pixel - Turkish English Dictionary

pixel

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "pixel" in Turkish English Dictionary : 12 result(s)

English Turkish
Computer
pixel n. piksel
The high-resolution display contained millions of pixels.
Yüksek çözünürlüklü ekranda milyonlarca piksel vardı.

More Sentences
Telecom
pixel n. piksel
First, one must know what a pixel is.
Ilk olarak, bir pikselin ne oldugunu anlamak gerekir.

More Sentences
Automotive
pixel n. piksel
This lets you see small text on a webpage or check out the pixels in a photo.
Bu, bir web sayfasındaki küçük metinleri görmenizi veya bir fotoğraftaki pikselleri kontrol etmenizi sağlar.

More Sentences
Computer
pixel n. benek
pixel n. bilgisayar ekranında görüntüyü oluşturan küçük noktacıklar
pixel n. görüntü noktası
pixel n. görüntü öğesi
pixel n. görüntü öğesi piksel
pixel n. imgecik
Telecom
pixel n. benek
pixel n. görüntü elemanı
pixel n. gözek

Meanings of "pixel" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Computer
pixel picture element abrev.

Meanings of "pixel" with other terms in English Turkish Dictionary : 43 result(s)

English Turkish
Technical
active pixel sensor n. etkin piksel algılayıcısı
pixel map n. piksel haritası
Computer
pixel map n. imgecik haritası
pixel envelope n. pixel zarfı
pixel grid n. piksel kılavuzu
pixel quote n. pixel fiyat teklifi
pixel catalog n. pixel kataloğu
pixel map n. piksel haritası
pixel resolution n. piksel çözünürlük
pixel diameter n. piksel çapı
pixel refund n. pixel iadesi
pixel calendar n. pixel takvimi
pixel web site n. pixel web sitesi
pixel fax cover n. pixel faks kapak sayfası
pixel statement n. pixel ekstresi
pixel pattern n. piksel deseni
pixel invoice n. pixel faturası
pixel shifting n. piksel kaydırma
pixel to pixel adv. piksel piksel
bits/pixel expr. bit/piksel
Informatics
pixel structure n. piksel yapısı
pixel density n. piksel yoğunluğu
pixel pitch n. piksel aralığı
Telecom
pixel-to-pixel crosstalk n. benekten beneğe çapraz karışma
pixel timing n. benek zamanlaması
dark reference pixel n. karanlık referans beneği
defective pixel n. kusurlu benek
Slang
pixel peeping n. dijital bir görüntüyü piksellerine kadar inceleme
pixel peeping n. dijital bir görüntüyü piksellerine kadar inceleyip düzeltme
pixel peeping n. dijital bir görüntüyü en ince ayrıntısına kadar inceleyip düzeltme
pixel peeping n. dijital bir görüntüyü piksel piksel/en ince ayrıntısına kadar inceleyip düzeltme
pixel peeping n. dijital bir görüntünün çözünürlüğünü, netliğini ve kalitesini en ince ayrıntısına kadar işleme
pixel peeper n. dijital bir görüntüyü piksellerine kadar inceleyen kimse
pixel peeper n. dijital bir görüntüyü piksellerine kadar inceleyip düzelten kimse
pixel peeper n. dijital bir görüntüyü en ince ayrıntısına kadar inceleyip düzelten kimse
pixel peeper n. dijital bir görüntüyü piksel piksel/en ince ayrıntısına kadar inceleyip düzelten kimse
pixel peeper n. dijital bir görüntünün çözünürlüğünü, netliğini ve kalitesini en ince ayrıntısına kadar işleyen kimse
pixel peeper n. dijital bir görüntünün çözünürlüğü, netliği ve kalitesi konusunda çok hassas/dikkatli kimse
pixel peep v. dijital bir görüntüyü piksellerine kadar incelemek
pixel peep v. dijital bir görüntüyü piksellerine kadar inceleyip düzeltmek
pixel peep v. dijital bir görüntüyü en ince ayrıntısına kadar inceleyip düzeltmek
pixel peep v. dijital bir görüntüyü piksel piksel/en ince ayrıntısına kadar inceleyip düzeltmek
pixel peep v. dijital bir görüntünün çözünürlüğünü, netliğini ve kalitesini en ince ayrıntısına kadar işlemek