English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | ravage v. | kasıp kavurmak | ||
War, disease, and famine continue to ravage the poverty-stricken country, despite the decades-long international effort to ameliorate the situation. Savaş, hastalık ve kıtlık, durumu düzeltmek için on yıllardır süren uluslararası çabalara rağmen, yoksulluk içindeki ülkeyi kasıp kavurmaya devam ediyor. More Sentences |
||||
General | ravage v. | mahvetmek | ||
The tornado ravaged the region. Kasırga bölgeyi mahvetti. More Sentences |
||||
General | ravage v. | yakıp yıkmak | ||
They ravaged the countryside, obliterating everything in their path. Kırsal bölgeyi yakıp yıktılar, önlerine çıkan her şeyi yok ettiler. More Sentences |
||||
General | ravage v. | harap etmek | ||
Eritrea is desperate for support in rebuilding a country ravaged by war. Eritre, savaşın harap ettiği bir ülkeyi yeniden inşa etme konusunda desteğe muhtaç. More Sentences |
||||
General | ravage n. | yıkıcı etki | ||
General | ravage n. | tahrip | ||
General | ravage n. | zarar | ||
General | ravage n. | yıkım | ||
General | ravage n. | hasar | ||
General | ravage v. | kırıp geçirmek | ||
General | ravage v. | tahrip etmek | ||
General | ravage v. | yıkmak | ||
General | ravage v. | yağmalamak |
English | Turkish | |
---|---|---|
Star Wars | ||
Star Wars | camp ravage n. | yıkım kampı |