sabırsızlıkla

Meanings of "sabırsızlıkla" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	sabırsızlıkla	impatiently adv.
This result is impatiently awaited by European enterprises, public authorities and contracting entities. Bu sonuç, Avrupalı işletmeler, kamu makamları ve müteahhitlik kuruluşları tarafından sabırsızlıkla beklenmektedir. More Sentences
2	General	sabırsızlıkla	agog adv.
3	General	sabırsızlıkla	expectantly adv.
4	General	sabırsızlıkla	with impatience adv.
5	General	sabırsızlıkla	thirstily adv.
Idioms
6	Idioms	sabırsızlıkla	with bated breath expr.
7	Idioms	sabırsızlıkla	on tenterhooks expr.
8	Idioms	sabırsızlıkla	in the worst way expr.

Meanings of "sabırsızlıkla" with other terms in English Turkish Dictionary : 21 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	sabırsızlıkla beklemek	look forward to v.
I look forward to continuing cooperation between Commission and Parliament in the implementation of this programme. Bu programın uygulanmasında Komisyon ve Parlamento arasındaki işbirliğinin devam etmesini sabırsızlıkla bekliyorum. More Sentences
2	General	sabırsızlıkla beklemek	wait impatiently v.
We are waiting impatiently for the Green Paper from the Commission on this subject. Komisyon'un bu konudaki Yeşil Kitap çalışmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. More Sentences
Phrasals
3	Phrasals	sabırsızlıkla beklemek	look forward to v.
I look forward to continuing cooperation between Commission and Parliament in the implementation of this programme. Bu programın uygulanmasında Komisyon ve Parlamento arasındaki işbirliğinin devam etmesini sabırsızlıkla bekliyorum. More Sentences
4	Phrasals	sabırsızlıkla beklemek	look ahead to v.
Let's look ahead to the next century. Gelecek yüzyılı sabırsızlıkla bekleyelim. More Sentences
General
5	General	sabırsızlıkla beklemek	wait with bated breath v.
6	General	sabırsızlıkla beklemek	wish v.
7	General	kararsızlık veya sabırsızlıkla tekmelemek	wince v.
8	General	kararsızlık veya sabırsızlıkla fırlamak	wince v.
Phrasals
9	Phrasals	sabırsızlıkla beklemek	look ahead to something v.
10	Phrasals	(bir şeyi) sabırsızlıkla beklemek	look forward to (something) v.
Phrases
11	Phrases	cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum	I look forward to your reply expr.
12	Phrases	cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum	I look forward to hearing from you expr.
Idioms
13	Idioms	sabırsızlıkla/merakla beklemek	be keen about v.
14	Idioms	bir şeyi sabırsızlıkla beklemek	wait for something with bated breath v.
15	Idioms	bir olayı aşıp/geride bırakıp sabırsızlıkla gelecekteki bir zamanı beklemek	look past v.
16	Idioms	sabırsızlıkla beklemek	be holding (one's) breath v.
17	Idioms	sabırsızlıkla beklemek	be holding your breath v.
18	Idioms	(birini/bir şeyi) sabırsızlıkla/merakla beklemek	be keen about (someone or something) v.
19	Idioms	(birini/bir şeyi) sabırsızlıkla/merakla beklemek	be keen on (someone or something) v.
20	Idioms	(birini/bir şeyi) sabırsızlıkla/merakla bekleyen	keen about (someone or something) adj.
Speaking
21	Speaking	sabırsızlıkla bekliyorum	I am waiting impatiently (for) expr.