sofa

Meanings of "sofa" in Turkish English Dictionary : 6 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	sofa n.	divan
Tom is sleeping on the sofa. Tom divanın üstünde uyuyor. More Sentences
2	Common Usage	sofa n.	kanepe
The sofa takes up too much room. Kanepe çok yer kaplıyor. More Sentences
General
3	General	sofa n.	kanape
Maybe Tom can help you move the sofa. Belki Tom kanapeyi taşımana yardım edebilir. More Sentences
4	General	sofa n.	kanepe
The fire started on a sofa in Dan's room. Yangın Dan'in odasındaki kanepede başladı. More Sentences
5	General	sofa n.	koltuk
Three children sat on the sofa. Üç çocuk koltuğa oturdu. More Sentences
6	General	sofa n.	sedir

Meanings of "sofa" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

	Category	Turkish	English
Archaeology
1	Archaeology	sofa	anteroom n.
2	Archaeology	sofa	long room n.
3	Archaeology	sofa	hall n.

Meanings of "sofa" with other terms in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	old sofa n.	eski kanepe
If you want to sell your old sofa, why not put an advertisement in the local paper? Eğer eski kanepenizi satmak istiyorsanız, neden yerel gazeteye ilan vermiyorsunuz? More Sentences
2	General	sofa bed n.	çekyat
3	General	sofa bed n.	kanepe
4	General	pull sofa n.	çek yat
5	General	pull sofa n.	çekyat
6	General	chair/sofa upholstery n.	koltuk döşemesi
7	General	sofa group n.	oturma grubu
8	General	sofa suite n.	koltuk takımı
9	General	sofa suite n.	oturma grubu
10	General	hide-a-bed sofa n.	çekyat
11	General	hide-a-bed sofa n.	yataklı kanepe
12	General	sleeper-sofa n.	çekyat
13	General	double sofa n.	ikili koltuk
14	General	sofa bed [uk] n.	çek yat
15	General	sofa bed n.	çek yat
16	General	lie on the sofa v.	kanepeye uzanmak
17	General	lie on the sofa v.	kanepede uzanmak
Idioms
18	Idioms	sofa spud n.	hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip
19	Idioms	sofa spud n.	miskin
20	Idioms	sofa spud n.	televizyon karşında uzun saatlerini abur cubur yiyerek geçiren kişi
21	Idioms	sofa spud n.	tembel
22	Idioms	sofa spud n.	yan gelip yatan kimse
23	Idioms	sofa spud n.	televizyon bağımlısı
Trade/Economic
24	Trade/Economic	sofa set n.	koltuk takımı
25	Trade/Economic	sofa set n.	oturma grubu
Textile
26	Textile	sofa cushion n.	kanepe minderi
Furniture
27	Furniture	tuxedo sofa n.	geniş ve köşeli kenarları olan bir tür kanepe
28	Furniture	two-seater sofa n.	çift kişilik koltuk
29	Furniture	sofa throw n.	koltuk şalı
30	Furniture	convertible sofa bed n.	yatağa dönüştürülebilen kanepe
31	Furniture	biedermeier sofa style n.	biedermeier koltuk tarzı
32	Furniture	sofa table n.	uzun ince bir masa çeşidi
33	Furniture	three-seater sofa n.	üçlü koltuk
34	Furniture	two-seater sofa n.	ikili koltuk
Medical
35	Medical	maximum sofa coagulation score n.	maksimum sofa koagülasyon skoru
36	Medical	sofa organ dysfunction parameters n.	sofa organ disfonksiyon parametreleri
British Slang
37	British Slang	sofa surfing n.	kira vermeyip arkadaşlarının evinde kalma