Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yan haklar | fringe benefits n. | ||
The job comes with a lot of fringe benefits. İş bir çok yan haklarla birlikte gelmektedir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | yan haklar | vested benefits n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | medya veya teknoloji şirketlerindeki para değeri olmayan yan haklar | scooby snacks n. |
General | yan haklar vermeyen | unbenefited adj. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | maaş dışında verilen yan haklar | fringe benefits n. |
Trade/Economic | ücretlendirme ve yan haklar müdürü | reward manager n. |