yıllık - Turkish English Dictionary

yıllık

Meanings of "yıllık" in English Turkish Dictionary : 31 result(s)

Turkish English
Common Usage
yıllık yearbook n.
It looks like these first two rolls are just yearbook stuff.
Görünüşe göre bu ilk iki rulo sadece yıllığa ait.

More Sentences
yıllık yearly adv.
The Commission takes note that Member States will provide yearly updates for some aggregated data sets.
Komisyon, Üye Devletlerin bazı toplu veri setleri için yıllık güncellemeler sağlayacağını not etmektedir.

More Sentences
General
yıllık yearbook n.
Tom wanted Mary to sign his yearbook.
Tom Mary'den yıllığını imzalamasını istedi.

More Sentences
yıllık per annum adv.
The financial package is EUR 4 090 000 per annum.
Mali paket yıllık 4.090.000 avrodur.

More Sentences
Trade/Economic
yıllık yearbook n.
We looked at our old yearbook pictures.
Eski yıllık resimlerimize baktık.

More Sentences
yıllık annually expr.
You might talk to Colin Powell tomorrow about threatening suspension of USD 3 billion of aid annually to Israel.
Yarın Colin Powell ile İsrail'e yapılan yıllık 3 milyar dolarlık yardımın askıya alınması tehdidini konuşabilirsiniz.

More Sentences
Technical
yıllık yearly adv.
As part of the pre-accession strategy, there will also be a doubling of the yearly financial grand assistance to Turkey.
Katılım öncesi strateji kapsamında, ayrıca, Türkiye için yıllık mali hibe yardım iki katına çıkarılacaktır.

More Sentences
Common Usage
yıllık annual adj.
General
yıllık year brood n.
yıllık year book n.
yıllık almanack n.
yıllık calendar n.
yıllık year class n.
yıllık almanac n.
yıllık annual basis n.
yıllık annuary [obsolete] n.
yıllık yearlies n.
yıllık per an (per annum) n.
yıllık sessional adj.
yıllık etesian adj.
yıllık annual adj.
yıllık per annum (p.a) adv.
yıllık anniversarily adv.
Trade/Economic
yıllık per annum adv.
Insurance
yıllık per annum adv.
Technical
yıllık almanac n.
yıllık annual n.
Latin
yıllık annum n.
yıllık per annum adv.
yıllık p.a. (per annum) adv.
yıllık p.a. (per annum) abrev.

Meanings of "yıllık" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
General
bin yıllık dönemler millennia n.
Some countries use ordinal numbers to count millennia, whereas others count them using cardinal numbers.
Bazı ülkeler bin yıllık dönemi saymak için sıra numaralarını kullanırken, diğerleri asıl sayıları kullanarak sayarlar.

More Sentences
yıllık enflasyon annual inflation n.
The average annual inflation rate in 2001, as measured by the Harmonised Index of Consumer Prices, was 2.5%.
2001 yılında, Uyumlaştırılmış Tüketici Fiyatları Endeksi ile ölçülen ortalama yıllık enflasyon oranı %2,5 olmuştur.

More Sentences
yıllık baz annual basis n.
That will in fact mean more to most consumers on an annual basis.
Bu aslında çoğu tüketici için yıllık bazda daha fazla anlam ifade edecektir.

More Sentences
yıllık büyüme annual growth n.
The population's annual growth rate is put at 1,6%, continuing the downward trend evident in recent years.
Nüfusun yıllık büyüme hızı % 1,6 olarak tahmin edilmekte olup, son yıllarda gözlenen yavaşlama eğilimi sürmektedir.

More Sentences
yıllık hedef annual target n.
The Commission will adopt the annual target for 2001 next month.
Komisyon önümüzdeki ay 2001 yılı için yıllık hedefi kabul edecektir.

More Sentences
yıllık çocuk dergisi annual n.
He had a vintage collection of children's annuals.
Yıllık çocuk dergilerinden oluşan nostaljik bir koleksiyonu vardı.

More Sentences
iki yıllık biennial adj.
Parsnip is a biennial species, similar to carrots.
Yaban havucu, havuca benzeyen iki yıllık bir türdür.

More Sentences
çok yıllık (bitki) perennial adj.
That is the perennial problem.
Bu çok yıllık bir sorundur.

More Sentences
bir yıllık one-year adj.
It would then be a one-year programme, implementation of which may extend over several years.
Bu durumda uygulaması birkaç yıla yayılabilecek bir yıllık bir program olacaktır.

More Sentences
iki yıllık two-year adj.
The district attorney wasn't content with a two-year sentence.
Bölge savcısı iki yıllık cezayla yetinmedi.

More Sentences
bir yıllık annual adj.
Will they accept such assessment and such an annual investigation?
Böyle bir değerlendirmeyi ve böyle bir yıllık soruşturmayı kabul edecekler mi?

More Sentences
beş yıllık five-year adj.
We wanted a five-year waiting period to 2008.
2008'e kadar beş yıllık bir bekleme süresi istedik.

More Sentences
yıllık olarak annually adv.
We need data to be published annually and in a standard format.
Verilerin yıllık olarak ve standart bir formatta yayınlanmasına ihtiyacımız var.

More Sentences
Trade/Economic
yıllık prim annual premium n.
The main proposal for a fixed, single annual premium I fully support, at EUR 30.
Tamamen desteklediğim sabit, tek bir yıllık prim için ana teklif 30 avrodur.

More Sentences
yıllık toplantı annual meeting n.
I am planning to attend the annual meeting.
Yıllık toplantıya katılmayı planlıyorum.

More Sentences
yıllık rapor annual report n.
Annual reports are useful, but joint action is preferable, of course.
Yıllık raporlar yararlıdır, ancak elbette ortak eylem tercih edilir.

More Sentences
yıllık faiz annual interest n.
The effective annual interest rate is still calculated in different ways in Europe.
Efektif yıllık faiz oranı Avrupa'da hala farklı şekillerde hesaplanmaktadır.

More Sentences
yıllık program annual programme n.
Unfortunately, work on the annual programme has not always proceeded so well.
Ne yazık ki yıllık program üzerindeki çalışmalar her zaman bu kadar iyi ilerlememiştir.

More Sentences
yıllık konferans annual conference n.
They have their annual conference in May.
Mayıs ayında yıllık konferansları var.

More Sentences
yıllık ödeme annual payment n.
The fundamental difference is that it is based on a fixed annual payment.
Temel fark, sabit bir yıllık ödemeye dayalı olmasıdır.

More Sentences
yıllık büyüme annual growth n.
For us, an annual growth limit in peat is quite enough.
Bizim için torfta yıllık büyüme limiti oldukça yeterli.

More Sentences
yıllık yüzde oran annual percentage rate n.
If you are curious about just how complex the calculation for annual percentage rate can be, check out the FDIC website.
Yıllık yüzde oranı hesaplamasının ne kadar karmaşık olabileceğini merak ediyorsanız, FDIC web sitesine göz atın.

More Sentences
Politics
yıllık rapor annual report n.
The European Commission will publish within a week the annual report on the European Charter for Small Enterprises.
Avrupa Komisyonu, Küçük İşletmeler için Avrupa Şartı'na ilişkin yıllık raporunu bir hafta içerisinde yayınlayacaktır.

More Sentences
Insurance
yıllık prim annual premium n.
For farmers there is uncertainty over a 12-month period as to what annual premium will be paid eventually.
Çiftçiler için 12 aylık bir süre boyunca sonunda hangi yıllık primin ödeneceği konusunda belirsizlik vardır.

More Sentences
General
işyeri yıllık yemeği beanfeast n.
yıllık akım annual throughput n.
bin yıllık dönem millennium n.
yıllık kesim annual cut n.
iki yıllık süre biennium n.
yıllık mera annual pasture n.
yedi yıllık bir süre a span of seven years n.
bir yıllık yavru yearling n.
yıllık taksit annuity n.
bir yıllık ömrü olan bitki annual n.
yıllık yağış yearly precipitation n.
yıllık yağış annual precipitation n.
bin yıllık barış ve refah dönemi millenarian n.
yıllık istatistikler basımı yearbook n.
bir yıllık bitki annual plant n.
yıllık taşkın annual flood n.
mezunlar yıllık ziyafeti gaudy n.
yıllık paralaks annual parallax n.
yıllık emekli maaşı annuity n.
yıllık değişim annual variation n.
yıllık tatil wake n.
yıllık birikme annual storage n.
yıllık beyanlar annual declarations n.
yıllık yağış annual rainfall n.
yıllık marka year mark n.
yıllık mezun toplantısı homecoming n.
galli şair ve müzisyenlerin yıllık festivali eisteddfodau n.
basımevlerinde çalışanların düzenlediği yıllık yemek veya toplantı wayzgoose n.
yıllık ortalama yağış average annual rainfall n.
yıllık ödenek alan kimse annuitant n.
bir yıllık bitki yearling n.
yıllık çalışma annual work n.
ortalam yıllık hasar average annual damage n.
yıllık akım annual runoff n.
çok yıllık bitki perennial n.
yıllık çalışma annual operation n.
yıllık olaylar annual events n.
yıllık izin annual leave n.
yıllık üretim seviyesi annual production level n.
yıllık üretim miktarı annual production amount n.
yıllık üretim hacmi annual production volume n.
yıllık plan annual plan n.
yıllık abonelik ücreti annual subscription fee n.
yıllık kira annual rent n.
yıllık sonuç annual result n.
yıllık toplantı yearly assembly n.
yıllık toplantı annual convention n.
yıllık kapasite annual capacity n.
yıllık toplantı yearly gathering n.
yıllık toplantı yearly meeting n.
yıllık bakım annual maintenance n.
yıllık baz yearly basis n.
yıllık üretim annual production n.
bir yıllık bitki annual n.
yıllık ciro annual return n.
beş yıllık kalkınma planı five-year development plan n.
on yıllık mahkumiyet decade-long imprisonment n.
on yıllık süre decade n.
elli yıllık dönem semicentennial n.
iki yıllık deneyim two year experience n.
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola bridging year n.
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola year out n.
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola year off n.
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola gap year n.
bir yıllık dönem one-year period n.
ilk on yıllık dilim first decade n.
yıllık takvim yearly calendar n.
yıllık takvim annual calendar n.
üç yıllık/senelik çalışma three-year study n.
seksen yıllık dönem eighty-year period n.
bir yıllık eğitim a-year-training n.
dört yıllık lisans four-year license n.
iki yıllık lisans two-year license n.
2 yıllık lisans two-year license n.
4 yıllık lisans four-year license n.
3 yıllık lisans three-year license n.
üç yıllık lisans three-year license n.
beş yıllık gizem 5-year mystery n.
en az bir yıllık garanti minimum warranty of one year n.
2 yıllık deneyim two-year experience n.
2 yıllık tecrübe two-year experience n.
iki yıllık tecrübe two-year experience n.
iki yıllık deneyim two-year experience n.
yıllık çalışma süresi annual working period n.
yıllık ödenek annuity n.
on yıllık süre decennium n.
on yıllık dönem decennium n.
ağacın yıllık halkası grain n.
üç yıllık soruşturma three-year investigation n.
yıllık gelir annual revenue n.
kıyamet gelmeden önce barış ve mutluluğun hüküm süreceği düşünülen bin yıllık dönemin geleceğine inanan kimse millenarian n.
yıllık okuma hedefi yearly reading goal n.
yıllık hedef yearly target n.
yıllık hedef yearly objective n.
yıllık hedef annual objective n.
yıllık enerji tüketimi yearly energy consumption n.
yıllık enerji tüketimi annual energy consumption n.
olayların kaydını yıllık bazda tutan kişi annalist n.
yüz yıllık olma centenarianism n.
püsküllü yem otlarını içeren çok yıllık bir bitki cinsi trisetum n.
yıllık yazan kimse annualist n.
yıllık taksit annuity in advance n.
2000'den 2009'un sonuna kadar süren on yıllık dönem aughts n.
dört yıllık süreç quadrennial n.
iki bin yıllık süre bimillenary n.
iki bin yıllık süre bimillennial n.
iki bin yıllık süre bimillennium n.
beş yüz yıllık etkinlik quincentennial n.
beş yıllık dönem quinquennial n.
incil'de bahsi geçen, isa'nın dünyaya hükmedeceği 1000 yıllık zaman dilimi millennium n.
odunsu olmayan çok yıllık bitkilerden oluşan çiçek tarhı herbaceous border n.
hizmetçi ve çiftlik işçisi alımı yapmak için eskiden ingiliz kasaba ve köylerinde düzenlenen yıllık panayır statute fair n.
yeni zelanda'ya özgü çok yıllık bir bitki mountain flax n.
kürk avcılarının yıllık geleneksel toplantısı rendezvous [obsolete] n.
beş yıllık zaman dilimi lustra n.
on yıllık dönem decadence n.
(dini seminer programı) üç yıllık programın ikinci yılındaki öğrenci middler n.
dört yıllık müfredatı olan okulda ikinci veya üçüncü yılındaki öğrenci middler n.
yıllık eşdeğer oran aer (annual equivalent rate) n.
kralın gelirini ve çeşitli harcamaları içeren yıllık kayıt pipe roll n.
beş yıllık süre pentad n.
hollywood tabanlı iki yıllık bir oyunculuk konservatuvarı american musical and dramatic academy n.
yüz elli yıllık dönem sesquicentennial n.
iki yıllık deneyimli kimse sophomore n.
tek yıllık bitki annual n.
yıllık olarak hesaplamak annualise v.
yıllık olarak hesaplamak annualize v.
yıllık izin kullanmak take annual leave v.
yıllık bütçe yapmak prepare an annual budget v.
yıllık izne çıkmak take annual leave v.
yıllık izin kullanmak use annual leave v.
yıllık izinde olmak be on annual leave v.
yıllık olarak hesaplanmak be annualized v.
iki yıllık kontrat imzalamak sign a two-year contract v.
iki yıllık kontrata imza atmak sign a two-year contract v.
iki yıllık sözleşmeye imza atmak sign a two-year contract v.
iki yıllık sözleşme imzalamak sign a two-year contract v.
bir konunun yıllık genel kurul toplantısında görüşülmesi için yapılan teklif remit [new zealand] v.
bir yıllık yearling adj.
yüz yıllık centenarian adj.
on üç yıllık zaman dilimi tridecennary adj.
bin yıllık millennial adj.
bir yıllık yearlong adj.
yıllık esasa indirgenmiş annualized adj.
dört yıllık quadrennial adj.
iki yüz yıllık bicentennial adj.
bin yıllık millenarian adj.
yüz yıllık centennial adj.
altı yıllık sexennial adj.
çok yıllık perennial adj.
yarı yıllık semiannual adj.
sekiz yıllık octennial adj.
yıllık olarak hesaplanmış annualized adj.
yıllık olarak hesaplanmış annualised adj.
(bitki) çok yıllık perennial adj.
yüzlerce yıllık centuries old adj.
iki yıllık biyearly adj.
yıllık bazda yüzde olarak ifade edilen expressed as a percentage per annum adj.
on yıllık/senelik decadal adj.
bin yıllık millenary adj.
onuncu yıllık dönem decennial adj.
on yıllık süreye ait decennial adj.
yıllık esasa indirgenmiş annualised adj.
yarı yıllık semi-annual adj.
yıllık bazda annalistic adj.
yüz yıllık century adj.
otuz yıllık tricennarious adj.
otuz yıllık tricennial adj.
300 yıllık tricentenary adj.
300 yıllık tricentennial adj.
dört yüz yıllık bir süre ile ilgili quadricentenary adj.
beş yüz yıllık bir döneme ait quincentenary adj.
on beş yıllık quindecennial adj.
on yıllık döneme ait decennary adj.
on yıllık dönemle ilgili decennary adj.
çok yıllık multi-year adj.
günlük ve yıllık sıcaklık aralıkları geniş olan continental adj.
beş yıllık zaman diliminde gerçekleşen five-year adj.
beş yıllık five-year-old adj.
bin yıllık dönem öncesinden gelen premillennial adj.
bin yıllık dönem öncesi premillennial adj.
on dört yıllık fourteen adj.
altı yıllık six-year-old adj.
iki yıllık deneyimli kimseye ait veya ilgili sophomore adj.
yıllık olarak perannum adv.
son birkaç on yıllık zaman zarfında over the last decades adv.
son on yıllık zaman zarfında in the last decade adv.
son on yıllık müddette in the last decade adv.
yıllık bazda on a yearly basis adv.
yıllık olarak on a yearly basis adv.
yıllık bazda annual basis adv.
on yıllık sürede decennially adv.
yıllık olarak annalistically adv.
yaşı belirli sayıdaki 10 yıllık süre ile yaklaşık olarak ifade edilen kimse anlamını veren bir son ek -something suf.
Phrases
bir yıllık/senelik by the year expr.
on yıllık zamanaşımı süresi ten-year limitation period expr.
10 yıllık zamanaşımı süresi ten-year limitation period expr.
Proverb
kırk yıllık kani olur mu yani you can not teach an old dog a new trick
kırk yıllık kani olur mu yani a wild goose never laid a tame egg
Colloquial
iki yıllık ceza deuce n.
matbaada çalışanların düzenlediği yıllık eğlence wayz-goose n.
yıllık olarak gerçekleşecek bir etkinliğin ilki first annual n.
yıllık finans raporları end-of-year financials n.
Idioms
kırk yıllık karı koca darby and joan n.
(bir kimseyi) yıllık maruz kalabileceği maksimum radyasyon düzeyine kadar çalıştırarak çalışamaz hale getirmek burn out v.
yıllık olarak by the year expr.
Trade/Economic
alelade yıllık gelir ordinary annuity n.
alelade yıllık taksit ordinary annuity n.
asgari yıllık prim annual minimum premium n.
beş yıllık plan five-year plan n.
başdiyakozların yıllık olarak piskoposlara ödedikleri ücret prestation n.
beş yıllık plan five year plan n.
beş yıllık kalkınma planlan five year plans n.
bir yıllık plan one-year plan n.
bir yıllık kira a year's rent n.
bir kimseye verilen sabit yıllık maaş annuity n.
bir yatırımın getirdiği yıllık kazanç basic yield n.
dış ticaret yıllık istatistikleri annual foreign trade statistics n.
devletin yıllık gelirleri revenue n.
dönem sonunda elde edilen yıllık gelir ordinary annuity n.
eş değer yıllık nakit akımı equivalent annual cash flow n.
gelecekteki yıllık ödemeleri karşılamaya yetecek tutardaki fonların bugünkü değeri annuity fund n.
faiz oranı ve vadesinin belirli bir fondan ödenmesi gereken yıllık düzenli taksit miktarlarını belirleyici fonksiyonu annuity factor n.
ingiliz ticaret odası yıllık raporları british chamber of commerce annual reports n.
mahalli emlak vergisi gelirlerindeki eşitsizlikleri azaltmak için merkezi hükümetin az gelirli mahalli idarelere yaptığı yıllık yardım equalisation grant n.
olağan yıllık ordinary annuity n.
özellikle yıllık bazda yapılan ve büyük ortamlarda gerçekleştirilen tartışma toplantılarına verilen genel isim conference n.
ödenecek yıllık gelir annuity payable n.
risksiz bir yatırımın getirdiği yıllık kazanç basic yield n.
sigorta poliçesinin sağlayacağı düzenli yıllık gelir tutarı annuitisation n.
sigorta poliçesi karşılığı sağlanan yıllık gelir annuity income n.
şirket sermayesinin yıllık satış hacmine oranı capital turnover ratios n.
tahvilin yıllık kupon ödemelerinin tahvilin üzerinde yazılı değere oranı coupon rate n.
toplam yıllık gelir total annual income n.
ücretli yıllık izin paid annual leave n.
yaşam koşullu yıllık sigorta life-contingent annuity n.
yaşam boyu yıllık ödeme sözleşmesi life annuity n.
yıllık tüketici enflasyonu annual consumer inflation n.
yıllık ücret planı annual wage plan n.
yıllık iş birimi annual work unit n.
yıllık hesaplar annual accounts n.
yıllık tahmini maaş annual expected salary n.
yıllık ödenek alan kişi annuitant n.
yıllık bileşik faiz annual accumulated interest n.
yıllık kazanç annual return n.
yıllık ücretli izini annual leave with pay n.
yıllık % kar/zarar annual percent gain/loss n.
yıllık düzenli gelir annuity n.
yıllık ücretli izin annual paid leave n.
yıllık faiz oranı per-annum rate n.
yıllık ıskonto yöntemi annuity method n.
yıllık vadeye kadar getiri annualized yield to maturity n.
yıllık hesap incelemesi annual audit n.
yıllık hane geliri annual household income n.
yıllık hesaplaşma yearly settlement n.
yıllık pazarlama planı annual marketing plan n.
yıllık ödenek alan kimse annuitant n.
yıllık izin annual leave n.
yıllık harcama annual expenditure n.
yıllık asgari prim annual minimum premium n.
yıllık gelir grubu yearly income group n.
yıllık tüketim annual consumption n.
yıllık olağan genel kurul annual meeting n.
yıllık faiz getirisi effective annual rate n.
yıllık işlemler yearly operations n.
yıllık işlem hacmi annual trading volume n.
yıllık hesap çıkarma annual settlement of accounts n.
yıllık denk bütçe annually balanced budget n.
yıllık abonelik bedeli annual subscription fee n.
yıllık açık annual deficit n.
yıllık yönetim raporu annual management report n.
yıllık katkı payı annual contribution n.
yıllık izin annual leave n.
yıllık faaliyet raporu annual report n.
yıllık fazla annual surplus n.
yıllık mali bildiri annual financial statement n.
yıllık finansal rapor annual financial statement n.
yıllık kazanç annual earning n.
yıllık tatil annual vacation n.
yıllık poliçe yearly policy n.
yıllık mali tablo annual account n.
yıllık irat annuity n.
yıllık bileşik büyüme oranı cagr (compound annual growth rate) n.
yıllık teftiş annual audit n.
yıllık kontrol annual audit n.
yıllık olma esası annualization n.
yıllık kira değeri annual rental value n.
yıllık bilanço annual balance sheet n.
yıllık plan yearly plan n.
yıllık dönemler annual periods n.
yıllık kişi başına düşen annual per capita n.
yıllık bileşik faiz yöntemi annual compounding n.
yıllık taksit annuity due n.
yıllık bileşik faiz annual percentage rate n.
yıllık satışlar annual sales n.
yıllık ilkesi principle of annuality n.
yıllık toplam izin accrued leave n.
yıllık hesap çıkarma annual settlements of accounts n.
yıllık olma esası annualisation n.
yıllık ücret bütçesi annual fee budget n.
yıllık ücret garantisi annual wage guarantee n.
yıllık sözleşme annual contract n.
yıllık esasa indirgeme annualisation n.
yıllık tahsisat annuity n.
yıllık satın alma year's purchase n.
yıllık/senelik faiz ödemesi annual interest payment n.
yıllık yeni prim annualized new premium (anp) n.
yıllık kazanç annual earnings n.
yıllık faiz getirisi annual percentage yield n.
yıllık faaliyet raporu annual activity report n.
yıllık brüt maaş gross yearly salary n.
yıllık mali durum tablosu annual financial statement n.
yıllık prim yearly premium n.
yıllık emekli maaşı annuity n.
yıllık ödeme tavanı annual payment cap n.
yıllık bileşik büyüme oranı compound annual growth rate n.
yıllık hesap denetlemesi annual auditing n.
yıllık esasa indirgeme annualization n.
yıllık bilanço annual financial statement n.
yıllık ortalama borçlanma vadesi average maturity period n.
yıllık ödenek annual allowance n.
yıllık vergi annual tax n.
yıllık satış grafiği yearly sales chart n.
yıllık bazda işlem hacmi annual trading volume n.
yıllık ortalama ekonomik büyüme oranı average annual economic growth rate n.
yıllık taksit annuity n.
yıllık ücret annual wage n.
yıllık al/tut’ların kar/zarar yüzdesi annual buy hold gain/loss percentage n.
yıllık toplam gelir total annual income n.
yıllık tatil yearly vacation n.
yıllık/senelik enflasyon maliyeti annual inflation cost n.
yıllık ücretli izin paid annual leave n.
yıllık ücret annual fee n.
yıllık bülten annual bulletin n.
yıllık istatistik annual statistic n.
yıllık kar annual profit n.
yıllık oran annual rate n.
yıllık gelir vergisi annual income tax n.
yıllık gelir annuity n.
yıllık ücretli izin annual salaried leave of absence n.
yıllık kazançlar annual earnings n.
yıllık beyanname annual return n.
yıllık iç verim oranı annual internal rate of return n.
yıllık faaliyet raporu policy statement n.
yıllık satışlar yearly sale n.
yıllık taksit alan kişi annuitant n.
yıllık ihracat hedefi annual export target n.
yıllık net zorunlu kar net statutory profit of the year n.
yıllık izin formu annual leave form n.
yıllık mali durum annual financial statement n.
yıllık gelir yearly income n.
yıllık abonelik ücreti annual subscription fee n.
yıllık değer annual value n.
yıllık faiz oranları rates per annum n.
yıllık kar payı ödemesi annuity n.
yıllık ödenti fonu annuity fund n.
yıllık denetleme annual audit n.
yıllık gelir annual earning n.
yıllık sigortalı annuitant n.
yıllık rant annuity n.
yıllık amortisman annual depreciation n.
yıllık gelir annual return n.
yıllık ücret annual charge n.
yıllık hizmet ücreti annual charge n.
yıllık aidat yearly contribution n.
yıllık ortalama ekonomik büyüme hızı average annual economic growth rate n.
yıllık gelir sigortası annuity n.
yıllık getiri annual yield n.
yıllık raporlar annual reports n.
yıllık kart ücreti annual fee n.
yıllık hesaplar yearly accounts n.
yıllık satış yearly sale n.
yıllık tutar yöntemi sum of the years method n.
yıllık gelir sigorta sözleşmesi annuity contract n.
yıllık denetim annual audit n.
yıllık gelir sahibi annuitant n.
yıllık faaliyet raporu yearend report n.
yıllık bono yearling n.
halka açık bir şirketin iki yıllık süre içinde iflas olasılığını hesaplayan bir matematiksel formül zeta n.
gelirin itfa yerine yıllık olarak vergilendirildiği faiz ödemesiz tahvil zebra n.
yıllık bütçelerin arasında önerilen bir grup ekonomik tedbir minibudget n.
anapara yatırımından gelen yıllık gelir rente n.
yıllık gelir rente n.
yıllık tahsisat gibi sebeplerle toprak gelirlerinden yapılan kesinti ve ödeme reprise n.
(borsada) yatırımın getirdiği ve genellikle maliyetinin veya mevcut değerinin yüzdesi şeklinde ifade edilen yıllık gelir yield n.
yıllık aşar ödemesinin yerine toprağa göre düzenli yapılan ödemenin getirilmesi commutation of tithes n.
yıllık izin birikimi accumulation of annual leave n.
firmaya ait tüm mali hesaplamaların gerçekleştirildiği yıllık dönem financial year [uk] n.
(britanya) beş nisanda sona eren yıllık bütçe hesaplama dönemi financial year [uk] n.
sabit yıllık gelir fixed annuity n.
(avam kamarasında) muhalefete sunulan yıllık ödenek short money n.
yıllık vergiden muaf olan gelir miktarı personal allowance [uk] n.
yıllık esasa indirgemek annualise v.
yıllık esasa indirgemek annualize v.
yıllık hale getirmek annualise v.
yıllık hale getirmek annualize v.
(yıllık kredi faizini) önceden hesaplamak precompute v.
bir yıllık olarak hesaplanan annualized adj.
bir yıllık olarak hesaplanan annualised adj.
yarı yıllık semi-annual adj.
yıllık kredi faizi hesaplanmadan öncesine ait veya ilgili precompute adj.
yıllık bazda on annual basis expr.
yıllık bazda on the annual basis expr.
yıllık eşdeğeri annual equivalent expr.
teminatlı yıllık gelir gai (guaranteed annual income) abrev.
(kanada'da) teminatlı yıllık gelir gain (guaranteed annual income) abrev.
bileşik net yıllık oran cnar (compound net annual rate) abrev.
Law
ingiliz kraliyet mahkemesinde yarı zamanlı yargıç olarak atanmış en az on yıllık avukat recorder n.
kesin yıllık certain annuity n.
yıllık gerçekleşmeler yearly realizations n.
yıllık vekalet ücreti annual retainer fee n.
alçak çit ve hendekle çevrili ormanlık araziyi yıllık olarak kiralama arrentation n.
koyunlar ve bir yıllık hayvanlar dışındaki besi hayvanları great cattle n.
(eskiden) bazı kiracıların büyükbaş hayvanlarını tımarları üzerinden pazar veya panayırlara götürme ayrıcalığı karşılığında krallarına veya derebeylerine ödedikleri yıllık ücret drofland n.
sabit yıllık ücret karşılığı toprak kullanma hakkı feu [scotland] n.
toprak kullanma hakkı için ödenen yıllık kira feu duty [scotland] n.
yıllık, altı veya üç ayda bir ödenecek primlerle birlikte 1000 dolar ve üzerine satılan (hayat sigortası) ordinary adj.
Politics
yerel otoriteden tahsil edilebilecek ücrete hükümet tarafından konan yıllık tutar sınırı charge-cap n.
belirli bir yıllık gelirin altında kazananların vergi ödemek yerine devletten para aldıkları gelir destek sistemi negative income tax n.
yıllık geliri 10 pound olan bir mülkte ikamet eden seçmen tenpounder [brit] n.
beş yıllık kalkınma planı five year progress plan n.
çok yıllık program multi-year program n.
çok yıllık bütçeleme mutli-year budgeting n.
imf dünya bankası yıllık toplantıları imf-world bank annual meetings n.
yıllık toplantılar annual meetings n.
25 yıllık hizmet duvarı 25 years of service wall n.
yıllık koruma raporu annual protection report n.
yıllık toplam muafiyet annual aggregate deductible n.
yıllık olağan toplantı per annum session n.
yıllık sayım annual canvass n.
devlet hesaplarının yıllık beyanı bluebook [canada] n.
(britanya'da) muhalefet partilerine yapılan yıllık ödeme cranborne money n.
Institutes
yıllık avlanabilir miktar total allowable catches n.
yıllık rehberlik programı multi-annual guidance programme n.
yıllık programlar ve konjonktür değerlendirme genel müdürlüğü directorate general for annual programs and conjunctural evaluation n.
Insurance
gelecekteki yıllık prim future annual premium n.
üç yıllık ortalama sistemi three years' average system n.
yaşam koşullu yıllık sigorta life-contingent annuity n.
yıllık iç verim oranı annual internal rate of return n.
yıllık ödeme annual payment n.
yıllık gelir sigortası annual annuity n.
yıllık gelir sigortası annuity n.
yıllık yenilenebilen vade yearly renewable term n.
yıllık genel kurul annual general meeting n.
Media
yıllık yayında geçmiş yılda ölen birinin anısına ayrılan sayfa memorandum n.
1760'ta kurulan bir ticaret gemisi derneğinin belirlediği şekilde yapılan gemilerin detaylarını belirten bir yıllık yayım lloyd's register n.
Technical
beş yıllık periyot quinquennium n.
çok yıllık bitki perennial plant n.
dört yıllık bir süreç quadrennium n.
ortalama yıllık taşkın average annual flood n.
on yıllık decennary n.
on yıllık süreç decennium n.
yıllık sürüntü yükü annual accumulation of sediment n.
yıllık akım annual flow n.
yıllık taşkın annual flood n.
yıllık kazan araştırması annual boiler survey n.
yıllık performans tahmini yearly performance prediction n.
yıllık ortalama taşkın average annual flood n.
yıllık üretim annual generation n.
yıllık ortalama yüzeysel akış mean annual runoff n.
yıllık onarımlar annual repairs n.
yıllık ortalama akış average annual flow n.
yıllık biriktirme annual storage n.
yıllık akım annual discharge n.
yıllık boşaltım annual discharge n.
yıllık üretim annual output n.
yıllık yarar annual benefit n.
yıllık aberasyon annual aberration n.
yıllık ortalama buğulanma mean annual evaparation n.
yıllık akım annual throughput n.
yıllık akış annual flow n.
yıllık gider annual cost n.
yıllık yağmur annual rainfall n.
yıllık dagalanma annual fluctuation n.
yıllık azami taşkın annual flood n.
yıllık makine bakımı annual machine maintenance n.