English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | wrangle with v. | (bir şeyle) mücadele etmek | ||
We have really had to wrangle with the Council over both issues. Her iki konuda da Konsey ile gerçekten mücadele etmek zorunda kaldık. More Sentences |
||||
Phrasals | wrangle with v. | (bir problemle, görevle, işle) boğuşmak | ||
Phrasals | wrangle with v. | ile kavga etmek | ||
Phrasals | wrangle with v. | ile ağız dalaşı etmek | ||
Phrasals | wrangle with v. | ile tartışmak | ||
Phrasals | wrangle with v. | ile münakaşa etmek | ||
Phrasals | wrangle with v. | ile hırlaşmak | ||
Phrasals | wrangle with v. | ile dalaşmak | ||
Phrasals | wrangle with v. | ile atışmak |
English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | wrangle with (something) v. | (bir şeyle) boğuşmak |
Phrasals | wrangle with (something) v. | (bir şeyle) mücadele etmek |