English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | swim with (someone) v. | hain (kimselerle) takılmak |
Phrasals | swim with (someone) v. | tehlikeli (kimselerle) takılmak |
Phrasals | swim with (someone) v. | tehlikeli (kimselere) bulaşmak |
Phrasals | swim with (someone) v. | güvenilmez (kimselerle) takılmak |
Phrasals | swim with (someone) v. | tehlikeli sularda yüzmek |
Phrasals | swim with (someone) v. | şeytanlık peşinde koşan (kimselerle) takılmak |
Phrasals | swim with (someone) v. | kurnaz (kimselere) bulaşmak |
Phrasals | swim with (someone) v. | köpek balıklarıyla yüzmek |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | swim with (someone or something) v. | (biriyle/bir şeyle) yüzmek | ||
I usually swim with my younger brother. Genelde küçük kardeşimle yüzerim. More Sentences |
||||
Phrasals | swim with (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) yakınlarında/etrafında yüzmek |