sıkışıp kalmak - Turkish English Dictionary

sıkışıp kalmak

Meanings of "sıkışıp kalmak" in English Turkish Dictionary : 10 result(s)

Turkish English
General
sıkışıp kalmak get stuck in v.
Have you ever gotten stuck in an elevator?
Hiç asansörde sıkışıp kaldın mı?

More Sentences
Phrasals
sıkışıp kalmak stick in v.
Yet, they are stuck in the position of not even being able to return home.
Yine de evlerine bile dönemeyecek bir konumda sıkışıp kalmış durumdalar.

More Sentences
Colloquial
sıkışıp kalmak be stuck v.
How long are we going to be stuck here?
Daha ne kadar burada sıkışıp kalacağız?

More Sentences
General
sıkışıp kalmak box up v.
sıkışıp kalmak box in v.
Phrasals
sıkışıp kalmak box in v.
sıkışıp kalmak jam into v.
sıkışıp kalmak jam in v.
sıkışıp kalmak box up v.
sıkışıp kalmak wedge in v.

Meanings of "sıkışıp kalmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 13 result(s)

Turkish English
General
sıkışıp kalmak (bir yerde) stick with in v.
daracık yere sıkışıp kalmak poke v.
Phrasals
(bir şeyin) içine sıkışıp kalmak lodge into (something) v.
(bir şeyde) sıkışıp kalmak wedge into (something) v.
-e sıkışıp kalmak lodge in v.
(iki kişi/şey) arasında sıkışıp kalmak wedge between (someone or something) v.
iki kişi/şey arasında sıkışıp kalmak wedge between people or things v.
arasına sıkışıp kalmak wedge in v.
Colloquial
(bir şeye/şeyde) sıkışıp kalmak get stuck into (something) [uk] v.
fil/küp/sandviç gibi (sıkışıp kalmak) like a beached whale adj.
Idioms
seyahat sırasında iki kişi arasında sıkışıp kalmak sit bodkin [obsolete] v.
seyahat sırasında iki kişi arasında sıkışıp kalmak ride bodkin [obsolete] v.
(birinde/bir şeyde) sıkışıp kalmak be tangled up with (someone or something) v.