quality - Turkish English Dictionary

quality

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "quality" in Turkish English Dictionary : 45 result(s)

English Turkish
Common Usage
quality n. kalite
These utensils are made of high-quality steel.
Bu kaplar yüksek kaliteli çelikten yapılmıştır.

More Sentences
quality n. nitelik
She has all the physical qualities of a good gymnast.
İyi bir jimnastikçinin tüm fiziksel niteliklerine sahip.

More Sentences
quality adj. kaliteli
The chocolates were made with quality ingredients.
Çikolatalar kaliteli malzemelerden yapılmıştır.

More Sentences
General
quality n. meziyet
On Tom's death in 1998, Mary paid tribute to his personal qualities.
1998'de Tom'un ölümü üzerine, Mary, onun meziyetlerini öven bir konuşma yaptı.

More Sentences
quality n. ses kalitesi
Let us hope that the sound quality will be better tomorrow.
Yarın ses kalitesinin daha iyi olacağını umalım.

More Sentences
quality n. özellik
He has many good qualities besides being a great father.
Harika bir baba olmanın yanı sıra birçok iyi özelliği var.

More Sentences
quality n. kalite
He enjoys collecting wines of quality from around the world.
Dünyanın dört bir yanındaki kaliteli şarapların koleksiyonunu yapmaktan hoşlanıyor.

More Sentences
quality n. nitelik
Finally, not only is the quantity important, but the quality should also be superior.
Son olarak, sadece nicelik önemli değil, aynı zamanda nitelik de üstün olmalıdır.

More Sentences
Trade/Economic
quality n. kalite
This is a significant vacuum in relation to the quality of marketed fuels.
Bu, pazarlanan yakıtların kalitesiyle ilgili önemli bir boşluktur.

More Sentences
Law
quality n. kalite
We must put our faith in quality.
Kaliteye olan inancımızı ortaya koymalıyız.

More Sentences
Technical
quality n. kalite
Mountain regions are also seeking recognition for the quality of their products.
Dağ bölgeleri de ürünlerinin kalitesinin tanınmasını istiyor.

More Sentences
Textile
quality n. kalite
Quality, which is the recurring theme in the guidelines for the year 2000, must also apply to work done by women.
2000 yılı kılavuz ilkelerinde yinelenen tema olan kalite, kadınlar tarafından yapılan işler için de geçerli olmalıdır.

More Sentences
Construction
quality n. kalite
The directive fills a void which has existed in Europe up to now around standards of blood quality and safety.
Direktif, Avrupa'da kan kalitesi ve güvenliği standartları konusunda bugüne kadar var olan bir boşluğu doldurmaktadır.

More Sentences
Automotive
quality n. kalite
She has certainly earned our quality mark in these debates.
Bu tartışmalarda kesinlikle kalite işaretimizi kazanmıştır.

More Sentences
Food Engineering
quality n. kalite
The second action plan is an action plan for improving quality at work and increasing productivity.
İkinci eylem planı, iş yerinde kalitenin iyileştirilmesi ve verimliliğin arttırılmasına yönelik bir eylem planıdır.

More Sentences
quality n. nitelik
We need to shift the focus away from the producer onto the consumer, from quantity to quality.
Odağımızı üreticiden tüketiciye, nicelikten niteliğe kaydırmamız gerekiyor.

More Sentences
Linguistics
quality n. nitelik
Finally, I will simply say that quantity must not drive out quality.
Son olarak, sadece niceliğin niteliği ortadan kaldırmaması gerektiğini söyleyeceğim.

More Sentences
General
quality n. önermenin niteliği
quality n. mizaç
quality n. üstünlük
quality n. vasıf
quality n. hamur (kağıt)
quality n. kabiliyet
quality n. cins
quality n. yapı
quality n. keyfiyet
quality n. mahiyet
quality n. sıfat
quality n. nevi
quality n. çeşit
quality n. soyluluk
quality n. yetenek
quality n. çap
quality n. ses rengi
quality n. bünye
quality n. hassa
quality n. sınıf
quality n. asalet
quality n. hususiyet
quality n. düzgünlük
quality n. durum
quality adj. nitelikli
Aeronautic
quality v. belirlemek
quality v. ölçmek
Military
quality n. mahiyet

Meanings of "quality" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
of good quality adj. kaliteli
Another objective is work of good quality.
Bir diğer hedef ise kaliteli çalışmaktır.

More Sentences
of high quality adj. kaliteli
The life preserver must be made of high quality materials.
Can yeleği yüksek kaliteli malzemeden yapılmış olmalı.

More Sentences
General
water quality n. su kalitesi
Local authorities alone cannot shoulder the financial burden of ensuring that water quality remains high.
Yerel yönetimler su kalitesinin yüksek kalmasını sağlamanın mali yükünü tek başlarına omuzlayamazlar.

More Sentences
good quality n. iyi kalite
Consumers want a very good quality product.
Tüketiciler çok iyi kalitede bir ürün istiyor.

More Sentences
quality control n. kalite kontrol
In 26 provinces are quality control institutions established.
26 ilde kalite kontrol kurumları tesis edilmiştir.

More Sentences
high quality n. yüksek kalite
Consumers demand high quality, and that is what they will buy.
Tüketiciler yüksek kalite talep ediyor ve satın alacakları şey de bu.

More Sentences
quality of life n. yaşam kalitesi
Food is the most basic prerequisite for people's health and quality of life.
Gıda, insanların sağlığı ve yaşam kalitesi için en temel ön koşuldur.

More Sentences
product quality n. ürün kalitesi
This guarantees product quality and protects human health to the greatest possible extent.
Bu, ürün kalitesini garanti eder ve insan sağlığını mümkün olan en üst düzeyde korur.

More Sentences
quality education n. kaliteli eğitim
To supplement these measures the report rightly calls for more high quality education.
Bu önlemleri tamamlamak için rapor haklı olarak daha yüksek kaliteli eğitim çağrısında bulunmaktadır.

More Sentences
air quality n. hava kalitesi
Why has no air quality test been done on this particular building since we were elected?
Seçildiğimizden bu yana neden bu binada hava kalitesi testi yapılmadı?

More Sentences
quality product n. kaliteli ürün
We must consider the implications of these inferior quality products for consumers.
Bu düşük kaliteli ürünlerin tüketiciler üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurmalıyız.

More Sentences
same quality n. aynı kalite
I believe that consumers are thereby in a way being tricked into buying things that are not of the same quality.
Tüketicilerin bu şekilde aynı kalitede olmayan şeyleri satın almaları için kandırıldıklarına inanıyorum.

More Sentences
personal quality n. kişisel özellik
On Tom's death in 1998, Mary paid tribute to his personal qualities.
Tom'un 1998'deki ölümü üzerine Mary onun kişisel özelliklerine saygılarını sundu.

More Sentences
guarantee of quality n. kalite garantisi
It is as if social control were a guarantee of quality when a local shopkeeper buys meet from a hunter to sell.
Sanki yerel bir esnafın satmak üzere bir avcıdan av satın alması sosyal kontrolün bir kalite garantisi olması gibi.

More Sentences
excellent quality n. mükemmel (kusursuz) kalite
In some cases, waters can be of excellent quality for bathing without having a good ecological status.
Bazı durumlarda, sular iyi bir ekolojik statüye sahip olmadan da yüzme için mükemmel kalitede olabilir.

More Sentences
improve the quality v. kaliteyi arttırmak
The Commission should therefore improve the quality of its reports in future.
Bu nedenle Komisyon gelecekte raporlarının kalitesini arttırmalıdır.

More Sentences
improve the quality v. kaliteyi artırmak
More of a relationship with provincial politics will improve the quality of our supranational democracy.
Taşra siyaseti ile daha fazla ilişki uluslarüstü demokrasimizin kalitesini artıracaktır.

More Sentences
(quality) improve v. kalite artmak
We expect that improved quality of training will result in a significant improvement in safety in road traffic.
Eğitim kalitesinin artmasının karayolu trafiğinde güvenliğin önemli ölçüde artmasını sağlayacağını umuyoruz.

More Sentences
spend quality time v. kaliteli zaman geçirmek
Sami spent quality time with Layla.
Sami, Layla ile kaliteli zaman geçirdi.

More Sentences
compromise on quality v. kaliteden ödün vermek
People constantly maintain that the cost of services can be cut without compromising on quality.
İnsanlar sürekli olarak kaliteden ödün vermeden hizmet maliyetlerinin düşürülebileceğini savunmaktadır.

More Sentences
high-quality adj. yüksek kaliteli
Portugal is synonymous with a high-quality travel industry.
Portekiz, yüksek kaliteli bir seyahat endüstrisi ile eşanlamlıdır.

More Sentences
high-quality adj. yüksek kaliteli
It is not sufficient to draw attention to the special significance of high-quality childcare.
Yüksek kaliteli çocuk bakımının özel önemine dikkat çekmek yeterli değildir.

More Sentences
Trade/Economic
good quality n. iyi kalite
Mr President, what constitutes good quality bathing water, and who should decide?
Sayın Başkan, iyi kalitede yüzme suyunu ne oluşturur ve buna kim karar vermelidir?

More Sentences
quality control specialist n. kalite kontrol uzmanı
Sami was a quality control specialist.
Sami bir kalite kontrol uzmanıydı.

More Sentences
quality label n. kalite etiketi
These rugs rightly carry a quality label stating that they have not been manufactured by children.
Bu halılar haklı olarak çocuklar tarafından üretilmediklerini belirten bir kalite etiketi taşımaktadır.

More Sentences
quality control n. kalite kontrol
Lastly, I shall briefly touch on the subject of quality control.
Son olarak, kalite kontrol konusuna kısaca değineceğim.

More Sentences
high-quality n. yüksek kalite ürünler
They attract customers by offering high-quality goods.
Onlar yüksek kalitede ürünler sunarak müşteri çekerler.

More Sentences
Common Usage
of poor quality adj. kalitesiz
General
quality control programme n. nitelik denetim izleme çizelgesi
letter quality n. baskı kalitesi
quality conformity certificate n. kalite uygunluk belgesi
didactic quality n. öğreticilik
quality of work life n. çalışma yaşamı kalitesi
shewart quality control charts n. shewart kalite kontrol grafiği
adjective of quality n. niteleme
special quality n. hasiyet
water quality management n. su kalite yönetimi
adverb of quality n. niteleme
quality evaluation n. nitelik değerlendirmesi
lot quality n. öbek niteliği
total quality control n. toplam kalite kontrolü
moral quality n. seciye
total quality management in human services n. insan hizmetlerinde toplam kalite yönetimi
voice quality n. ses kalitesi
maintaining quality n. koruma kalitesi
poetic quality n. ozansılık
through our high quality service n. kaliteli hizmet anlayışımızla
finest quality n. en kaliteli
certificate of quality n. kalite belgesi
quality engineering n. kalite mühendisliği
quality of life n. hayat standardı
quality circle n. kalite çemberi
nursing quality n. bakım kalitesi
quality control charts n. nitelik denetim çizelgesi
average quality n. orta nitelik
data quality assessment n. verilerin kalitesinin değerlendirilmesi
quality of products n. ürünlerin kalitesi
main water quality parameter n. temel su kalitesi parametresi
data quality objectives n. veri kalitesi
taguchi methods in quality control n. kalite kontrolde taguchi metodu
quality system elements n. kalite sistemi elemanları
quality of worklife n. çalışma hayatının kalitesi
visual quality n. görsellik
quality function deployment n. kalite fonksiyon yayılımı
quality assurance n. nitelik sağlama
tinctorial quality n. boyama kalitesi
letter quality printer n. net baskılı yazıcı
romantic quality n. romantiklik
second quality n. ikinci kalite
water quality n. su niteliği
inferior quality n. adilik
better quality n. daha iyi kalite
same quality n. aynı cins
good quality n. iki vasıf
quality assurance n. kalite güvencesi
quality certificate n. kalite sertifikası
quality assurance n. kalite güvence
quality assurance n. kalite kontrolü
quality assurance n. nitelik güvencesi
life quality n. yaşam kalitesi
quality management system terms n. kalite yönetim sistemi şartları
quality management system conditions n. kalite yönetim sistemi şartları
quality control certificate n. kalite kontrol belgesi
quality control certificate n. kalite kontrol sertifikası
quality brand n. kaliteli marka
quality improvement n. kalite artışı
total quality manner n. toplam kalite yaklaşımı
acceptable quality level n. onanır nitelik düzeyi
acceptable quality level n. kabul edilebilir kalite seviyesi
quality assurance standard n. kalite güvence standardı
average quality n. orta kalite
quality system management n. kalite sistem yönetimi
international quality n. uluslararası kalite
water quality n. suyun kalitesi
first quality n. birinci kalite
high-quality car n. lüks araba
non-swelling quality n. şişmezlik
genuine product quality n. orijinal ürün kalitesi
prime quality n. birinci kalite
quality certificate report n. kalite sertifika raporu
quality assurance n. kalite sigortası
quality assurance n. nitelik sigortası
quality living n. kaliteli yaşam
quality life n. kaliteli yaşam
quality factor n. kalite faktörü
first quality n. 1. kalite
cooking quality n. pişme kalitesi
tested quality n. test edilmiş kalite
increasing the quality of life n. yaşam kalitesinin arttırılması
special quality n. özel nitelik
scientific quality standards n. bilimsel kalite standartları
quality of relationships n. ilişkilerinin kalitesi
healing quality n. iyileştirici özellik
sensory quality n. duyusal kalite
qc (quality control) n. kalite kontrol
delivering the best quality products n. en kaliteli ürünlerin sunulması
symposium of quality assurance n. kalite güvencesi sempozyumu
quality of life n. hayat kalitesi
quality related documents n. kaliteye ilişkin belgeler
quality related documents n. kalite ile ilgili belgeler
physical quality n. fiziksel özellik
quality fabric n. kaliteli kumaş
poor quality of life n. kalitesiz yaşam
poor quality of life n. düşük yaşam kalitesi
high quality sponge n. yüksek kaliteli sünger
indoor air quality n. iç hava kalitesi
tertiary quality n. üçüncü kalite
tertiary quality n. bir kalite derecesi
the quality n. asiller
the quality n. seçkinler
acceptable quality level (aql) n. benimsenir nitelik düzeyi
quality time n. iyi vakit
quality time n. hoş vakit
quality time n. kaliteli zaman
maternal quality n. annelere atfedilen sevecenlik, sıcaklık ve şefkat gibi özelliklere sahip olma
maternal quality n. anneye yakıştırılan sevecenlik, sıcaklık ve şefkat gibi özellikler gösterme
decline in quality n. kalitesini düşürme
decline in quality n. düzeyini düşürme
state of good quality n. iyi kalitede olma durumu
parental quality n. ebeveynlik özelliği
parental quality n. ebeveyne yakışır nitelik
quantity over quality n. nitelikten ziyade nicelik
keep up quality v. kaliteden ödün vermemek
provide customers with quality service v. müşterilere kaliteli hizmet vermek
improve one's quality of life v. yaşam kalitesini artırmak
increase the quality of life v. yaşam kalitesini artırmak
adopt quality as a principle v. kaliteyi ilke edinmek
raise quality of life v. yaşam kalitesini artırmak
maintain the quality v. kaliteyi korumak
increase the quality of living v. yaşam kalitesini artırmak
render quality service v. kaliteli hizmet sunmak
give quality service v. kaliteli hizmet sunmak
make no concessions on quality v. kaliteden ödün vermemek
enhance the quality of life v. yaşam kalitesini artırmak
improve the quality of life v. yaşam kalitesini artırmak
provide quality service v. kaliteli hizmet sunmak
enhance the quality of living v. yaşam kalitesini artırmak
preserve the quality v. kaliteyi korumak
spend quality time together v. birlikte iyi vakit geçirmek
spend quality time together v. birlikte hoş vakit geçirmek
keep something low (price/quality/pressure) v. düşük tutmak
enhance the quality v. kaliteyi yükseltmek
enhance the quality v. kaliteyi arttırmak
impair the quality v. kaliteyi düşürmek
one's quality improve v. kalitesi yükselmek
improve the quality v. kaliteyi yükseltmek
(one's) quality to improve v. kalitesi artmak
raise the quality v. kaliteyi yükseltmek
reach the desirable quality v. istenen kaliteye ulaşmak
reduce the quality v. kaliteyi düşürmek
raise the quality v. kaliteyi arttırmak
attain the quality v. kaliteyi yakalamak
offer quality service v. kaliteli hizmet sunmak
enhance the quality v. kaliteyi artırmak
impair the quality v. kaliteyi bozmak
reduce one's quality v. kalitesini düşürmek
affect one's quality v. kalitesini düşürmek
impair one's quality v. kalitesini bozmak
raise the quality v. kaliteyi artırmak
raise the quality v. kalite yükseltmek
reduce the quality v. kalite düşürmek
enhance the quality v. kalite yükseltmek
be quality v. kaliteli olmak
improve the quality v. kalite yükseltmek
impair the quality v. kalite düşürmek
maintain the quality v. kaliteyi sabitlemek
maintain the quality v. kaliteyi kalıcı kılmak
maintain the quality v. kaliteyi sağlamak
have the quality to stand out among its rivals v. rakipleri arasından sıyrılarak yükselebilecek nitelikte olmak
improve the quality of service v. hizmet kalitesi seviyesini yükseltmek
reduce the quality v. kaliteyi azaltmak
increase the quality of living v. yaşam kalitesini yükseltmek
increase the quality of life v. yaşam kalitesini yükseltmek
enhance the quality of living v. yaşam kalitesini yükseltmek
improve one's quality of life v. yaşam kalitesini yükseltmek
enhance the quality of life v. yaşam kalitesini yükseltmek
improve the quality of life v. yaşam kalitesini yükseltmek
increase quality in education v. eğitimde kaliteyi artırmak
be a sign of the bad quality of something v. bir şeyin kötü kalitesinin işareti olmak
have higher quality v. daha kaliteli olmak
not compromise on quality v. kaliteden ödün vermemek
having the quality adj. nitelikli
lacking quality adj. niteliksiz
poor quality adj. düşük kalite
top-quality adj. en iyi kalite
near letter quality adj. mektup niteliğine yakın
top-quality adj. en kaliteli
more quality adj. daha kaliteli
poor quality adj. kalitesi bozuk
poor quality adj. düşük nitelikte
low-quality adj. düzeysiz
poor-quality adj. dandik
special quality adj. özel nitelikli
with suitable quality/qualification adj. uygun nitelikte
of poor quality adj. dandik
with higher quality adj. daha kaliteli
of poor quality adj. çakaralmaz
high*quality adj. yüksek nitelikli
low-quality adj. kalitesiz
with our high quality service adv. kaliteli hizmet anlayışımızla
in adequate quality adv. yeterli kalitede
with our devotedness to providing high-quality services adv. kaliteli hizmet anlayışımızla
without sacrificing quality adv. kaliteden ödün vermeden
in terms of quality adv. kalite yönünden
in terms of quality adv. kalite bakımından
in terms of quality and quantity adv. nitelik ve nicelik bakımından
hq (high quality) abrev. kaliteli
sqa (software quality assurance) abrev. yazılım kalite güvencesi
Phrasals
chortle with (a particular quality) v. (belli bir duyguyla) gülmek
chortle with (a particular quality) v. (belli bir duyguyla) kıkırdamak
chortle with (a particular quality) v. (belli bir duyguyla) kıkır kıkır gülmek
chuckle with (a particular quality) v. (belli bir duyguyla) gülmek
chuckle with (a particular quality) v. (belli bir duyguyla) kıkırdamak
chuckle with (a particular quality) v. (belli bir duyguyla) kıkır kıkır gülmek
chuckle with (a particular quality) v. (belli bir duyguyla) kıkır kıkır gülmek
chuckle with (a particular quality) v. (belli bir duyguyla) kıkırdamak
Phrases
what matters is quality rather than quantity expr. önemli olan nicelik değil niteliktir
our quality and environmental policy expr. kalite ve çevre politikamız
quality over quantity expr. nicelikten ziyade nitelik
this call may be recorded for quality assurance purposes expr. yapacağınız görüşme hizmet kalitesi amacı ile kayıt altına alınmaktadır
this call is being recorded for quality-assurance purposes expr. yapacağınız görüşme hizmet kalitesi amacı ile kayıt altına alınmaktadır
Colloquial
quality joe n. masum adam
quality joe n. saftirik/zararsız adam
quality joe n. saf herif
quality joe n. düz adam
quality joe n. masum erkek
quality joe n. düzgün erkek
quality joe n. doğru erkek
Speaking
it is the quality that counts not the quantity expr. önemli olan kemmiyet değil keyfiyettir
what matters is quality rather than quantity expr. önemli olan miktar değil kalitedir
it is the quality that counts not the quantity expr. önemli olan nicelik değil niteliktir
quality starts in the mind expr. kalite düşüncede başlar
quality is our job expr. kalite bizim işimiz
quality starts with a mindset expr. kalite düşüncede başlar
it is the quality that counts not the quantity expr. önemli olan miktar değil kalitedir
it is the quality that counts not the quantity expr. önemli olan kemiyet değil keyfiyettir
Trade/Economic
american society for quality control (asqc) n. amerikan kalite kontrol derneği
certificate of allied quality assurance n. aqap belgesi
acceptable quality level n. asgari kalite seviyesi
american society for quality (asq) n. amerikan kalite kontrol derneği
goods of inferior quality n. adi mal
perceived quality n. algılanan kalite
quality report n. analiz raporu
inferior quality n. aşağı kalite
alignment of quality infrastructure n. benzeştirilmesi
certified quality assurance system n. belgelendirilmiş kalite güvence sistemi
first quality n. birinci kalite
premium quality n. birinci sınıf
premium quality n. birinci kalite
regional quality officer n. bölge kalite sorumlusu
prime quality n. birinci kalite
environmental-quality standard n. çevre kalitesi standardı
better quality n. daha iyi kalite
internal quality control n. dahili kalite kontrolü
post-audit quality review n. denetimin tamamlanmasından sonraki kalite kontrolü
inferior quality n. düşük kalite
best quality n. en iyi kalite
finest quality n. en iyi kalite
superior quality n. en iyi kalite
quality report n. ekspertiz raporu
price-quality relation n. fiyat kalite ilişkisi
quality control in the factory n. fabrikada kalite kontrolü
price-quality association n. fiyat kalite ilişkisi
genuine quality n. gerçek kalite
incoming quality control n. giriş kalite kontrol
real quality n. gerçek kalite
general quality and production standards n. genel kalite ve üretim standartları
quality of the service n. hizmetin kalitesi
service quality assurance n. hizmet kalitesi güvencesi
service quality n. hizmet kalitesi
quality of service n. hizmet niteliği
internal quality trainings n. iç kalite eğitimleri
manufacturer’s quality plan n. imalatçının kalite planı
statistical quality control n. istatistiki kalite kontrolü
manufacturer' or supplier's quality or inspection certificate n. imalatçının veya satıcının kalite veya kontrol belgesi
statistical quality control n. istatistiki kalite kontrol
internal quality n. iç kalite
good quality n. iyi nitelik
business quality n. iş kalitesi
workmanship quality n. işçilik kalitesi
quality assurance system n. kalite güvence sistemi
quality management specialist n. kalite yönetimi uzmanı
decrease in quality n. kalitede azalma
quality surveillance n. kalite kontrolü
quality committee n. kalite komitesi
quality engineering n. kalite mühendisliği
quality difference n. kalite farkı
decrease of quality n. kalitede azalma
quality-consciousness n. kalite bilinci
quality control manager n. kalite kontrol sorumlusu
excellence of quality n. kalitede üstünlük
quality control department n. kalite kontrol departmanı
quality assurance representative n. kalite güvence sorumlusu
quality assurance officer n. kalite güvence sorumlusu
quality assurance certificate n. kalite güvence belgesi
quality assurance agreement n. kalite güvence sözleşmesi
quality assurance contract n. kalite güvence sözleşmesi
quality conformance inspection n. kalite uyum denetimi
quality handbook n. kalite el kitabı
cost of quality n. kalite maliyeti
quality management n. kalite müdürlüğü
quality manager n. kalite müdürü
quality control chart n. kalite kontrol grafiği
quality control officer n. kalite kontrol sorumlusu
quality management system n. kalite yönetim sistemi
quality management and quality system elements n. kalite yönetimi ve kalite sistemi elemanları
quality control officer n. kalite kontrol sorumlusu
quality system certification n. kalite sistem belgelendirmesi
quality management department n. kali̇te yöneti̇m bi̇ri̇mi̇
quality control report n. kalite kontrol raporu
quality data message n. kalite veri mesajı
quality system representative n. kalite sistem sorumlusu
quality control manager n. kalite kontrol müdürü
quality consultant n. kalite danışmanı
quality improvement n. kalite geliştirme
quality improvement team n. kalite geliştirme ekibi
excellence of quality n. kalitede mükemmellik
quality control n. kalite kontrolü
acceptable quality limit n. kabul edilebilir kalite sınırı
auditing quality systems n. kalite sistemleri denetimi
certificate of quality statement n. kalite beyan vesikası
auditing quality systems n. kalite sistemleri tetkiki
quality consciousness n. kalite farkındalığı
quality assurance process n. kalite güvencesi süreci
quality management manager n. kalite yönetim müdürü
flight to quality n. kaliteye kaçış
quality control circle n. kalite kontrol çemberi
quality players n. kalite ile ilgilenen aktörler
quality ring n. kalite halkası
quality conscious market n. kalite bilincine sahip pazar
quality level n. kalite düzeyi
quality assurance n. kalite güvencesi
certification bodies operating quality system certification n. kalite sistem belgelendirmesi yapan belgelendirme kuruluşları
quality conscious production n. kalite bilinciyle üretim
quality loop n. kalite halkası
quality assurance records n. kalite güvencesi kayıtları
quality management system documentation n. kalite yönetim sistemi dokümantasyonu
quality agreement n. kalite anlaşması
quality agreement n. kalite sözleşmesi
quality management and quality assurance standards n. kalite yönetimi ve kalite güvencesi standartları
quality auditor n. kalite denetçisi
quality control reviewer n. kalite kontrol gözlemcisi\denetçisi
acceptable quality level n. kabul olunabilir nitelik düzeyi
quality assurance requirements n. kalite güvencesi gerekleri
acceptable quality level n. kabul edilebilir kalite düzeyi
quality circle activity n. kalite kontrol işlemleri
quality infrastructure n. kalite altyapısı
(quality management) qm n. kalite yönetimi
quality system n. kalite sistemi
decrease of quality n. kalitenin azalması
quality management systems n. kalite yönetim sistemleri
alignment of quality infrastructure n. kalite altyapısının benzeştirilmesi
quality theory n. kalite kuramı
quality awareness n. kalite bilinci
quality management representative n. kalite yönetim temsilcisi
qualification criteria for quality systems auditors n. kalite sistemi tetkikçileri için nitelendirme kriterleri
quality assurance programme n. kalite temini programı
acceptable quality level n. kabul edilebilir en düşük kalite düzeyi
quality level n. kalite seviyesi
decrease in quality n. kalitenin azalması
quality spiral n. kalite halkası
quality awareness n. kalite farkındalığı
continuous quality improvement n. kalitenin sürekli iyileştirilmesi
quality standard n. kalite güvencesi
quality specification n. kalite şartnamesi
quality manager n. kalite sorumlusu
certification bodies operating quality system certification n. kalite sistem belgelendirmesi işlemlerini yürüten belgelendirme mercileri
quality policy n. kalite politikası
quality system manager n. kalite sistem müdürü
quality principle n. kalite prensibi
basis of quality n. kalite esası
alignment of quality infrastructure n. kalite altyapısının uyumlaştırılması
quality and reliability n. kalite ve güvenilirlik
quality specialist n. kalite uzmanı
sense of quality n. kalite anlayışı
quality conformance test n. kalite uyum deneyi
quality improvement team n. kalite geliştirme takımı
quality assurance representative n. kalite güvencesi temsilcisi
quality circle n. kalite geliştirme grubu
quality certificate n. kalite sertifikası
quality manual n. kalite el kitabı
quality assurance statement n. kalite güvencesi beyanı
quality-and-cost-based selection n. kalite ve maliyete dayalı seçim
quality chain n. kalite zinciri
quality consciousness n. kalite bilinci
quality system certificate n. kalite sistem belgesi
quality management system certification n. kalite yönetim sistemi belgelendirmesi
quality management manager n. kalite yönetimi müdürü
quality circle n. kalite grubu
quality mark n. kalite işareti
quality assurance manager n. kalite güvence müdürü
quality circle n. kalite çemberi
acceptable quality standard n. kabul edilebilir kalite standardı
principle of quality n. kalite prensibi
quality sensitive customers n. kaliteye odaklı müşteriler
quality control supervisor n. kalite kontrol şefi
warranty of quality n. kalite garantisi
quality management n. kalite yönetimi
certificate of quality n. kalite sertifikası
quality system requirements n. kalite sistem şartları
sample of quality n. kalite örneği
quality improvement guideline n. kalite iyileştirme kılavuzu
quality checks n. kalite kontrolleri
quality function deploymen n. kaliteli işlev yayılımı
quality system supervisor n. kalite sistem sorumlusu
quality-based selection n. kaliteye dayalı seçim
quality assurance enhancement n. kalite güvencesinin/güvenliğinin geliştirilmesi
quality level n. kalite çizgisi
quality management director n. kalite yönetim müdürü
quality control manager n. kalite kontrol şefi
verification of quality n. kalite kontrolü
quality requirement n. kalite gerekliliği
quality requirements n. kalite koşulları
quality market n. kaliteli mal piyasası
quality assurance specialist n. kalite güvence uzmanı
quality control activities n. kalite kontrol faaliyetleri
quality assessment n. kalite değerlendirme
quality monitoring n. kalite gözetimi
acceptable quality level n. kabul edilebilir kalite seviyesi
personal quality n. kişisel kalite
internal quality management n. kuruluş içi kalite yöntemi
external quality assurance purposes n. kuruluş dışı kalite güvencesi amaçları
credit quality step n. kredi kalitesi kademesi
letter quality n. kurye niteliği
bad quality n. kötü kalite
landed quality n. malın varış yerindeki kalitesi
product quality n. mamul kalitesi
product quality n. mal kalitesi
average quality n. ortalama kalite
prime quality n. olağanüstü iyi kalite
medium quality n. orta kalite
quality metric n. nitelik ölçevi
middle quality n. orta kalite
quality control n. nitelik denetimi
mr average quality n. ortalama kalite
lot quality protection n. parti nitelik koruması
project quality management n. proje kalite yönetimi
lot quality protection n. parti kalitesi koruması
rejectable quality level n. reddedilebilecek düzeyde kötü kalite
rejectable quality level n. reddedilebilir ürün kalite düzeyi
shipped quality n. sevk sırasındaki kalite
shipped quality n. sevkedilme zamanındaki kalite
lower than standard quality n. standardın altındaki kalite
model for quality assurance in final inspection and test n. son muayene ve deneylerde kalite güvencesi modeli
model for quality in final inspection and test n. son muayene ve deneylerde kalite güvencesi modeli
water quality control director n. su kalite kontrol müdürü
total quality manager n. toplam kalite müdürü
full quality assurance system n. tam kalite güvence sistemi
quality of audit performed n. tamamlanan denetimin kalitesi
principal quality concepts n. temel kalite kavramları
supplier quality assurance (sqa) n. tedarikçi kalite güvencesi
bond quality rating n. tahvil güvenirlilik derecesi
commercial quality n. ticari kalite
total quality management n. toplam kalite yönetimi
rejectable quality level n. tolere edilebilir ürün kalite seviyesi
total quality management n. toplam kalite yöntemi
model for quality assurance in design, development, production, installation, and servicing n. tasarım, geliştirme, üretim, tesis ve serviste kalite güvence modeli
supplier quality assurance specialist n. tedarikçi kalite güvence uzmanı
uniform quality n. tek tip kalite
total quality management n. toplam kalite yönetimi
medium quality n. vasat kalite
international quality standard n. uluslararası kalite standardı
internationally recognized quality management systems n. uluslararası alanda tanınmış kalite yönetim sistemleri
international quality standards n. uluslararası kalite standartları
production and quality manager n. üretim ve kalite müdürü
product quality assurance n. ürün kalite güvencesi
landed quality n. varma limanındaki kalite
internationally recognized quality management systems n. uluslararası tanınmış kalite yönetim sistemleri
quality circles n. ürünlerinin kalitesini arttırmakla görevlendirilmiş araştırma geliştirme çalışanları
model for quality assurance in production, installation and servicing n. üretim, tesis ve serviste kalite güvencesi modeli
production quality n. üretim kalitesi
goods merchantable quality and condition n. ürünlerin iyi kalite ve şartlarda bulunması
product quality mark n. ürün kalite markası
product quality n. ürün niteliği
uniform quality n. yeknesak kalite
quality systems auditor n. "kalite sistemi denetçisi
quality management representative (qmr) n. kalite yönetim temsilcisi
maintain the quality level v. kalite çizgisini korumak
poor-quality adj. düşük kaliteli
low-quality adj. düşük kaliteli