outline - Turkish English Dictionary

outline

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "outline" in Turkish English Dictionary : 41 result(s)

English Turkish
General
outline n. taslak
She completed the outline of the book overnight.
Kitabın taslağını bir gecede tamamladı.

More Sentences
outline n. ana hatlar
I remember a rough outline of the film, but nothing specific.
Filmin ana hatlarını kabaca hatırlıyorum ama aklımda belli başlı bir şey yok.

More Sentences
outline n. çerçeve
We must be led by our conscience to jointly outline this framework, even if we fail to see eye to eye on this matter.
Bu konuda aynı fikirde olmasak bile, vicdanımız bizi bu çerçeveyi ortaklaşa çizmeye yönlendirmelidir.

More Sentences
outline n. (senaryo, oyun) özet
It effectively outlines the actions taken by the Commission and the strategy adopted.
Komisyon tarafından alınan önlemleri ve benimsenen stratejiyi etkili bir şekilde özetler.

More Sentences
outline n. dış hatlar
We could see the outlines of trees in the mist.
Sisin içinde ağaçların dış hatlarını görebiliyorduk.

More Sentences
outline v. özetlemek
It outlines once more a number of aspects very clearly and offers specific directions for solutions.
Bir dizi hususu bir kez daha çok net bir şekilde özetlemekte ve çözüm için belirli yönergeler sunmaktadır.

More Sentences
outline v. ana hatlarıyla belirtmek
I should like to outline a number of key areas.
Bazı kilit alanları ana hatlarıyla belirtmek isterim.

More Sentences
outline v. ana hatlarıyla çizmek
President Prodi outlined, of course, how it will be possible in future to deal with the issue of the annual programme.
Başkan Prodi elbette yıllık program konusunun gelecekte nasıl ele alınabileceğinin ana hatlarını çizdi.

More Sentences
outline v. ana hatlarını çizmek
Each candidate outlined their vision for the future.
Her aday gelecek vizyonunun ana hatlarını çizdi.

More Sentences
outline v. sınırlarını göstermek
The plot we bought is outlined in red on the map.
Satın aldığımız arsanın sınırları haritada kırmızı renkle gösteriliyor.

More Sentences
Technical
outline n. taslak
I do not intend to give a complete outline of the draft budget.
Bütçe taslağının tam bir özetini vermek niyetinde değilim.

More Sentences
General
outline n. iskelet
outline n. hulasa
outline n. özet
outline n. anahat
outline n. ana çizgiler
outline n. ana hat
outline n. kontur
outline n. dış çizgi
outline n. çevre çizgisi
outline n. kroki
outline n. hülasa
outline n. çapari
outline n. uzun balık oltası
outline n. geceden kurulan olta
outline v. taslağını çizmek
outline v. krokisini yapmak
outline v. çevresini belirtmek
Technical
outline n. ana hat
outline n. güzergah
outline n. kroki
Computer
outline n. ana çizgiler
outline n. çerçeve
outline n. dış çizgi
outline n. kontur
outline expr. düzeylendir
outline expr. seviyelendir
Painting
outline n. çevre çizgisi
Cinema
outline n. sinopsis
Printery
outline n. çizgilerle çevrili harflerle karakterize olan bir yazı tipi
outline n. stenografi yazımda bir sözcüğü temsil etmede kullanılan sembol

Meanings of "outline" with other terms in English Turkish Dictionary : 85 result(s)

English Turkish
General
outline of adj. ana hatları
Some outlines of a common approach are now beginning to emerge, therefore.
Dolayısıyla ortak bir yaklaşımın bazı ana hatları ortaya çıkmaya başlamıştır.

More Sentences
rough outline n. kaba taslak
outline specifications n. taslak tanımlamalar
outline specifications n. ön keşif
outline drawing n. taslak
outline drawing n. kroki
outline specifications n. ön koşullar
outline drawing n. çizgi resim
plot outline n. hikayenin konusunun ana hatları
background outline n. arka plan taslağı
skeleton outline n. ilk taslak
skeleton outline n. müsvedde
outline of v. ana hatlarını şema halinde göstermek
outline of v. ana hatlarını çizerek anlatmak
give an outline of v. hakkında genel bilgi vermek
outline a plan v. plan taslağı çizmek
outline of adj. -in ana hatları
in outline adv. kabataslak
in bold outline adv. kabaca
Idioms
chalk outline n. cesetlerin etrafına tebeşirle çizilen sınır
give a general outline v. genel hatlarını vermek
give a general outline v. genel bir tablo çizmek
Trade/Economic
outline agreement n. çerçeve anlaşması
outline agreement n. çerçeve sözleşmesi
rough outline n. kaba taslak
rough outline n. müsvedde
rough outline n. taslak
Politics
european outline convention on transfrontier co-operation between territorial communities or authorities n. belirli bir bölgeye ait topluluklar veya hükümetler arasında sınır ötesi işbirliğine dair taslak avrupa sözleşmesi
outline proposal n. taslak öneri
Technical
outline drawings n. ana plan çizimleri
outline drawing n. anaboyut çizimi
piping outline drawing n. borulama planı
piping outline drawing n. borulama şeması
outline dimensions n. çevreçizgi boyutları
outline numbered list n. numaralı ana hat listesi
plastic-moulded enclosure outline n. plastik dökümlü kaplama taslağı
auto-outline expr. otomatik seviyelendir
Computer
outline level n. anahat düzeyi
outline levels n. anahat düzeyleri
outline level n. ana hat düzeyi
outline view options n. anahat görünümü seçenekleri
outline button n. anahat düğmesi
outline mode n. ana hatlar kipi
outline view n. anahat görünümü
outline master n. asıl anahat
outline form n. başlıklandırma biçimi
outline form n. başlıklandıra biçimi
double outline n. çift anahat
thick outline n. kalın anahat
outline views of folders n. klasörlerin düzeylendirilmiş görüntüsünü
outline views of folders n. klasörleri düzeylendirilmiş görüntüsü
outline border n. kontur
notes, handouts and outline n. notlar, dinleyici notları ve anahat
outline item n. öğe anahatlarını çiz
auto-outline n. otomatik sınırlama
outline symbols n. seviyelendirme simgeleri
outline dragging n. sürükleme çizgileri
date/outline n. tarih/anahat
clear outline n. temizle seviyelendirme
table cell outline n. tablo hücresinin genel hatları
data outline n. veri anahattı
data outline n. veri düzeni
font outline n. yazı tipi özeti
slides from outline expr. anahattan slayt al
show outline expr. anahat göster
show outline expr. anahattı göster
outline level expr. düzey çerçevele
group and outline expr. grupla ve seviyelendir
auto outline expr. otomatik seviyelendir
expand an outline expr. seviye genişlet
show outline symbols expr. seviyelendirme simgelerini göster
clear outline expr. seviyelendirmeyi kaldır
outline only expr. salt anahat
outline all expr. tümü anahatlı
outline all expr. tümü anahat
as outline only expr. yalnızca anahat olarak
Automotive
end-outline marker lamps n. uç hat lambaları
Education
outline syllabus n. ders planı
Military
outline staff target n. harekat yetenek hedefi
outline campaign plan n. taslak sefer planı
outline plan n. taslak plan
outline map n. taslak harita
outline war plan n. taslak harp planı
outline base development plan n. taslak üs kurma planı
Printery
outline font n. bilgisayarda bir yazı tipi