victim

Meanings of "victim" in Turkish English Dictionary : 10 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	victim n.	kurban
We honour victims with one minute's silence. Kurbanları bir dakikalık saygı duruşu ile onurlandırıyoruz. More Sentences
2	Common Usage	victim n.	felaketzede
We provided the flood victims with food and clothing. Sel felaketzedelerine yiyecek ve giyecek sağladık. More Sentences
General
3	General	victim n.	av
Predators always prey on unsuspecting victims. Yırtıcılar her zaman masum kurbanları avlar. More Sentences
4	General	victim n.	kurban
We honour victims with one minute's silence. Kurbanları bir dakikalık saygı duruşu ile onurlandırıyoruz. More Sentences
5	General	victim adj.	maktul
The victim's family wanted the murder case reopened. Maktulün ailesi cinayet davasının yeniden açılmasını istedi. More Sentences
Law
6	Law	victim n.	kurban
We honour victims with one minute's silence. Kurbanları bir dakikalık saygı duruşu ile onurlandırıyoruz. More Sentences
7	Law	victim n.	mağdur
I second all those who expressed their solidarity with the storm victims. Fırtına mağdurlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade eden herkesi destekliyorum. More Sentences
Common Usage
8	Common Usage	victim adj.	mağdur
General
9	General	victim n.	kazazede
10	General	victim n.	kazazade

Meanings of "victim" with other terms in English Turkish Dictionary : 117 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	rape victim n.	tecavüz kurbanı
Sami has worked with a lot of rape victims. Sami birçok tecavüz kurbanıyla çalıştı. More Sentences
2	General	disaster victim n.	felaketzede
The Red Cross gets help to disaster victims without delay. Kızıl Haç felaketzedelere gecikmeden yardım ulaştırıyor. More Sentences
3	General	victim of n.	kurbanı
It is an insult to all victims of the criminal Communist ideology. Bu, suç teşkil eden Komünist ideolojinin tüm kurbanlarına yönelik bir hakarettir. More Sentences
4	General	accident victim n.	kazazede
In such cases, we need clear regulations in favour of the accident victim. Bu gibi durumlarda kazazede lehine net düzenlemelere ihtiyacımız var. More Sentences
5	General	crime victim n.	suç mağduru
The proposal’s second aim is to facilitate access to compensation for crime victims in cross-border situations. Teklifin ikinci amacı, sınır ötesi durumlarda suç mağdurlarının tazminata erişimini kolaylaştırmaktır. More Sentences
6	General	innocent victim n.	masum kurban
Of course, the fact that there are innocent victims represents a direct attack on human rights. Elbette masum kurbanların olması insan haklarına doğrudan bir saldırı anlamına gelmektedir. More Sentences
7	General	be a victim v.	kurban olmak
I was a victim of a pickpocket. Bir yankesicinin kurbanı oldum. More Sentences
8	General	fall victim to v.	kurban gitmek
Over 5 000 people have fallen victim to the violence since 1996. 1996'dan bu yana 5 000'den fazla insan şiddete kurban gitti. More Sentences
9	General	fall a victim v.	kurban gitmek
He fell a victim to a deadly disease. Ölümcül bir hastalığa kurban gitti. More Sentences
10	General	know the victim v.	kurbanı tanımak
It's strange that no one knows the victim. Kimsenin kurbanı tanımaması çok garip. More Sentences
Law
11	Law	victim of crime n.	suç mağduru
I welcome that the victims of crime will be guaranteed legal aid in order to get compensation. Suç mağdurlarına tazminat alabilmeleri için adli yardım sağlanacak olmasını memnuniyetle karşılıyorum. More Sentences
Politics
12	Politics	victim of terrorism n.	terör mağduru
Victims of terrorism, in particular, fall within the scope of this directive. Özellikle terör mağdurları bu direktifin kapsamına girmektedir. More Sentences
Psychology
13	Psychology	blaming the victim n.	kurbanı suçlama
Don't blame the victim. Kurbanı suçlama. More Sentences
General
14	General	torture victim n.	işkence mağduru
15	General	natural disaster victim n.	afetzede
16	General	disaster victim n.	afetzede
17	General	earthquake victim n.	depremzede
18	General	disaster victim n.	kazazede
19	General	victim blaming n.	kurbanı suçlama
20	General	torture victim n.	işkence kurbanı
21	General	famine victim n.	açlık kurbanı
22	General	a victim of discrimination n.	ayrımcılık kurbanı
23	General	disaster-victim n.	afetzede
24	General	disaster victim n.	musibetzede
25	General	victim of disaster n.	musibetzede
26	General	flood victim n.	selzede
27	General	victim of disaster n.	afetzede
28	General	fashion victim n.	moda kurbanı
29	General	earthquake victim n.	deprem mağduru
30	General	victim of a crime n.	bir suçun mağduru
31	General	victim of a crime n.	bir suçun kurbanı
32	General	robbery victim n.	hırsızlık mağduru
33	General	burglary victim n.	hırsızlık mağduru
34	General	female murder victim n.	kadın cinayet kurbanı
35	General	female murder victim n.	cinayet kurbanı kadın
36	General	the victim of a crime n.	bir suçun kurbanı
37	General	the latest victim n.	son kurban
38	General	innocent victim n.	suçu olmayan ama suçun cezasını çeken kimse
39	General	victim of an accident n.	kazazede
40	General	flood victim n.	sel mağduru
41	General	fashion victim n.	körü körüne modaya bağlı kimse
42	General	violence victim n.	şi̇ddet mağduru
43	General	victim of slander n.	iftira kurbanı
44	General	victim of slander n.	iftira mağduru
45	General	make a victim of v.	kurban etmek
46	General	made a victim of v.	kurban etmek
47	General	fall victim to another's wrath v.	gazaba uğramak
48	General	fall a victim to v.	kurban gitmek
49	General	be a victim of (somebody/something) v.	kurbanı olmak
50	General	be a victim (of) v.	kurban olmak
51	General	be a victim of racism v.	ırkçılık kurbanı olmak
52	General	be a victim of terorism v.	terör kurbanı olmak
53	General	play the victim v.	mağduru oynamak
54	General	be the victim of v.	-in kurbanı olmak
55	General	fall victim to an incurable disease v.	tedavisi olmayan bir hastalığın pençesine düşmek
56	General	fall victim to an incurable disease v.	tedavi edilemeyen bir hastalığın pençesine düşmek
57	General	become a victim of random gunfire v.	maganda kurşununa kurban gitmek
58	General	be a victim of murder v.	cinayete kurban gitmek
59	General	fall victim to a stray bullet from a celebratory gunfire v.	maganda kurşununa kurban gitmek
60	General	fall victim to v.	azizliğine uğramak
61	General	fall victim to slander v.	iftiraya kurban gitmek
62	General	fall victim to bad weather v.	kötü havanın azizliğine uğramak
63	General	fall victim to someone's wrath v.	gazabına uğramak
Phrases
64	Phrases	the victim of its own success expr.	kendi başarısının kurbanı
Colloquial
65	Colloquial	fashion victim n.	moda meraklısı
66	Colloquial	vic (victim) n.	kurban
67	Colloquial	vic (victim) n.	mağdur
Idioms
68	Idioms	a fashion victim n.	moda kurbanı
69	Idioms	fall victim v.	kurban gitmek
70	Idioms	fall victim v.	pençesine düşmek
71	Idioms	fall victim v.	azizliğine uğramak
72	Idioms	fall victim v.	ağına düşmek
73	Idioms	fall victim v.	gazabına uğramak
74	Idioms	fall victim v.	mağduru olmak
75	Idioms	fall victim (to something) v.	(bir şeye) kurban gitmek
76	Idioms	fall victim (to something) v.	(bir şeyin) azizliğine uğramak
77	Idioms	fall victim (to something) v.	(bir şeyin) gazabına uğramak
78	Idioms	fall victim (to something) v.	(bir şey) mağduru olmak
79	Idioms	fall victim (to something) v.	(bir şeyden) zarar görmek
Speaking
80	Speaking	last night the heavy snow claimed its first victim expr.	dün gece yoğun kar ilk kurbanını aldı
81	Speaking	they don't want to be the next victim expr.	sonraki kurban olmak istemiyorlar
82	Speaking	they don't want to be the next victim expr.	sıradaki kurban olmak istemiyorlar
83	Speaking	you're neither the first nor the last victim expr.	sen ne ilk ne de son kurbansın
Trade/Economic
84	Trade/Economic	bond victim n.	bonozede
85	Trade/Economic	credit card victim n.	kart mağduru
86	Trade/Economic	credit card victim n.	kredi kartı mağduru
87	Trade/Economic	criss victim n.	kriz mağduru
88	Trade/Economic	victim of the downturn n.	(ekonomik) çöküşün kurbanı
Law
89	Law	forced entry victim n.	haneye tecavüz kurbanı
90	Law	request of victim n.	mağdurun talebi
91	Law	victim precipitation theory n.	mağdur kaynaklı suç teorisi
92	Law	victim of crime n.	mağdur veya suç kurbanı
93	Law	victim of police abuse n.	polis istismarı kurbanı
94	Law	child victim of crime n.	suç mağduru çocuk
95	Law	victim surcharge n.	mağduriyet ödemesi
Politics
96	Politics	threatening relatives of the victim n.	yakınlara yönelik tehdit
Institutes
97	Institutes	department of victim rights n.	mağdur hakları daire başkanlığı
Textile
98	Textile	fashion victim n.	moda mağduru
99	Textile	fashion victim n.	son moda giyindiği halde rüküş duran kimse
Medical
100	Medical	victim distribution n.	kazazede dağılımı
Psychology
101	Psychology	victim recidivism n.	kurban müzminliği
102	Psychology	victim psychology n.	kurban psikolojisi
103	Psychology	victim mentality n.	kurban psikolojisi
104	Psychology	bully victim n.	zorba kurbanı
Social Sciences
105	Social Sciences	victim of domestic violence n.	aile içi şiddet kurbanı
106	Social Sciences	victim of domestic violence n.	aile içi şiddet mağduru
107	Social Sciences	a victim of gender-biased politics n.	cinsiyet farkı gözeten politikanın bir kurbanı
108	Social Sciences	victim derogation n.	mağduru değersizleştirme
109	Social Sciences	honor crime victim n.	töre cinayeti kurbanı
110	Social Sciences	honor crime victim n.	töre kurbanı
111	Social Sciences	honour killing victim n.	töre kurbanı
112	Social Sciences	honour killing victim n.	töre cinayeti kurbanı
Ottoman Turkish
113	Ottoman Turkish	disaster victim n.	musabin
Slang
114	Slang	professional victim n.	sürekli mağdur olduğunu iddia eden kimse
115	Slang	professional victim n.	mağdur edebiyatı yapan kimse
116	Slang	professional victim n.	dikkat çekmek için sürekli mağdur hikayesi anlatan kimse
Star Wars
117	Star Wars	rendezvous point: victim n.	randevu noktası: kurban