sığınma

Meanings of "sığınma" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	sığınma	sanctuary n.
We believe in the clear right of refugees to find sanctuary from persecution and other oppression by entering the EU. Mültecilerin zulüm ve diğer baskılardan kaçarak AB'ye sığınma hakkına sahip olduklarına inanıyoruz. More Sentences
2	General	sığınma	shelter n.
It provides shelter for women and children who are the victims of domestic violence. Aile içi şiddet mağduru kadın ve çocuklar için sığınma evi sağlamaktadır. More Sentences
Politics
3	Politics	sığınma	asylum n.
Today, a number of the Member States have problems related to asylum and immigration policy. Bugün bazı Üye Devletlerin sığınma ve göç politikası ile ilgili sorunları bulunmaktadır. More Sentences
General
4	General	sığınma	taking shelter n.
5	General	sığınma	taking refuge n.
6	General	sığınma	political asylum n.
7	General	sığınma	defection n.
8	General	sığınma	refuge n.

Meanings of "sığınma" with other terms in English Turkish Dictionary : 62 result(s)

	Category	Turkish	English
Law
1	Law	sığınma hakkı	right to asylum n.
On the one hand, the borders must remain open, the right to asylum must be guaranteed. Bir yandan sınırlar açık kalmalı, sığınma hakkı garanti altına alınmalıdır. More Sentences
2	Law	siyasi sığınma	political asylum n.
Are they entitled to political asylum? Siyasi sığınma hakları var mı? More Sentences
Politics
3	Politics	sığınma hakkı	right of asylum n.
Yet the right of asylum is a fundamental and inalienable right. Oysa sığınma hakkı temel ve devredilemez bir haktır. More Sentences
4	Politics	sığınma talebi	asylum request n.
These asylum requests cannot be resolved collectively. Bu sığınma talepleri toplu olarak çözülemez. More Sentences
5	Politics	sığınma hakkı	right to asylum n.
The right to asylum is, of course, a priority for all of our countries. Sığınma hakkı elbette tüm ülkelerimiz için bir önceliktir. More Sentences
6	Politics	siyasi sığınma	political asylum n.
We too are required to grant Chechens political asylum in our countries. Biz de Çeçenlere ülkelerimizde siyasi sığınma hakkı tanımak zorundayız. More Sentences
7	Politics	sığınma politikası	asylum policy n.
Unscrupulous traffickers in human beings must not be protected by the EU's asylum policy. Vicdansız insan tacirleri AB'nin sığınma politikası tarafından korunmamalıdır. More Sentences
Insurance
8	Insurance	sığınma limanı	port of refuge n.
Would it impose the designation of ports of refuge? Sığınma limanlarının belirlenmesini zorunlu kılacak mı? More Sentences
Technical
9	Technical	sığınma limanı	port of refuge n.
As far as I know, the Viking was not denied access to a port of refuge. Bildiğim kadarıyla, Viking'in bir sığınma limanına erişimi reddedilmedi. More Sentences
Marine
10	Marine	sığınma limanı	port of refuge n.
What point have we reached in preparing the European map of ports of refuge? Avrupa sığınma limanları haritasını hazırlarken hangi noktaya ulaştık? More Sentences
General
11	General	kadın sığınma evi	women’s shelter n.
12	General	kadın sığınma evi	place of refuge for women n.
13	General	sığınma yeri	asylum n.
14	General	sığınma hakkı	right of sanctuary n.
15	General	çocuk sığınma evi	children's shelter n.
16	General	sığınma yeri	ark n.
17	General	sığınma yeri	bolt-hole [uk] n.
18	General	sığınma merkezi	hostel n.
19	General	sığınma yeri	hideout n.
20	General	kadın sığınma evi	preservatory [obsolete] n.
21	General	sığınma alanı	scug [scotland] n.
22	General	bir kuruma bağlı olarak çalışan sığınma evi	shelter n.
23	General	sığınma yeri	bunker house n.
24	General	affına sığınma	sorry n.
25	General	(avı) korkutarak doğal sığınma yerinden kaçırmak	scare v.
Law
26	Law	geçici sığınma	temporary asylum n.
27	Law	kitlesel sığınma	mass influx n.
28	Law	kitlesel sığınma	massive influx n.
29	Law	sığınma hakkı	right to seek asylum n.
Politics
30	Politics	çocuk sığınma evi	reception centre [brit] n.
31	Politics	devlete sığınma	territorial asylum n.
32	Politics	diplomatik sığınma	diplomatic asylum n.
33	Politics	düşman tarafına sığınma	defection n.
34	Politics	geçici sığınma	temporary asylum n.
35	Politics	sığınma hakkı	right of sanctuary n.
36	Politics	sığınma hakkı	asylum right n.
37	Politics	sığınma hakkı	the right of asylum n.
38	Politics	sığınma hakkı	political asylum n.
39	Politics	sığınma isteyen kimse	asylum seeker n.
40	Politics	insan haklarına karşı önemli bir tehdit oluşturmadığı düşünülen, oradan yapılan siyasi sığınma başvurularının gereksiz olduğu varsayılan ülkeler listesi	white list n.
41	Politics	birine sığınma hakkı tanımak	give someone asylum v.
42	Politics	üçüncü ülkeden sığınma istemek	seek asylum from a third country v.
Tourism
43	Tourism	dağ sığınma evi	mountain shelter n.
44	Tourism	dağ sığınma evi	mountain hut n.
45	Tourism	dağ sığınma evi	mountain hostel n.
46	Tourism	dağ sığınma evi	alpine hut n.
Technical
47	Technical	sığınma limanı	harbour of refuge n.
48	Technical	sığınma istasyonu	refuge station n.
Traffic
49	Traffic	sığınma cebi	turnout n.
Marine
50	Marine	sığınma limanı	port of emergency n.
Mining
51	Mining	sığınma istasyonu	refuge chamber n.
52	Mining	sığınma istasyonu	rescue chamber n.
53	Mining	sığınma odası	refuge chamber n.
54	Mining	sığınma odası	rescue chamber n.
Zoology
55	Zoology	(özellikle av hayvanlarının) doğal sığınma yeri	cover n.
Social Sciences
56	Social Sciences	kriz sığınma evi	crisis nursery n.
57	Social Sciences	kadın ve çocuk sığınma evi	women's refuge n.
History
58	History	(erken orta çağ ingilteresi'nde) bir kilise bölgesinde yer alan sığınma yeri	mund n.
Religious
59	Religious	kiliselerde altarın yakınında bulunan ve eskiden suçluların sığınma olarak kaçtıkları yer	freedstool n.
Military
60	Military	sığınma bölgesi	refuge area n.
61	Military	sığınma sahası	fallback area n.
Modern Slang
62	Modern Slang	add/adhd (hiperaktivite)'nin arkasına sığınma	add card n.