tedarik etmek - Turkish English Dictionary

tedarik etmek

Meanings of "tedarik etmek" in English Turkish Dictionary : 36 result(s)

Turkish English
Common Usage
tedarik etmek supply v.
The Third World had to supply cheap raw materials, and subsequently buy expensive industrial products from Europe.
Üçüncü Dünya ucuz hammadde tedarik etmek ve ardından Avrupa'dan pahalı sanayi ürünleri satın almak zorundaydı.

More Sentences
General
tedarik etmek supply v.
It is not just a question of supplying some hardware here and there.
Bu sadece orada burada bazı donanımların tedarik edilmesi meselesi değildir.

More Sentences
Trade/Economic
tedarik etmek supply v.
They are the states that establish or support local dictators, who supply arms, who subsidise looting companies.
Yerel diktatörleri kuran ya da destekleyen, silah tedarik eden, yağmacı şirketleri sübvanse eden devletlerdir.

More Sentences
Technical
tedarik etmek supply v.
In the future too, the Member States will supply most of the ISAF forces in Kabul.
Gelecekte de Üye Devletler Kabil'deki ISAF güçlerinin çoğunu tedarik edecek.

More Sentences
Common Usage
tedarik etmek procure v.
General
tedarik etmek cater for v.
tedarik etmek purvey v.
tedarik etmek prepare v.
tedarik etmek accommodate somebody with v.
tedarik etmek provide v.
tedarik etmek source v.
tedarik etmek furnish v.
tedarik etmek supply with v.
tedarik etmek accommodate someone with v.
tedarik etmek revictual v.
tedarik etmek lend v.
tedarik etmek compare [obsolete] v.
tedarik etmek draw v.
tedarik etmek issue [uk] v.
tedarik etmek find v.
tedarik etmek outrig v.
tedarik etmek bear v.
tedarik etmek subminister v.
tedarik etmek subministrate v.
tedarik etmek suppeditate [obsolete] v.
Phrasals
tedarik etmek come across v.
tedarik etmek put in v.
tedarik etmek dish out v.
Colloquial
tedarik etmek sort v.
Trade/Economic
tedarik etmek furnish v.
tedarik etmek procure v.
Law
tedarik etmek procure v.
Technical
tedarik etmek provide v.
tedarik etmek furnish v.
Archaic
tedarik etmek minister v.
tedarik etmek fang [obsolete] v.

Meanings of "tedarik etmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 65 result(s)

Turkish English
General
(toplu halde) erzak tedarik etmek victual v.
The organization worked tirelessly to victual the refugees.
Organizasyon mültecilere erzak tedarik etmek amacıyla durmadan çalışıyordu.

More Sentences
kın tedarik etmek ensheathe v.
için yemek tedarik etmek cater for v.
yiyecek tedarik etmek cater v.
erzak tedarik etmek victual v.
mal tedarik etmek procure goods v.
erzak tedarik etmek get some supplies v.
önceden almak/tedarik etmek advance v.
personel tedarik etmek reman v.
çalışması için gerekli suyu tedarik etmek fang a pump v.
(bir şeyi) kısıtlı miktarda tedarik etmek allowance v.
yetersiz tedarik etmek underfurnish v.
takım tedarik etmek entackle v.
odun tedarik etmek wood v.
ölçülü bir miktarda tedarik etmek meter v.
şapka tedarik etmek hat v.
otomobil tedarik etmek motorise v.
otomobil tedarik etmek motorize v.
otlatmak için yeşillik tedarik etmek graze [dialect] v.
savunma tedarik etmek munify v.
nükleer füze tedarik etmek overarm v.
fazlasıyla tedarik etmek overequip v.
fazladan tedarik etmek overheap v.
kostüm tedarik etmek costume v.
kağıt tedarik etmek paper v.
insan tedarik etmek people v.
balık tedarik etmek fishify v.
önceden tedarik etmek preprovide v.
gerekenden azını tedarik etmek short v.
yem tedarik etmek provender v.
erzak tedarik etmek purvey v.
(mal, erzak) büyük ölçekte tedarik etmek purvey v.
tedarik etmek anlamı veren ön ek be- pref.
Phrasals
(birine bir şey) sağlamak/tedarik etmek administer (something) to (one) v.
(sözleşme/anlaşma vb) ile/uyarınca/göre sağlamak/tedarik etmek provide something under something v.
-e tedarik etmek administer to v.
birine (bir şey) tedarik etmek fix someone up (with something) v.
bir şey için bir şey tedarik etmek furnish something for something v.
(biri/bir şey) için (bir şey) tedarik etmek furnish (something) for (someone or something) v.
için (bir şey) tedarik etmek procure (something) for v.
(sözleşme/anlaşma) ile/uyarınca/göre sağlamak/tedarik etmek provide under v.
Idioms
geçici tedbirlerle nakit para tedarik etmek raise the wind v.
çin'den tedarik/ithal etmek feed the dragon v.
Trade/Economic
özellikle ekonomik nedenlerle hizmet faaliyetlerini komşu bir ülkeden tedarik etmek nearshore v.
mal tedarik etmek procure goods v.
mal tedarik etmek receive goods v.
ticari bir iş için sermaye tedarik etmek float v.
yetersiz/eksik tedarik etmek undersupply v.
taze yiyecek ve içecek tedarik etmek reprovision v.
bir malı başka mal veya hizmetlerin üzerine para vererek tedarik etmek part-exchange v.
Politics
sermaye tedarik etmek raise capital v.
Industry
fazla personel tedarik etmek overstaff v.
Media
afiş tedarik etmek banner v.
(elektronik) mikrofon tedarik etmek mike up v.
(yayıncılık) mikrofon tedarik etmek mike up v.
Technical
kömür tedarik etmek recoal v.
yeniden direk tedarik etmek remast v.
edavat tedarik etmek tool v.
(pompaya) su tedarik etmek fang v.
Mechanic
kama kanalı tedarik etmek keyseat v.
Biology
oksijen tedarik etmek aerate v.
biyobankaya biyolojik malzeme tedarik etmek biobank v.
Military
cephane ya da silah tedarik etmek enarm v.
asker tedarik etmek garrison v.
resmen tedarik etmek issue (with) v.