| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Common Usage | yanıtlamak | reply v. | ||
|
I think that is the question that is being asked and the question to which you are asking us to reply. Bence sorulan soru ve bizden yanıtlamamızı istediğiniz soru budur. More Sentences |
||||
| Common Usage | yanıtlamak | respond v. | ||
|
I am grateful for this debate, which has raised some extremely important questions, to which I should like to respond. Yanıtlamak istediğim son derece önemli bazı soruları gündeme getiren bu tartışma için minnettarım. More Sentences |
||||
| Common Usage | yanıtlamak | answer v. | ||
|
It answers the first question in the oral question. Sözlü soru önergesindeki ilk soruyu yanıtlıyor. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | yanıtlamak | respond to v. | ||
|
The major issue facing democratic leaders is how to respond to this latest atrocity. Demokratik liderlerin karşı karşıya olduğu en önemli sorun, bu son vahşete nasıl yanıt verileceğidir. More Sentences |
||||
| General | yanıtlamak | reply to v. | ||
|
Questions Nos 63 to 109 will be replied to in writing. 63 ila 109 numaralı sorular yazılı olarak yanıtlanacaktır. More Sentences |
||||
| General | yanıtlamak | return v. | ||
|
"No,’ he returned. ‘I was nowhere near the crime scene.’ "Hayır", diye yanıtladı. "Suç mahallinin yakınında bile değildim." More Sentences |
||||
| General | yanıtlamak | revert [south asia] v. | ||
| General | yanıtlamak | ripost v. | ||
| General | yanıtlamak | say [dialect] [uk] v. | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | yanıtlamak | do for v. | ||
| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | soruları yanıtlamak | answer the questions v. | ||
|
With this in mind, I would ask the President-in-Office of the Council to answer the question. Bunu akılda tutarak, Konsey Dönem Başkanı'nın soruyu yanıtlamasını rica ediyorum. More Sentences |
||||
| General | çağrıyı yanıtlamak | answer a call v. | ||
| General | çağrıyı yanıtlamak | answer v. | ||
| General | geç yanıtlamak | answer late v. | ||
| General | geç yanıtlamak | reply late v. | ||
| General | yeniden yanıtlamak | reanswer v. | ||
| General | yeniden yanıtlamak | re-answer v. | ||
| General | sertçe yanıtlamak | snap v. | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | geri yanıtlamak | reply back v. | ||
