Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | orman yangını | forest fire n. | ||
I shall, however, be speaking mainly about the problems of forest fires. Ancak ben esas olarak orman yangınları ile ilgili sorunlardan bahsedeceğim. More Sentences |
||||
Forestry | ||||
Forestry | orman yangını | forest fire n. | ||
The repercussions of the forest fires which swept through Portugal this summer are far from over. Bu yaz Portekiz'i kasıp kavuran orman yangınlarının yankıları henüz bitmiş değil. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | son derece hızlı biçimde yayılan ve kontrol altına alınamayan orman yangını | crown fire n. |
General | orman yangını çıkması durumunda ekipleri ve ekipmanı organize eden kimse | dispatcher n. |
Forestry | ||
Forestry | orman yangını gibi sebeplerle ölmüş dik vaziyetteki kuru ağaç | rampike n. |
Forestry | kontrolden çıkan orman yangını | break n. |
Environment | ||
Environment | orman yangını kontrol altına alındıktan sonra güvenlik önlemlerinin yerine getirilmesi | mop-up n. |
Environment | humus tabakasını yakan orman yangını | ground fire n. |
Environment | orman yangını kontrol oluğu veya şeridi | gutter n. |