| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | simplistic adj. | basit | ||
|
It will inevitably lead the public to reject this European and simplistic vision. Kaçınılmaz olarak halkın bu Avrupai ve basit vizyonu reddetmesine yol açacaktır. More Sentences |
||||
| General | simplistic adj. | basite indirgenmiş | ||
|
Ascribing these problems to ignorance and a lack of transparency is, in our opinion, too simplistic. Bu sorunları cehalete ve şeffaflık eksikliğine bağlamak bizce çok basite indirgemek olur. More Sentences |
||||
| Medical | ||||
| Medical | simplistic adj. | basit | ||
|
It will inevitably lead the public to reject this European and simplistic vision. Kaçınılmaz olarak halkın bu Avrupai ve basit vizyonu reddetmesine yol açacaktır. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | simplistic adj. | basitleştirilmiş | ||
