sözcü

Meanings of "sözcü" in English Turkish Dictionary : 21 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	sözcü	spokesman n.
I would ask whether the 140 have a spokesman to comment on the question of withdrawal? 140'ların geri çekilme konusunda yorum yapacak bir sözcüsü olup olmadığını sormak istiyorum. More Sentences
General
2	General	sözcü	rapporteur n.
My group will not be supporting the amendments which oppose this directive, but will generally support the rapporteur. Grubum, bu yönergeye karşı çıkan değişiklik önergelerini desteklemeyecek, ancak genel olarak sözcüyü destekleyecektir. More Sentences
3	General	sözcü	speaker n.
Their speaker should justify why they oppose such a logical approach. Sözcüleri böyle mantıklı bir yaklaşıma neden karşı çıktıklarını gerekçelendirmelidir. More Sentences
4	General	sözcü	mouthpiece n.
Instead, he trumpeted his intentions through his favourite mouthpiece, the media. Bunun yerine, en sevdiği sözcüsü olan medya aracılığıyla niyetlerini açıkladı. More Sentences
5	General	sözcü	spokesperson n.
Just as deserving of this support are the spokespersons of Papua's indigenous population. Papua'nın yerli halkının sözcüleri de bu desteği hak ediyor. More Sentences
Star Wars
6	Star Wars	sözcü	speaker n.
The speaker is from Malaysia. Sözcü Malezyalı. More Sentences
General
7	General	sözcü	voice n.
8	General	sözcü	front n.
9	General	sözcü	public speaker n.
10	General	sözcü	announcer n.
11	General	sözcü	spokesmodel n.
12	General	sözcü	spokeswoman n.
13	General	sözcü	porte-parole n.
14	General	sözcü	coryphaeus n.
15	General	sözcü	trumpeter n.
16	General	sözcü	voicer n.
17	General	sözcü	meg n.
18	General	sözcü	deliverer n.
19	General	sözcü	paranymph n.
Politics
20	Politics	sözcü	point man n.
Archaic
21	Archaic	sözcü	publisher n.

Meanings of "sözcü" with other terms in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	baş sözcü	spokesman n.
2	General	sözcü model	spokesmodel n.
3	General	her türlü eleştiriyi işverenlerinin avantajına çevirebilen kurnaz sözcü	flack catcher n.
4	General	her türlü eleştiriyi işverenlerinin avantajına çevirebilen kurnaz sözcü	flak catcher n.
Idioms
5	Idioms	sözcü (kadın)	point woman n.
Law
6	Law	sözcü (mahkeme jürisinde)	foreperson n.
Computer
7	Computer	sözcü olmak	be the spokesperson v.
Religious
8	Religious	sözcü ile ilgili	hierophantic adj.
Star Wars
9	Star Wars	sözcü'nün asası	speaker's staff n.