English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | overload n. | aşırı yükleme | ||
We do not want to overload this system by taking it on here. Bu sistemi buraya taşıyarak aşırı yüklenmek istemiyoruz. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | overload n. | aşırı yükleme | ||
We do not want to overload this system by taking it on here. Bu sistemi buraya taşıyarak aşırı yüklenmek istemiyoruz. More Sentences |
||||
Technical | overload n. | aşırı yük | ||
We know that this overload sometimes gave rise to alcohol-related problems. Bu aşırı yükün bazen alkolle ilgili sorunlara yol açtığını biliyoruz. More Sentences |
||||
Computer | ||||
Computer | overload n. | aşırı yük | ||
We know that this overload sometimes gave rise to alcohol-related problems. Bu aşırı yükün bazen alkolle ilgili sorunlara yol açtığını biliyoruz. More Sentences |
||||
Telecom | ||||
Telecom | overload n. | aşırı yükleme | ||
We do not want to overload this system by taking it on here. Bu sistemi buraya taşıyarak aşırı yüklenmek istemiyoruz. More Sentences |
||||
Telecom | overload n. | aşırı yük | ||
We know that this overload sometimes gave rise to alcohol-related problems. Bu aşırı yükün bazen alkolle ilgili sorunlara yol açtığını biliyoruz. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Automotive | overload n. | aşırı yük | ||
We know that this overload sometimes gave rise to alcohol-related problems. Bu aşırı yükün bazen alkolle ilgili sorunlara yol açtığını biliyoruz. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medical | overload n. | yüklenme | ||
Please bear in mind that the meltdown in Seattle was due to an overload of the international agenda. Lütfen Seattle'daki çöküşün uluslararası gündemin aşırı yüklenmesinden kaynaklandığını unutmayın. More Sentences |
||||
General | ||||
General | overload n. | fazla yük | ||
General | overload v. | fazla yüklemek | ||
General | overload v. | fazla yüklenmek (elektrik hatlarına/sistemine) | ||
General | overload v. | fazla doldurmak | ||
General | overload v. | fazla yük koymak (bagaj, küfe vb'ne) | ||
General | overload v. | -e fazla yük yüklemek | ||
General | overload v. | aşırı yük yüklenmek | ||
General | overload v. | aşırı yük yüklemek | ||
Politics | ||||
Politics | overload n. | aşır yük | ||
Technical | ||||
Technical | overload n. | fazla yük | ||
Technical | overload v. | aşırı yüklemek | ||
Technical | overload v. | fazla doldurmak | ||
Technical | overload v. | fazla yüklemek | ||
Computer | ||||
Computer | overload n. | fonksiyonun aşırı yüklenmiş versiyonu | ||
Computer | overload v. | farklı bağlamlarda kullanılmaları için aynı isimle farklı fonksiyonlar oluşturmak | ||
Informatics | ||||
Informatics | overload n. | aşırı yükleme sebebiyle oluşan hasar | ||
Informatics | overload n. | aşırı yükleme sebebiyle verilen fire | ||
Informatics | overload v. | aşırı yükleme sebebiyle hata vermek | ||
Marine | ||||
Marine | overload n. | aşırı yüklü | ||
Marine | overload n. | fazla yük | ||
Marine | overload v. | fazla yüklemek | ||
Medical | ||||
Medical | overload n. | fazladan yükleme |