püskürtmek

Meanings of "püskürtmek" in English Turkish Dictionary : 58 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	püskürtmek	repel v.
A broad coalition of countries from all around the world stood shoulder to shoulder in repelling this aggression. Dünyanın dört bir yanından gelen geniş bir ülke koalisyonu bu saldırganlığı püskürtmek için omuz omuza durdu. More Sentences
2	Common Usage	püskürtmek	spray v.
Tom grabbed a fire extinguisher and started spraying. Tom bir yangın söndürücü kaptı ve püskürtmeye başladı. More Sentences
General
3	General	püskürtmek	repulse v.
They failed to repulse our attack. Saldırılarımızı püskürtmeyi başaramadılar. More Sentences
4	General	püskürtmek	fight off v.
Lee's army fought off each attack. Lee'nin ordusu her saldırıyı püskürttü. More Sentences
5	General	püskürtmek	spout v.
Volcanoes spouted ash and lava. Volkanlar kül ve lav püskürttü. More Sentences
6	General	püskürtmek	belch v.
The train belched clouds of black smoke into the air as it chugged away. Tren ilerlerken havaya siyah duman bulutları püskürtüyordu. More Sentences
7	General	püskürtmek	drive back v.
Are we really managing to drive back terrorist networks? Terörist ağları geri püskürtmeyi gerçekten başarıyor muyuz? More Sentences
Phrasals
8	Phrasals	püskürtmek	belch out v.
The volcano is belching out flames and smoke. Yanardağ alev ve duman püskürtüyor. More Sentences
Technical
9	Technical	püskürtmek	spray v.
They are spraying the fruit trees. Onlar meyve ağaçlarına ilaç püskürtüyorlar. More Sentences
General
10	General	püskürtmek	squirt v.
11	General	püskürtmek	rush v.
12	General	püskürtmek	vaporize v.
13	General	püskürtmek	beat off v.
14	General	püskürtmek	spurt v.
15	General	püskürtmek	fire v.
16	General	püskürtmek	spew out v.
17	General	püskürtmek	spray on v.
18	General	püskürtmek	eruct v.
19	General	püskürtmek	dash v.
20	General	püskürtmek	vomit v.
21	General	püskürtmek	vaporise v.
22	General	püskürtmek	nebulise v.
23	General	püskürtmek	nebulize v.
24	General	püskürtmek	eject v.
25	General	püskürtmek	eructate v.
26	General	püskürtmek	erupt v.
27	General	püskürtmek	bespirt v.
28	General	püskürtmek	bespurt v.
29	General	püskürtmek	evomit v.
30	General	püskürtmek	wear [uk] v.
31	General	püskürtmek	reverberate v.
32	General	püskürtmek	rift [obsolete] v.
33	General	püskürtmek	deter v.
34	General	püskürtmek	rout v.
35	General	püskürtmek	parbreak [obsolete] v.
36	General	püskürtmek	fear [obsolete] v.
37	General	püskürtmek	disavaunce [obsolete] v.
38	General	püskürtmek	scoosh v.
39	General	püskürtmek	scoot v.
40	General	püskürtmek	spume v.
41	General	püskürtmek	squeeze out v.
42	General	püskürtmek	squish v.
Phrasals
43	Phrasals	püskürtmek	blow out v.
44	Phrasals	püskürtmek	vomit out v.
45	Phrasals	püskürtmek	spout from (something) v.
46	Phrasals	püskürtmek	squirt from (something) v.
47	Phrasals	püskürtmek	spurt out v.
Technical
48	Technical	püskürtmek	pulverize v.
49	Technical	püskürtmek	eject v.
50	Technical	püskürtmek	sprinkle v.
51	Technical	püskürtmek	comminute v.
52	Technical	püskürtmek	pulverise v.
53	Technical	püskürtmek	vaporise v.
54	Technical	püskürtmek	vaporize v.
Food Engineering
55	Food Engineering	püskürtmek	pulverize v.
56	Food Engineering	püskürtmek	pulverise v.
Physics
57	Physics	püskürtmek	atomise v.
58	Physics	püskürtmek	atomize v.

Meanings of "püskürtmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 105 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	geri püskürtmek	repulse v.
They failed to repulse our attack. Saldırımızı geri püskürtmeyi başaramadılar. More Sentences
Phrasals
2	Phrasals	geri püskürtmek	push back v.
Only in this way can trafficking in women be effectively pushed back. Kadın ticareti ancak bu şekilde etkili bir şekilde geri püskürtülebilir. More Sentences
General
3	General	üstüne su püskürtmek (bitkinin)	syringe v.
4	General	püskürtmek (püskürteçle/boya tabancasıyla/spreyle)	spray v.
5	General	saldırıyı püskürtmek	repel an attack v.
6	General	kum püskürtmek	sandblast v.
7	General	geri püskürtmek	repulse v.
8	General	saldırıyı tamamen püskürtmek	beat off the attack v.
9	General	geri püskürtmek (düşmanı)	repel v.
10	General	püskürtmek (sıvıyı)	atomize v.
11	General	saldırıyı püskürtmek	beat off an attack v.
12	General	püskürtmek (yanardağ magma vb'ni)	vomit v.
13	General	saldırıyı püskürtmek	repulse an attack v.
14	General	yüzüne mace püskürtmek	mace v.
15	General	püskürtmek (saldırıyı)	rebuff v.
16	General	su püskürtmek	spray water v.
17	General	düşmanı püskürtmek	pull back v.
18	General	geri püskürtmek	repel v.
19	General	(sıvı) püskürtmek	pulverize v.
20	General	mürekep püskürtmek (yazıcılarda)	deposit the ink v.
21	General	saldırıyı püskürtmek	repel the attack v.
22	General	(spreyle bir sıvıyı) püskürtmek	spritz v.
23	General	birine su püskürtmek	spray someone with water v.
24	General	(sıvı) püskürtmek	pulverise v.
25	General	püskürtmek (sıvıyı)	atomise v.
26	General	fazla püskürtmek	overspray v.
27	General	geri püskürtmek	rechase v.
28	General	geri püskürtmek	backwash v.
29	General	geri püskürtmek	refel [obsolete] v.
30	General	(lav) püskürtmek	extravasate v.
31	General	lavanta kokusu püskürtmek	lavender v.
32	General	hortumla püskürtmek	hose v.
33	General	muazzam biçimde geri püskürtmek	revolt v.
34	General	(toprak yola) yağ püskürtmek	oil v.
35	General	spreyle püskürtmek	fog v.
36	General	(kokarca) koku püskürtmek	skunk v.
37	General	burundan püskürtmek	snort v.
38	General	kuvvetle püskürtmek	spew v.
39	General	(kitap sayfasının dış kenarlarına) noktalar şeklinde boya püskürtmek	sprinkle v.
Phrasals
40	Phrasals	buhar kazanından (buhar, su, tortu, vb.) püskürtmek	blow off v.
41	Phrasals	(yanardağ) lav püskürtmek/çıkarmak	belch up v.
42	Phrasals	birine bir şey püskürtmek	squirt something at someone v.
43	Phrasals	birini bir yerden püskürtmek	repel someone from something v.
44	Phrasals	geri püskürtmek	force back v.
45	Phrasals	geriye itmek/püskürtmek	thrust back v.
46	Phrasals	geriye itmek/püskürtmek	push away v.
47	Phrasals	geri püskürtmek	beat back v.
48	Phrasals	geriye itmek/püskürtmek	push backward v.
49	Phrasals	geri püskürtmek	beat someone back v.
50	Phrasals	geri püskürtmek	beat something back v.
51	Phrasals	üzerine püskürtmek	spray onto v.
52	Phrasals	üzerine püskürtmek	spray on v.
53	Phrasals	-den geri püskürtmek	repulse someone from something v.
54	Phrasals	-den geri püskürtmek	repel someone from something v.
55	Phrasals	(birini/bir şeyi) geri püskürtmek	repulse from (someone or something) v.
56	Phrasals	dışarı püskürtmek	squirt from (something) v.
57	Phrasals	birinin/bir şeyin üstüne bir şey püskürtmek	spray someone or something with something v.
58	Phrasals	birinin/bir şeyin üstüne bir şey püskürtmek	sprinkle someone or something with something v.
59	Phrasals	bir şeyin içine bir şey püskürtmek	inject something into something v.
60	Phrasals	(bir şeyden) püskürtmek	jet from (something) v.
61	Phrasals	birini/bir şeyi geri püskürtmek	beat someone or something back v.
62	Phrasals	birini/bir şeyi püskürtmek	beat someone or something off v.
63	Phrasals	bir şey püskürtmek	belch something up v.
64	Phrasals	dışarı püskürtmek	bellow out v.
65	Phrasals	geri püskürtmek	drive away v.
66	Phrasals	birini (bir hayvanı) geri püskürtmek	drive someone (or an animal) away v.
67	Phrasals	birini/bir şeyi geri püskürtmek	drive someone or something back v.
68	Phrasals	birini/bir şeyi püskürtmek	drive someone or something off v.
69	Phrasals	birini/bir şeyi geri püskürtmek	drive someone or something off v.
70	Phrasals	bir şeyden bir şey fışkırtmak/püskürtmek	expel something from something v.
71	Phrasals	birini/bir şeyi püskürtmek	fend someone or something off v.
72	Phrasals	içine püskürtmek	inject into v.
73	Phrasals	birini geri püskürtmek	put one off v.
74	Phrasals	-den püskürtmek	repel from v.
75	Phrasals	-den geri püskürtmek	repel from v.
76	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzağa püskürtmek	repel from (someone or something) v.
77	Phrasals	(birinden/bir şeyden) geri püskürtmek	repel from (someone or something) v.
78	Phrasals	-i geri püskürtmek	repulse from v.
79	Phrasals	(birinin/bir şeyin) üzerine (bir şey) püskürtmek	spray (something) onto (someone or something) v.
80	Phrasals	(bir şey) püskürtmek	spray with v.
81	Phrasals	(bir şey) püskürtmek	sprinkle with v.
82	Phrasals	(bir şeyden) püskürtmek	spurt from (something) v.
83	Phrasals	(bir şeyden) püskürtmek	spurt out from (something) v.
84	Phrasals	(bir şeyden) püskürtmek	spurt out of (something) v.
85	Phrasals	-e püskürtmek	squirt at v.
86	Phrasals	(birine/bir şeye) püskürtmek	squirt at (someone or something) v.
87	Phrasals	dışarı püskürtmek	squirt out v.
88	Phrasals	saldırıyı başarıyla püskürtmek	fight off v.
89	Phrasals	geri püskürtmek	back off
Idioms
90	Idioms	(düşman birliklerini) püskürtmek	send to the rightabout v.
91	Idioms	(düşman birliklerini) püskürtmek	send to the right-about v.
92	Idioms	bir şeyi birinin suratına püskürtmek	throw something into someone's face v.
93	Idioms	bir şeyi birinin suratına püskürtmek	throw something in someone's face v.
94	Idioms	suratına püskürtmek	throw in face v.
Technical
95	Technical	demirli metali alüminyum tozu püskürtmek ve sonra ısıtmak suretiyle kaplamak	calorize v.
96	Technical	demirli metali alüminyum tozu püskürtmek ve sonra ısıtmak suretiyle kaplamak	calorise v.
97	Technical	(yüzeyini temizlemek için metal nesneye) aşındırıcı madde püskürtmek	blast v.
Marine Biology
98	Marine Biology	(balina) nefes deliğinden su püskürtmek	spout v.
Literature
99	Literature	(süngerdeki suyu) püskürtmek	disponge [rare] v.
Geology
100	Geology	içe püskürtmek	irrupt v.
Military
101	Military	(saldırıyı) püskürtmek için kullanılan silahlar	weapons of offense n.
102	Military	avcı uçakları düşmanın hava saldırılarını püskürtmek üzere belirli bir sahada tutma	fighter cover n.
Archaic
103	Archaic	(saldırıyı) geri püskürtmek	foil v.
Slang
104	Slang	burnundan püskürtmek	snork v.
105	Slang	ağızdan/burundan püskürtmek	snarf v.