Software is not an invention and is already protected under copyright law, just like books, films and music.
Yazılım bir icat değildir ve tıpkı kitaplar, filmler ve müzik gibi telif hakkı yasası kapsamında zaten korunmaktadır.
Those who want to get rich by playing the sorcerer's apprentice will one day have to pay royalties to the Creator.
Büyücünün çırağını oynayarak zengin olmak isteyenler bir gün Yaratıcı'ya telif hakkı ödemek zorunda kalacaklardır.
Authors enjoy the protection of the Berne Convention and of the WIPO copyright treaties.
Yazarlar Bern Sözleşmesi ve WIPO telif hakkı anlaşmalarının korumasından yararlanmaktadır.
The Commission has found that the way in which copyright is handled prevents it from doing so.
Komisyon, telif haklarının ele alınış biçiminin bunu yapmasını engellediğini tespit etmiştir.
Neither can we tolerate a situation in which a public body holds the copyright to public documents.
Bir kamu kurumunun kamu belgelerinin telif hakkını elinde bulundurduğu bir duruma da müsamaha gösteremeyiz.
The two directives on electronic commerce and copyright are extremely important.
Elektronik ticaret ve telif haklarına ilişkin iki direktif son derece önemlidir.
This new law aims at fighting against counterfeiting trademarks and pirated copyrights.
Bu yeni kanun, marka sahteciliğine ve telif hakkı korsanlığına karşı mücadele etmeyi amaçlıyor.
We have a copyright directive dating from 1991; perhaps we should have revised it.
Elimizde 1991 yılından kalma bir telif hakkı yönergesi var; belki de bunu revize etmeliydik.