yıkılmış - Turkish English Dictionary

yıkılmış

Meanings of "yıkılmış" in English Turkish Dictionary : 26 result(s)

Turkish English
General
yıkılmış broken down adj.
The old building was broken down.
Eski bina yıkılmıştı.

More Sentences
yıkılmış destroyed adj.
Tom's house has been completely destroyed.
Tom'un evi tamamen yıkıldı.

More Sentences
yıkılmış down adj.
You look pretty down.
Oldukça yıkılmış görünüyorsun.

More Sentences
yıkılmış broken adj.
The gulf is still wide, although certain historical taboos have been broken.
Bazı tarihi tabular yıkılmış olsa da aradaki uçurum hala geniş.

More Sentences
yıkılmış disconsolate adj.
After losing the game, the disconsolate team members sat silently.
Maçı kaybettikleri için yıkılmış durumdaki takım üyeleri sessizce oturdular.

More Sentences
yıkılmış overthrown adj.
yıkılmış razed adj.
yıkılmış decadent adj.
yıkılmış wracked adj.
yıkılmış shipwrecked adj.
yıkılmış ruined adj.
yıkılmış demolished adj.
yıkılmış down and out adj.
yıkılmış naught adj.
yıkılmış underwrought [obsolete] adj.
yıkılmış upset adj.
yıkılmış haywire adj.
yıkılmış debilitated adj.
yıkılmış ruinate adj.
yıkılmış doon [scotland] adj.
yıkılmış doun [scotland] adj.
yıkılmış prostrate adj.
Colloquial
yıkılmış bumming adj.
Idioms
yıkılmış all to smash adj.
yıkılmış bottom fell out expr.
Slang
yıkılmış kaput adj.

Meanings of "yıkılmış" with other terms in English Turkish Dictionary : 35 result(s)

Turkish English
Slang
(üzüntüden) yıkılmış tore down adj.
There used to be a fireplace here but I guess it's been torn down.
Eskiden burada bir şömine vardı ama sanırım yıkılmış.

More Sentences
General
yıkılmış/sönmüş hayaller broken dreams n.
rüzgar nedeniyle yıkılmış olma windfall n.
yıkılmış olma ruination n.
yıkılmış duvar parçası parietine [obsolete] n.
yıkılmış yapı pulp n.
yakılıp yıkılmış raped adj.
(boşanma nedeniyle) yıkılmış broken adj.
rüzgarla yıkılmış overblown adj.
umutları yıkılmış sorehead adj.
yıkılmış olarak decadently adv.
yıkılmış bir biçimde devastatedly adv.
Phrasals
yıkılmış olmak cut up about (someone or something v.
Colloquial
yıkılmış yuva broken home n.
üzüntüden yıkılmış (all) torn up adj.
(bir şey yüzünden) yıkılmış all tore up (about something) adj.
(bir şey yüzünden) yıkılmış all tore up (about something) adj.
Idioms
biri/bir şey üstüne yıkılmış stuck with someone or something adj.
üstüne yıkılmış stuck with adj.
üzüntüden yıkılmış all tore up expr.
dünya başına yıkılmış like a dying duck in a thunderstorm [obsolete] expr.
(birinin) bütün dünyası başına yıkılmış (one's) whole world came crashing down around (one) expr.
(birinin) her şeyi başına yıkılmış (one's) whole world came crashing down around (one) expr.
(birinin) dünyası yıkılmış (one's) whole world came crashing down around (one) expr.
(duygusal olarak) yıkılmış/çökmüş to pieces expr.
Construction
yanmış ya da yıkılmış bir alanın yenilenmesi redevelopment n.
yanmış ya da yıkılmış olup yeniden imar edilen bölge redevelopment area n.
yanmış ya da yıkılmış kentsel alanların yenilenmesinden sorumlu idari birim redevelopment authority n.
Forestry
yıkılmış ağaç sidewinder n.
History
çin'in devrimciler tarafından yıkılmış olan son hanedanı manchu dynasty n.
Archaeology
yıkılmış veya çürümüş parçalardan faydalanarak antik kentlerin arkeolojik olarak yeniden oluşturulması anastylosis n.
eskiden maya imparatorluğunun başkenti olan yıkılmış bir antik kent uxmal n.
Religious
yıkılmış bir manastırda başrahip unvanını elinde tutan kimse titular abbot n.
Slang
üzüntüden yıkılmış tore up adj.
üzüntüden yıkılmış torn up adj.