oyalamak - Turkish English Dictionary

oyalamak

Meanings of "oyalamak" in English Turkish Dictionary : 45 result(s)

Turkish English
General
oyalamak stall v.
Why do we still feel that the ministers are stalling?
Neden hala bakanların bizi oyaladığını düşünüyoruz?

More Sentences
oyalamak divert v.
He diverted himself by listening to music.
Müzik dinleyerek kendini oyalıyor.

More Sentences
oyalamak entertain v.
Keep him entertained.
Onu oyala.

More Sentences
oyalamak occupy v.
It kept me occupied.
Bu beni oyaladı.

More Sentences
oyalamak amuse v.
oyalamak waste somebody's time v.
oyalamak detain v.
oyalamak string along v.
oyalamak stall off v.
oyalamak delay v.
oyalamak distract somebody's attention v.
oyalamak trifle v.
oyalamak put somebody off v.
oyalamak gain time v.
oyalamak put off v.
oyalamak distract attention v.
oyalamak embroider v.
oyalamak temporise v.
oyalamak temporize v.
oyalamak waste smb's time v.
oyalamak embusy [obsolete] v.
oyalamak make [dialect] v.
oyalamak vamp v.
oyalamak dandle v.
oyalamak overlinger v.
oyalamak dilly v.
oyalamak divertise [obsolete] v.
oyalamak sidetrack v.
oyalamak stand off v.
Phrasals
oyalamak fiddle around v.
oyalamak yank around v.
oyalamak string on v.
Colloquial
oyalamak niffnaff v.
oyalamak bogart v.
oyalamak temporise v.
oyalamak temporize v.
oyalamak jack around v.
Idioms
oyalamak play ducks and drakes with v.
oyalamak run the clock out v.
oyalamak show a good time v.
oyalamak throw a tub to the whale v.
oyalamak serve the time v.
oyalamak serve the hour v.
Slang
oyalamak balls about v.
oyalamak balls around v.

Meanings of "oyalamak" with other terms in English Turkish Dictionary : 54 result(s)

Turkish English
General
parlamentoyu oyalamak filibuster v.
The senator filibustered for hours to stall the passage of the bill.
Senatör tasarının meclisten geçmesini engellemek için saatlerce parlamentoyu oyaladı.

More Sentences
birini oyalamak için yaratılmış önemsiz iş make-work n.
kenarını oyalamak pink out v.
kenarını oyalamak pink v.
birisini oyalamak jerk over v.
birisini oyalamak jerk someone over v.
birisini oyalamak jerk someone around v.
birisini oyalamak jerk around v.
birini boşuna oyalamak keep someone busy in vain v.
boşa oyalamak amuse [obsolete] v.
huysuzca kendini oyalamak fret v.
kendini oyalamak strap [uk] v.
denk gelip oyalamak waylay v.
Phrasals
(birini bir şey) ile oyalamak beguile (someone) with (something) v.
(birini bir şey) ile oyalamak beguile someone with something v.
(bir şey yaparak birini) oyalamak occupy (someone or oneself) by (doing something) v.
bir işle kendini meşgul etmek/oyalamak pour oneself into something v.
birini oyalamak jerk someone around v.
birini bir şey ile oyalamak occupy someone with something v.
birini oyalamak jerk someone over v.
ile oyalamak occupy with v.
(birini/bir şeyi) … ile oyalamak amuse (someone or something) with v.
birini bir şeyle oyalamak amuse someone with something v.
ile oyalamak amuse with v.
ile oyalamak amuse with v.
ile oyalamak beguile with v.
birini/bir şeyi bir şeyle oyalamak engage someone or something in something v.
(birini bir şeyle) oyalamak engage (one) in (something) v.
birini bir şeyle oyalamak entertain someone with something v.
(kendini/birini/bir şeyi bir şeyle) oyalamak entertain (oneself, someone, or something) with (something) v.
ile oyalamak entertain with v.
(birini/kendini bir şeyle) oyalamak occupy (someone or oneself) with (something) v.
birini oyalamak put one off v.
birini oyalamak put someone off v.
(bir süre) oyalamak stall for (something) v.
Colloquial
(kendini) oyalamak keep (oneself) busy v.
kendini oyalamak keep yourself busy v.
(birini) oyalamak keep (one) amused v.
birini oyalamak keep somebody amused v.
kendini (bir şeyle) oyalamak busy with (something) v.
birini (bir şeyle) oyalamak busy with (something) v.
Idioms
oyalanmak/birini oyalamak için yaratılan/uydurulan iş make-work project n.
beklentilerle oyalamak hold in hand v.
(birini) oyalamak play ducks and drakes with (one) v.
bir şeyi oyalamak put something on the long finger v.
(birini) oyalamak have (someone) going v.
(birini) oyalamak show (someone) a good time v.
(birini) eğlenceli şeylerle oyalamak show (someone) a good time v.
birini oyalamak play ducks and drakes with someone [old-fashioned] [uk] v.
ile kendini meşgul etmek/oyalamak pour oneself into v.
Military
düşmanı oyalamak hold up the enemy v.
Sport
topu oyalamak freeze the ball v.
Archaic
(birini borç ödeme konusunda) oyalamak delay v.
Slang
birini oyalamak jerk around v.