on-the-run - Turkish English Dictionary

on-the-run

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "on-the-run" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
Trade/Economic
on-the-run n. belli bir vadede en yeni çıkartılan hazine bonosu

Meanings of "on-the-run" with other terms in English Turkish Dictionary : 22 result(s)

English Turkish
Colloquial
on the run expr. firarda
One accused person, General Gotovina, is on the run.
Suçlanan bir kişi, yani General Gotovina, firarda.

More Sentences
on the run expr. firari
One accused person, General Gotovina, is on the run.
Suçlanan kişilerden biri olan General Gotovina firari durumda.

More Sentences
on the run expr. kaçak
Fadil stayed on the run for two years.
Fadıl iki yıl boyunca kaçak kaldı.

More Sentences
General
on the run adv. kaçmakta
on the run adv. koşarken
on the run adv. acelede
on the run adv. acele etmekte
on the run adv. geri çekilmekte
Idioms
have somebody on the run v. birine karşı avantajlı olmak
be on the run v. firarda olmak
be on the run v. kaçak olmak
be on the run v. kanundan kaçmak
be on the run v. bir işten diğerine koşmak
be on the run v. koşuşturma içinde olmak
be on the run v. tehlikeye açık konumda olmak
be on the run v. savunmasız konumda olmak
be on the run v. savunmada olmamak
have (one) on the run v. (birine) karşı avantajlı olmak
have someone on the run v. birine karşı avantajlı olmak
have someone on the run v. birinden önde olmak
have someone on the run v. birinden güçlü bir konumda olmak
on the run expr. ayaküstü