propaganda - Turkish English Dictionary

propaganda

Meanings of "propaganda" in Turkish English Dictionary : 5 result(s)

English Turkish
Common Usage
propaganda n. propaganda
We are not here to finance such naked and cynical propaganda.
Böylesine çıplak ve alaycı bir propagandayı finanse etmek için burada değiliz.

More Sentences
Politics
propaganda n. propaganda
A distinction must be made between information and propaganda.
Bilgi ile propaganda arasında bir ayrım yapılmalıdır.

More Sentences
Psychology
propaganda n. propaganda
They had professional uniformed promotion girls distributing handfuls of tendentious propaganda.
Profesyonel üniformalı tanıtım kızları avuç avuç propaganda dağıtıyordu.

More Sentences
Military
propaganda n. propaganda
Rather than just promoting art, some aspects of this report tend more towards mixing culture and propaganda.
Bu raporun bazı yönleri sanatı teşvik etmekten ziyade kültür ve propagandayı karıştırma eğilimindedir.

More Sentences
General
propaganda n. yaymaca

Meanings of "propaganda" in English Turkish Dictionary : 10 result(s)

Turkish English
Common Usage
propaganda propaganda n.
We are not here to finance such naked and cynical propaganda.
Bu tür çıplak ve alaycı propagandayı finanse etmek için burada değiliz.

More Sentences
General
propaganda publicity n.
I heard Tom hates publicity.
Tom'un propagandadan nefret ettiğini duydum.

More Sentences
Politics
propaganda propaganda n.
Instead it has become a weak, contentious document based on rumours and war propaganda.
Bunun yerine söylentiler ve savaş propagandası üzerine kurulu zayıf ve tartışmalı bir belge haline gelmiştir.

More Sentences
Psychology
propaganda propaganda n.
That might result in fewer propaganda hoardings sporting a European flag, but it would be far more effective.
Bu da daha az sayıda Avrupa bayraklı propaganda afişiyle sonuçlanabilir ama çok daha etkili olacaktır.

More Sentences
Military
propaganda propaganda n.
In other words, this is naked propaganda.
Başka bir deyişle, bu çıplak bir propagandadır.

More Sentences
General
propaganda agitprop n.
propaganda boost n.
propaganda canvassing n.
propaganda canvasing n.
propaganda agitpropist n.

Meanings of "propaganda" with other terms in English Turkish Dictionary : 72 result(s)

Turkish English
General
propaganda yapmak agitate v.
The leaders of the Union agitated for higher wages.
Sendika liderleri daha yüksek maaş için propaganda yaptılar.

More Sentences
propaganda yapmak make propaganda v.
In Soviet times, each government made propaganda.
Sovyet döneminde her hükümet propaganda yapardı.

More Sentences
Politics
propaganda amaçları propaganda purposes n.
There will soon not be any money left for circulating around the rich Member States for propaganda purposes.
Yakında zengin Üye Devletler arasında propaganda amacıyla dolaştırılacak para kalmayacaktır.

More Sentences
propaganda yapmak make propaganda v.
In Soviet times, each government made propaganda.
Sovyet zamanlarında, her hükümet propaganda yaptı.

More Sentences
General
propaganda sineması motion pictures in propaganda n.
gürültülü propaganda ballyhoo n.
propaganda bürosu agitprop n.
komünist propaganda communist propaganda n.
abartılı propaganda whoop-de-do n.
abartılı propaganda whoop-de-doo n.
(propaganda yöntemi olarak) broşür dağıtma pamphleteering n.
(propaganda yöntemi olarak) kitapçık dağıtma pamphleteering n.
(propaganda yöntemi olarak) risale dağıtma pamphleteering n.
propaganda yapmak ballyhoo v.
propaganda yapmak propagandize v.
propaganda yapmak canvass v.
propaganda yapmak propagandise v.
propaganda yapmak hullabaloo v.
propaganda yapmak drum v.
(propaganda yöntemi olarak) broşür dağıtmak pamphleteer v.
(propaganda yöntemi olarak) kitapçık bastırarak dağıtmak pamphleteer v.
(propaganda yöntemi olarak) risale dağıtmak pamphleteer v.
propaganda amaçlı propagandistic adj.
propaganda yapmaya meyilli missionary adj.
propaganda amaçlı dolaştırılan satiric adj.
Phrasals
-e karşı propaganda yapmak agitate against v.
(birine veya bir şeye karşı) propaganda yapmak agitate against someone or something v.
propaganda yapmak agitate against v.
Law
oy sağlamak için propaganda yapma canvass n.
Politics
siyasi propaganda için popüler müzik kullanma agitpop n.
kışkırtıcı propaganda agitpropist n.
din karşıtı propaganda anti-religious propaganda n.
eylemli propaganda propaganda by the deed n.
eylemli propaganda propaganda of the deed n.
karşı propaganda mitingi counterrally n.
karşı propaganda mitingi ypma counterrallying n.
kışkırtıcı propaganda agitprop n.
propaganda bakanı minister of propaganda n.
sinsi propaganda covert propaganda n.
sesli propaganda audio propaganda n.
yıkıcı propaganda subversive propaganda n.
anket kisvesi altında yanlı propaganda yapılan kamuoyu yoklaması push poll n.
anket kisvesi altında yanlı propaganda yapılan kamuoyu yoklaması push polling n.
propaganda yapmak canvas v.
(propaganda) kara black adj.
kara propaganda ile nitelenen black adj.
Media
basın ve propaganda press and propaganda n.
Psychology
karşı propaganda operasyonları counterpropaganda operations n.
Social Sciences
sağlıklı olma kültürünün propaganda veya baskıyla empoze edilmesi healthism n.
History
(nazizm ve neo-nazizm'de) aryan ırkın üstünlüğünü savunan propaganda, inanış veya doktrin aryanism n.
Military
açık propaganda overt propaganda n.
açık propaganda white propaganda n.
beyaz propaganda white propaganda n.
beyaz propaganda overt propaganda n.
bulanık propaganda grey propaganda n.
gri propaganda grey propaganda n.
idari propaganda consolidation propaganda n.
kara propaganda black propaganda n.
karşı propaganda counter propaganda n.
propaganda balonu propaganda balloon n.
propaganda bombası leaflet bomb n.
propaganda analizi propaganda analysis n.
propaganda mermisi leaflet shell n.
propaganda mermisi leaflet cartridge n.
sinsi propaganda black propaganda n.
stratejik propaganda strategic propaganda n.
gri propaganda gray propaganda n.
Theatre
propaganda oyunu propaganda play n.
protesto veya propaganda amaçlı sokak gibi tiyatro dışı mekanlarda sahnelenen piyes ve skeçler guerrilla theater n.
Modern Slang
eski amerikan başkanı trump'ın amerikan halkını birbirine düşürmek için kullandığı bir politik propaganda agit-trash n.
Star Wars
propaganda bürosu propaganda bureau n.
propaganda büro şefi propaganda bureau chief n.