Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | randevuya çıkmak | date v. | ||
Tom persuaded Mary to go on a date with him. Tom, Mary'yi onunla bir randevuya çıkması için ikna etti. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | çift randevuya çıkmak | double-date v. |
General | çiftler halinde randevuya çıkmak | double-date v. |
Colloquial | ||
Colloquial | çift randevuya çıkmak | double v. |