English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | remain open v. | açık kalmak | ||
On the one hand, the borders must remain open, the right to asylum must be guaranteed. Bir yandan sınırlar açık kalmalı, sığınma hakkı garanti altına alınmalıdır. More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Idioms | remain open v. | açık kalmak | ||
Fourthly, the option of going to court must at any rate remain open. Dördüncü olarak mahkemeye gitme seçeneği her halükarda açık kalmalıdır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | remain open v. | açık olmak |