yaka - Turkish English Dictionary

yaka

Meanings of "yaka" in Turkish English Dictionary : 3 result(s)

English Turkish
Politics
yaka n. güneybatı demokratik kongo cumhuriyeti ve angola'da yaşayan etnik bir grup
yaka n. yakalar
yaka n. yaka

Meanings of "yaka" in English Turkish Dictionary : 27 result(s)

Turkish English
Common Usage
yaka collar n.
He seized the pickpocket by the collar.
Yankesiciyi yakasından yakaladı.

More Sentences
General
yaka side n.
However, we have to realise that dialogue must involve both sides of the Atlantic.
Ancak diyaloğun Atlantik'in her iki yakasını da kapsaması gerektiğinin farkına varmalıyız.

More Sentences
yaka collar n.
He grabbed me by the collar.
Beni yakamdan tuttu.

More Sentences
Technical
yaka collar n.
Tom grabbed me by the collar.
Tom beni yakamdan yakaladı.

More Sentences
Textile
yaka collar n.
Tom removed his tie and unbuttoned his collar.
Tom kravatını çıkardı ve yaka düğmelerini açtı.

More Sentences
Forestry
yaka collar n.
Does your coat have a collar?
Senin ceketinin bir yakası var mı?

More Sentences
General
yaka neck n.
yaka dicky n.
yaka neckline n.
yaka dickey n.
yaka flange n.
yaka collarette n.
yaka collaret n.
yaka bank n.
yaka shore n.
yaka rim n.
yaka edging n.
yaka clip-on n.
yaka lead tack n.
yaka upstand n.
Politics
yaka yaka n.
Technical
yaka stubend n.
yaka counterflashing n.
Textile
yaka revere n.
yaka revers n.
yaka revers n.
Marine
yaka corner of edge of a sail n.

Meanings of "yaka" with other terms in English Turkish Dictionary : 284 result(s)

Turkish English
General
kırmalı yaka ruff n.
The noblewoman wore an elaborate ruff around her neck.
Soylu kadın boynuna özenli bir kırmalı yaka takmıştı.

More Sentences
balıkçı yaka turtleneck n.
Steve is wearing a black turtleneck.
Steve siyah bir balıkçı yaka giyiyor.

More Sentences
yaka (elbisede) neck n.
The police seized the robber by the neck.
Polis, hırsızı yakasından yakaladı.

More Sentences
yaka kartı name tag n.
Tom isn't wearing a name tag.
Tom yaka kartı takmıyor.

More Sentences
yaka modeli neckline n.
The dress had a beautiful V-shaped neckline.
Elbisenin V şeklinde güzel bir yaka modeli vardı.

More Sentences
balıkçı yaka kazak turtleneck n.
She wore a cosy turtleneck to keep warm.
Kendini sıcak tutmak için rahat bir balıkçı yaka kazak giymişti.

More Sentences
Textile
balıkçı yaka turtleneck n.
Tom was wearing a black turtleneck.
Tom siyah bir balıkçı yaka giyiyordu.

More Sentences
kalkık yaka popped collar n.
Tom wore a pink polo shirt with a popped collar.
Tom kalkık yakalı pembe bir polo gömlek giydi.

More Sentences
General
yaka mikrofonu lapel microphone n.
kürk yaka tippet n.
kırmalı yaka ruffle n.
devrik yaka turndown collar n.
boğazlı yaka polo neck n.
dik yaka neckband n.
fırfırlı yaka frill n.
fırfırlı yaka ruff n.
yaka kartı identification badge n.
yaka kartı name badge n.
boğazlı yaka choker n.
karşı yaka the opposite shore n.
v şeklindeki yaka v neck n.
yaka düğmesi stud n.
hakim yaka grandad collar n.
yaka çiçeği boutonniere n.
dik yaka (giyside) neckband n.
yaka kartı badge n.
sıfır yaka crew neck n.
(giyside) yaka neck n.
bebek yaka round collar n.
bebe yaka round collar n.
eskiden ingiltere'de zenginlerin ve soyluların kullandığı bir yaka türü piccadilly n.
yaka rozeti lapel pin n.
yaka düğmesi collar button n.
yaka rozeti collar badge n.
yaka kartı collar name tag n.
yaka kartı collar card n.
polo yaka tişört polo shirt n.
yaka isimliği collar name tag n.
yaka isimliği collar tag n.
yaka mikrofonu lapel mic n.
yaka mikrofonu lavalier n.
yaka mikrofonu clip mic n.
yaka mikrofonu lavalier microphone n.
yaka mikrofonu lav n.
yaka mikrofonu personal mic n.
yaka ucu collar point n.
yaka ucu collar tip n.
yaka iğnesi tie pin n.
yaka iğnesi stick pin n.
yaka mikrofonu lavaliere microphone n.
fırfırlı yaka quellio [obsolete] n.
kırma yaka quellio [obsolete] n.
kadın giysisinde drapeli yaka cowl n.
yüksek sert yaka piccadil n.
17. yüzyıla özgü yüksek sert bir yaka türü piccadill n.
(oymalı veya sivri kenarlı) dekoratif bir yaka fistosu pickadilly n.
fistolu dik yaka pickadilly n.
fistolu kırma yaka pickadilly n.
sert kırma yaka desteği pickadilly n.
sert dik yaka desteği pickadilly n.
(oymalı veya sivri kenarlı) dekoratif bir yaka fistosu pickadil n.
fistolu dik yaka pickadil n.
fistolu kırma yaka pickadil n.
sert kırma yaka desteği pickadil n.
sert dik yaka desteği pickadil n.
polo yaka tişört polo n.
polo yaka polo n.
balıkçı yaka polo-neck collar n.
polo yaka polo-neck collar n.
arkadan düğmeli dik ve beyaz yaka reversed collar n.
kadın giysisinde yuvarlak yaka scoop n.
top kumaştan yaka, kol gibi giysi parçaları kesen işçi separator n.
şal yaka shawl collar n.
elbisenin boyun hattını kesintisiz şekilde ve daralarak gövdeye doğru takip eden takma yaka shawl collar n.
polo yaka tişört shirt n.
(yaka fırfırlarının sabitlenmesi için kullanılan) küçük çubuk poking-stick n.
yaka iğnesi stickpin n.
dik yaka stickup n.
din adamlarının yaka altına taktıkları bant stock n.
bizans imparatorluğu'nda takılan dekoratif bir yaka tarzı superhumeral n.
yaka takmak collar v.
yaka silkmek be fed up v.
yaka silkmek be fed up with v.
yaka paça dışarı atmak chuck somebody out of something v.
yaka paça dışarı atmak chuck somebody out v.
yaka kartı takmak have a name tag on v.
yaka kartı takmak clip a name badge v.
yaka kartı takmak wear a name tag on v.
yaka kartı takmak pin a name holder v.
yaka kartı takmak pin a name badge v.
yaka kartı takmak clip a name tag v.
yaka kartı takmak pin a name tag v.
yaka kartı takmak clip a name holder v.
polis tarafından yaka paça dışarı çıkarılmak be manhandled by the police v.
yaka paça götürmek frogmarch v.
yaka takmak encollar v.
fırfırlı yaka haline getirmek ruff v.
kırma yaka haline getirmek ruff v.
balıkçı yaka turtlenecked adj.
mavi yaka blue-collar adj.
v yaka v-necked adj.
beyaz yaka white-collar adj.
yuvarlağımsı ve düşük (yaka) scoop adj.
(yaka) dik duran stand-up adj.
kruvaze yaka surplice adj.
yaka paça by force adv.
yaka paça by the head and ears adv.
yaka paça forcibly adv.
Phrasals
birini yaka paça dışarı atmak chuck someone out v.
birini yaka paça dışarı atmak chuck someone out of some place v.
yaka paça bir yerden çıkarmak haul off v.
(bir şeyden/bir yerden) yaka paça çıkarmak tear out of (something or some place) v.
Colloquial
polis yaka kartı button n.
yaka kartı dog tag n.
yaka paça götürülmek/yaptırılmak be dragged kicking and screaming v.
yaka paça sürüklenmek be dragged kicking and screaming v.
yaka mikrofonu takmak mic up v.
yaka silktirtme adama get off my bumper! interj.
Idioms
siyah yaka black-collar worker n.
sol yaka left coast n.
siyah yaka black-collar worker n.
siyah yaka black-collar workers n.
pembe-yaka pink-collar n.
mavi yaka blue collar n.
mavi yaka blue-collar worker n.
zor bir işin içine hazırlıksız (yaka paça) atılmak be thrown in at the deep end v.
birini yaka paça götürmek drag someone kicking and screaming v.
birini yaka paça sürüklemek drag someone kicking and screaming v.
yaka paça kicking and screaming expr.
yaka kartını teslim etmek turn in (one's) badge
yaka kartını geri vermek turn in (one's) badge
Trade/Economic
beyaz yaka çalışanı white collar employee n.
Law
beyaz yaka suçları white-collar crime n.
Industry
yaka ile boyun bandı arasındaki dikişi düz hale getiren dikişçi beader n.
Technical
kırmalı yaka frill n.
yüksek yaka turtleneck n.
yaka devriği lapel n.
yaka mikrofonu body mic n.
yaka mikrofonu body mike n.
Textile
nehru yaka nehru collar n.
mandarin yaka nehru collar n.
boyun bölgesine sıkıca oturan, genellikle önden ikiye ayrılmış yuvarlak dik yaka nehru collar n.
mandarin yaka mandarin collar n.
nehru yaka mandarin collar n.
boyun bölgesine sıkıca oturan, genellikle önden ikiye ayrılmış yuvarlak dik yaka mandarin collar n.
balıkçı yaka turtle n.
polo yaka turtleneck collar n.
ata yaka wing collar n.
açık yuvarlak yaka scoop neck n.
alt yaka under collar n.
arka yaka oyuntusu back neckline n.
balıkçı yaka polo-neck n.
balıkçı yaka poloneck n.
balıkçı yaka turtle neck n.
bedenden çıkan yaka grown-on collar n.
balıkçı yaka polo neck n.
bedenden çıkan yaka grown -on collar n.
balıkçı yaka roll neck n.
bebe yaka peter pan collar n.
bedene takılan yaka attached collar n.
balıkçı yaka bluz roll neck top n.
bisiklet yaka crew neckline n.
bisiklet yaka crew neckline n.
bisiklet yaka crew-neck n.
binmeli v yaka crossover v neck n.
bir yaka ya da pelerin türü rabatine n.
boyunda yaka düşüklüğü neckdrop n.
bisiklet yaka crew-neck n.
bisiklet yaka crew neck n.
çentikli klapalı (devrik) yaka notched lapel n.
çentikli klapalı (devrik) yaka step lapel n.
çentikli klapalı (devrik) yaka step collar n.
degaje yaka cowl neckline n.
derin yuvarlak yaka scoop neck/neckline n.
degaje yaka cowl neck n.
denizci yaka sailor collar n.
dik yaka turtleneck n.
dik yaka stand-up collar n.
dik yaka swan neck n.
gabardin ya da denim kumaş ile yapılmış yaka rugby collar n.
genelde yaka kısmı tüylü kalın mont puffer jacket n.
geniş yaka wide collar n.
huni yaka funnel collar n.
kare yaka sweetheart neckline n.
kalkık yaka upturned collar n.
kayık yaka boat neck n.
klapa yaka lapel collar n.
kırma yaka ruff (collar) n.
kırmalı yaka ruffle n.
kırmalı yaka frill n.
koyun ayağı şeklinde üçgen yaka ya da kol kenarı leg-of-mutton n.
kürk yaka fur collar n.
omuza doğru dışarı ve yukarı doğru çıkan bir yaka türü peak lapels n.
oyuk yaka scope neck n.
ön yaka oyuntusundaki volan jabot n.
önde sıfırlanan rib yaka henly n.
polo yaka polo neck n.
polo yaka polo neck collar n.
sert yaka stiff collar n.
sıfır yaka crew neckline n.
sıfır yaka o neck n.
takma yaka attached collar n.
tam balıkçı yaka roll neck top n.
tulum yaka jumpsuit collar n.
v yaka v-neckline n.
v tipli patlı yaka baseball neck n.
v yaka v neck n.
u yaka önde scope neck n.
üst yaka top collar n.
yaka düğmesi collar stud n.
yaka oyuntusu düşüklüğü deep neckline n.
yaka kancası collar hook n.
yaka pervazı neckline facing n.
yaka bordürü neckline collar n.
yaka hattı neckline n.
yaka karton etiketi collar tag n.
yaka bandı neckband n.
yaka açıklığı neck opening n.
yaka yuvarlaklığı neck rounding n.
yaka ayağı collar stand n.
yarım balıkçı yaka mock-turtleneck n.
yaka/ceket yakası lapel n.
yaka keçesi collar felt n.
v-yaka v-neck n.
yaka düğmesi stud n.
yaka baleni collar stay n.
yaka genişliği collar width n.
yüksek yaka turtleneck n.
yumuşak yaka soft collar n.
hakim yaka mandarin collar n.
eski zamanlarda popüler olan yüksek bir yaka band n.
kayık yaka bateau neck n.
kayık yaka bateau neckline n.
yakası açık elbiseye takılan bir tür dantelli yaka berthe n.
süslü yaka chevesaile n.
eton yaka eton collar n.
sivri uçlara sahip büyük beyaz yaka vandyke collar n.
(17. yüzyılda) ince kumaş ve dantelden yapılmış süs olarak giyilen geniş bir yaka whisk n.
kayık yaka boat neckline n.
omuz uçlarından geçen yaka tipi boat neckline n.
özellikle şövalyelerin 17. yüzyılda giydiği ince kumaş ve dantelden yapılmış çok geniş yaka fall n.
fransız silahşorların giydiği şık elbise, yaka, manşet veya eldiven mousquetaire n.
devrik yaka revere n.
kadın elbiselerinde kullanılan yaka revere n.
devrik yaka revers n.
kadın elbiselerinde kullanılan yaka revers n.
devrik yaka revers n.
yaka aksesuarı revers n.
balıkçı yaka kazak roll-collar [uk] n.
dikiş makinesinin fırfır veya kırmalı yaka yapmaya yarayan ek parçası ruffler n.
yaka düğmeli gömlek button-down shirt n.
omuz başlarına kadar uzanan yaka tipi bateau neck n.
omuz başlarına kadar uzanan yaka tipi bateau neckline n.
polo yaka kazak polo-necked sweater n.
polo yaka süveter polo-necked sweater n.
ata yaka butterfly collar [ireland] n.
balıkçı yaka kazak rollneck n.
balıkçı yaka giysi rollneck n.
bol kesim, yüksek yaka, karpuz kol, uzun etek, fırfırlı ve dantelli süs gibi özellikleri olan (kadın giysisi) grannie adj.
bol kesim, yüksek yaka, karpuz kol, uzun etek, fırfırlı ve dantelli süs gibi özellikleri olan (kadın giysisi) granny adj.
(yaka) yuvarlak kesimli round-necked adj.
fırfırlı yaka giyen ruffed adj.
fırfırlı yaka ile süslenmiş ruffed adj.
gömleğin gövde kısmına iliklenecek düğme delikleri olan (yaka) button-down adj.
(kazak) balıkçı yaka fisherman adj.
balıkçı yaka kazağa ait fisherman adj.
balıkçı yaka kazak ile ilgili fisherman adj.
(yaka veya elbise) derin göğüs dekoltesi veren plunging adj.
Marine
alt yaka gergisi outhaul n.
kurşun yaka halatı leadline n.
kurşun yaka ground rope n.
uzatma ağlarında ıskartayı engellemeye yönelik kurşun yaka ile ağ arasına donatılan daha geniş göz açıklığına sahip ağ guarding net n.
Biology
kamçılıların kamçılarını çevreleyen, yaka benzeri kasılabilen protoplazmik bir örtü choana n.
Marine Biology
mantar yaka float line n.
mantar yaka head line n.
mantar yaka corkline n.
mantar yaka top line n.
History
orta çağ'da dul kadınlar ve rahibelerin taktığı yüksek ve pileli bir yaka barbe n.
yaka kıvırma aleti pooter [obsolete] n.
Religious
rahip yaka choker n.
Military
sivil yaka rozeti lapel button n.
zırhta dik yaka standard n.
Slang
yaka paça götürmek haul off v.
yaka paça kelepçelenip tecrit edilmiş lugged adj.