timetable - Turkish English Dictionary

timetable

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "timetable" in Turkish English Dictionary : 20 result(s)

English Turkish
General
timetable n. tarife (tren/uçağa/vapur/otobüs ait)
Could I have a bus timetable?
Bir otobüs tarifesi alabilir miyim?

More Sentences
timetable n. program
Quite independently of that, we will take account of the criticism of the Thursday timetable.
Bundan bağımsız olarak Perşembe günkü programa yönelik eleştirileri de dikkate alacağız.

More Sentences
Politics
timetable n. zaman çizelgesi
So can we please stick to some sort of timetable?
Bu yüzden lütfen bir çeşit zaman çizelgesine bağlı kalabilir miyiz?

More Sentences
Technical
timetable n. zaman çizelgesi
At the summit in Seville we approved an ambitious timetable.
Sevilla'daki zirvede iddialı bir zaman çizelgesini onayladık.

More Sentences
General
timetable n. süre
timetable n. saat tarifesi
timetable n. belli zaman dilimlerine ayrılmış program
timetable n. herhangi bir ulaşım biçiminde kalkış ve varış saatlerini gösterir tarife
timetable n. ders programı
timetable n. çizelge
timetable n. tarife
timetable n. (tren vb) tarife
timetable n. sefer tarifesi
timetable n. proje şeması
timetable v. zaman çizelgesine göre dahil etmek
timetable v. zaman çizelgesine göre düzenlemek
timetable v. zaman çizelgesi hazırlamak
Technical
timetable n. tarife
Railway
timetable n. livre
Aeronautic
timetable n. uçuş tarifesi

Meanings of "timetable" with other terms in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

English Turkish
General
train timetable n. tren tarifesi
ramadan timetable n. imsakiye
eid timetable n. imsakiye
stick to the timetable v. zaman çizelgesine uymak
Politics
working timetable n. çalışma programı
Railway
rail timetable n. tren tarifesi
train timetable n. tren tarifesi
Education
school timetable n. ders programı
exam timetable n. sınav takvimi