programlanmış - Turkish English Dictionary

programlanmış

Meanings of "programlanmış" in English Turkish Dictionary : 7 result(s)

Turkish English
General
programlanmış programmed adj.
Scientific results do not come to order, neither can they be programmed for a precise date, but they can be encouraged.
Bilimsel sonuçlar sipariş üzerine gelmez, kesin bir tarih için programlanamaz, ancak teşvik edilebilirler.

More Sentences
programlanmış down adj.
programlanmış programed adj.
programlanmış scheduled to do something adj.
programlanmış fixed adj.
Phrasals
programlanmış slated to do something v.
Technical
programlanmış softwired adj.

Meanings of "programlanmış" with other terms in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

Turkish English
General
programlanmış gezi scheduled stroll n.
programlanmış prosedür adımı scheduled procedure step n.
önceden programlanmış/belirlenmiş randevu sistemi pre-scheduled appointment system n.
cihaza önceden programlanmış ayar preset n.
Trade/Economic
programlanmış fikri mülkiyet scheduled intellectual property n.
Technical
otomatik programlanmış aygıt automatically programmed tool n.
programlanmış komut programmed instruction n.
programlanmış döküm programmed dump n.
programlanmış mantık programmed logic n.
programlanmış olan scheduled adj.
Computer
programlanmış komut programmed instruction n.
programlanmış görev sihirbazı scheduled task wizard n.
programlanmış döküm programmed dump n.
programlanmış mantık programmed logic n.
önceden programlanmış preprogrammed adj.
Automotive
programlanmış elektronik enjeksiyon kontrolü electronic programmed injection control n.
programlanmış elektronik ateşleme electronic mapped ignition n.
Medical
programlanmış hücre ölümü programmed cell death n.
Physiology
programlanmış hücre ölümü caspase-mediated cell death n.
programlanmış hücre ölümüne yönelik apoptotic adj.
programlanmış hücre ölümüyle ilgili apoptotic adj.
Food Engineering
programlanmış hücre ölümü apoptosis n.
Biology
programlanmış hücre ölümü cell suicide n.
Military
programlanmış ikmal scheduled supply n.
programlanmış kuvvetler programmed forces n.
programlanmış giderler managed costs n.
programlanmış insan kuvveti programmed strength n.
programlanmış giderler programmed costs n.
deniz piyadesi seferi kuvvetinin özel bir durum karşısında ihtiyaçları karşılamaya programlanmış olan ilk harekat kademesi marine expeditionary force (forward) n.