle v. ince eleyip sık dokumak
niggle v. gereksiz ayrıntılarla vakit geçirmek
niggle v. ufak tefek kusurlar üstünde durmak
niggle v. önemsiz bir şey için kavga etmek/tartışmak
niggle v. ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
niggle v. üzerinde çok durmak
niggle v. huysuzca eleştirmek
niggle v. dırdır etmek
niggle v. kemirmek
niggle v. dişlemek
niggle v. cimrice vermek
niggle v. ufak porsiyonlarda vermek

Meanings of "niggle" with other terms in English Turkish Dictionary : 19 result(s)

English Turkish
General
niggle over v. üzerinde durmak (cüzi şeyler/ufak kusurlar)
niggle over v. ile uğraşmak (cüzi şeyler/ufak kusurlar)
niggle about v. ile uğraşmak (cüzi şeyler/ufak kusurlar)
niggle about v. üzerinde durmak (cüzi şeyler/ufak kusurlar)
niggle at v. kafasını hep kurcalamak
niggle at v. zihnini meşgul etmek
niggle at v. aklını kurcalamak
niggle at v. huzursuz etmek
niggle at v. taciz etmek
niggle at v. başının etini yemek
Phrasals
niggle about v. şikayet edip durmak
niggle over something with someone v. (bir şey hakkında) birine sızlanıp durmak
niggle about v. (hakkında) sızlanıp durmak
niggle (with one) over (something) v. (biriyle) önemsiz (bir şey) üzerine tartışmak
niggle (with one) over (something) v. (biriyle) önemsiz (bir şey) üzerine atışmak
niggle (with one) over (something) v. (biriyle) incir çekirdeğini doldurmayacak (bir şey) yüzünden kavga etmek
niggle about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak
niggle about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında mızmızlanmak
niggle about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında mır mır söylenmek