yansıma - Turkish English Dictionary

yansıma

Meanings of "yansıma" in English Turkish Dictionary : 35 result(s)

Turkish English
Common Usage
yansıma reflection n.
This is no longer a true reflection, however, of the situation in the Member States.
Ancak bu artık Üye Devletlerdeki durumun gerçek bir yansıması değildir.

More Sentences
General
yansıma repercussion n.
It impinges on a set of policies whose repercussions will be felt by the pension systems.
Yansımaları emeklilik sistemleri tarafından hissedilecek bir dizi politikayı dayatmaktadır.

More Sentences
Technical
yansıma reflection n.
So you must correct this if it is an incorrect reflection of your views in that interview.
Eğer bu röportajdaki görüşlerinizin yanlış bir yansımasıysa bunu düzeltmelisiniz.

More Sentences
Telecom
yansıma reflection n.
The high speed with which the negotiations have taken place is not merely a reflection of an energetic government.
Müzakerelerin yüksek hızda gerçekleşmesi sadece enerjik bir hükümetin yansıması değildir.

More Sentences
Automotive
yansıma reflection n.
We could not have a clearer reflection of this than the make-up of the Convention on the future of Europe.
Bunun Avrupa'nın geleceğine ilişkin Konvansiyon'un yapısından daha net bir yansıması olamazdı.

More Sentences
Food Engineering
yansıma reflection n.
Use overlapping strokes to create an effect similar to a reflection in water.
Sudaki yansımaya benzer bir etki yaratmak için üst üste binen vuruşlar kullanın.

More Sentences
Linguistics
yansıma onomatopoeia n.
What is an onomatopoeia?
Yansıma nedir?

More Sentences
Meteorology
yansıma reflection n.
Use overlapping strokes to create an effect similar to a reflection in water.
Sudaki yansımaya benzer bir efekt oluşturmak için çakışan konturlar kullanın.

More Sentences
General
yansıma reflexion n.
yansıma reverberating n.
yansıma reflex n.
yansıma echo n.
yansıma rebound n.
yansıma reverberation n.
yansıma echoey n.
yansıma echoing n.
yansıma reflectivity n.
yansıma response n.
yansıma spoking n.
yansıma spoking (radar) n.
yansıma reflect [obsolete] n.
yansıma reflectiveness n.
yansıma bounce back n.
yansıma ghost n.
yansıma parhelia n.
yansıma parhelion n.
yansıma parhelium n.
Trade/Economic
yansıma incidence n.
Technical
yansıma reflectance n.
Computer
yansıma mirror n.
yansıma image n.
yansıma bounce n.
Math
yansıma reflexion n.
Linguistics
yansıma echoic word n.
Photography
yansıma flare n.

Meanings of "yansıma" with other terms in English Turkish Dictionary : 186 result(s)

Turkish English
General
sosyal yansıma social repercussion n.
In the first instance, I am thinking of the social repercussions of enlargement.
İlk olarak genişlemenin sosyal yansımalarını düşünüyorum.

More Sentences
yansıma faktörü reflection factor n.
dik açılı yansıma specular reflection n.
karadan yansıma coastal reflection n.
sismik yansıma metodu seismic reflection method n.
olağandışı yansıma abnormal reflection n.
düzlem dalga yansıma katsayıları plane-wave reflection coefficients n.
yansıma (radar) spoking n.
dışa yansıma outpicture n.
uzakta beliren yansıma loom n.
kişisel yansıma personal reflection n.
uygun sanatsal yansıma felicity n.
yansıma yapmak repercuss v.
yansıma önleyici antireflective adj.
yansıma engelleyici antireflective adj.
yansıma ile ilgili reflexive adj.
Phrases
etkileri birbirine yansıma there is no daylight between (two things) expr.
Colloquial
birinden bir şey aşırırken çıkarılan bir ses/kullanılan bir yansıma sözcük yoink expr.
Idioms
kötü örnek/yansıma a sad, poor, etc. reflection on something n.
kötü örnek/yansıma a poor reflection on something n.
Trade/Economic
dış yansıma foreign repercussion n.
etkin yansıma effective incidence n.
fiili yansıma effective incidence n.
gerçek yansıma effective incidence n.
kanuni yansıma statutory incidence n.
Technical
beta geri yansıma yöntemi beta backscatter method n.
buluttan parazit yansıma cloud clutter n.
bulunmayan yansıma absent reflection n.
çoklu yansıma multiple reflection n.
çok yollu yansıma multipath reflection n.
çok-yollu yansıma multipath reflection n.
dağınık yansıma diffuse reflection n.
dış yansıma external reflection n.
denizden parazit yansıma sea clutter n.
düzgün yansıma regular reflection n.
fazla yansıma overprojection n.
görüngesel yansıma spectral reflectance n.
geri yansıma back reflection n.
iç yansıma internal reflection n.
karadan yansıma coastal reflection n.
parazit yansıma sinyali clutter signal n.
saçılmış yansıma scattered reflection n.
seçkili yansıma selective reflection n.
seçici yansıma selective reflection n.
tam iç yansıma total internal reflection n.
tam iç yansıma açısı critical angle n.
tam yansıma total reflection n.
uzay yansıma bakışımı parity n.
yansıma toleransı reflectance tolerance n.
yansıma düzlemi plane of reflection n.
yansıma önleyici katlı mercek bloomed lens n.
yansıma kipli süzgeç reflection mode filter n.
yansıma açısı angle of incidence n.
yansıma devresi reflex circuit n.
yansıma yayılımı diffuse reflection n.
yansıma mikroskobu reflectance microscope n.
yansıma odası deney yöntemi reverberation chamber test method n.
yansıma parametreleri reflectance parameters n.
yansıma önleyici kaplama antireflective coating n.
yansıma katsayısı coefficient of reflection n.
yansıma yayılımına duyarlı aktif optonik koruyucu cihaz opto-electronic protective devices responsive to diffuse reflection n.
yansıma süresi reverberation time n.
yansıma yayınımı reflected radiation n.
yansıma faktörü reflection factor n.
yansıma (ışık/ses) reverberation n.
yansıma önleyici örtü antireflection coating n.
yansıma kaybı reflection loss n.
yansıma açısı angle of reflection n.
yansıma engelleyici kaplama antireflective coating n.
yansıma önleyici kaplama antireflection coating n.
yansıma gösterici reflectoscope n.
yansıma yasası law of reflection n.
yansıma spektroskopisi reflectance spectroscopy n.
yansıma küresi sphere of reflection n.
yansıma havuzu reflecting pool n.
yansıma kuralları reflection rules n.
yansıma katsayısı coefficient of reflectivity n.
yansıma katsayısı reflection coefficient n.
yayıncılıkta veya ses kaydında yankı ve yansıma efektleri oluşturmak için kullanılan elektromekanik alet echo plate n.
(kristalde) dönme yansıma ekseni rotary reflection axis n.
(kristalde) dönme yansıma ekseni rotatory reflection axis n.
(kristalde) dönme yansıma ekseni rotoflection axis n.
yansıma önleyici anti-dazzling adj.
yansıma engelleyici antiglare adj.
yansıma yapmayan echolucent adj.
yansıma engelleyici anti-glare adj.
yansıma engelleyici antireflection adj.
yansıma önleyici antireflection adj.
Computer
buluttan parazit yansıma cloud clutter n.
çok-yollu yansıma multipath reflection n.
olağandışı yansıma abnormal reflection n.
parazit yansıma sinyali clutter signal n.
tam yansıma full image n.
yansıma dili image language n.
yansıma çıktısı mirror output n.
yansıma dalgası reflected wave n.
yansıma türü image type n.
yansıma açısı angle of reflection n.
yansıma klasörü image folder n.
yansıma adı image name n.
yansıma yitimi reflection loss n.
yansıma güvenliği image security n.
yansıma oranı reflectance n.
yansıma önyüklemesi image boot n.
yansıma ayrıntıları image details n.
Informatics
seçici yansıma selective reflection n.
yansıma dalgası reflected wave n.
yansıma kaybı reflection loss n.
yansıma açısı angle of reflection n.
Telecom
geçici yansıma soft bounce n.
fresnel yansıma kaybı fresnel reflection loss n.
geri yansıma backscatter n.
sürekli yansıma hard bounce n.
toplam iç yansıma total internal reflection n.
yansıma yitimi reflection loss n.
yansıma katsayısı reflection coefficient n.
yansıma açısı angle of reflection n.
yansıma kaybı reflection loss n.
zaman alanı yansıma ölçümü time-domain reflectometry n.
Electric
yansıma devresi reflex circuit n.
Lighting
aynasal yansıma specular reflection n.
aynasal yansıma regular reflection n.
çoklu yansıma interreflection n.
düzgün yansıma regular reflection n.
düzgün yansıma specular reflection n.
geri yansıma retroreflection n.
geri yansıma katsayısı coefficient of retroreflection n.
izotrop yayınık yansıma isotropic diffuse reflection n.
karışık yansıma mixed reflection n.
yayınık yansıma diffuse reflection n.
yarı yayınık yansıma mixed reflection n.
yansıma ile tam yayındırıcı perfect reflecting diffuser n.
Marine
denizden parazit yansıma sea clutter n.
görünür yansıma katsayısı apparent reflection coefficient n.
keyfi yansıma katsayılı sınır boundary with arbitrary reflection coefficient n.
Mining
bazı değerli taşlarda görülen optik yansıma etkisi aventurescence n.
Optics
yansıma yoğunluğu reflection density n.
ışığın tamamen yansıdığı minimum yansıma açısı angle of total reflection n.
ışığın tamamen yansıdığı minimum yansıma açısı critical angle n.
(lens) yansıma engelleyici malzemeyle kaplamak bloom v.
(lens) yansıma engelleyici malzemeyle kaplı coated adj.
Food Engineering
dağınık yansıma diffuse reflection n.
dik açılı yansıma specular reflection n.
yayıngan yansıma diffuse reflection n.
Math
yansıma özelliği reflexivity n.
Physics
değişmiş yansıma diffuse reflection n.
dağınık yansıma diffuse reflection n.
düzenli yansıma regular reflection n.
normal yansıma regular reflection n.
olağan yansıma regular reflection n.
toplam iç yansıma total internal reflection n.
tam yansıma total reflection n.
yaygın yansıma diffuse reflection n.
yansıma tabakası reflection layer n.
yansıma faktörü reflection factor n.
yansıma ve kırılma açıları arasındaki oran index of refraction n.
yansıma yasası reflection law n.
yansıma katsayısı coefficient of reflection n.
yansıma katmanı reflection layer n.
yansıma noktası reflection point n.
yansıma katsayısı reflection coefficient n.
Chemistry
yansıma elektron kırınımı reflection electron diffraction n.
yansıma işlemi reflection operation n.
Astronomy
yansıma nebulası reflection nebula n.
yansıma bulutsusu reflection nebula n.
Literature
şiirsel etki yaratmak amacıyla yansıma kelimelerin kullanılması onomatopoeia n.
şiirsel etki yaratmak amacıyla yansıma kelimelerin kullanılması onomatopy n.
şiirsel etki yaratmak amacıyla yansıma kelimelerin kullanılmasına ait veya ilgili onomatopoeical adj.
şiirsel etki yaratmak amacıyla yansıma kelimelerin kullanıldığı onomatopoeical adj.
şiirsel etki yaratmak amacıyla yansıma kelimelerin kullanılmasına ait veya ilgili onomatopoetic adj.
şiirsel etki yaratmak amacıyla yansıma kelimelerin kullanıldığı onomatopoetic adj.
Linguistics
yansıma aktarmalı sözcük mimetic word n.
yansıma soru echo question n.
yansıma kuramı bow-wow theory n.
yansıma kelime onomatope n.
Geography
sismik yansıma yöntemiyle arama reflection survey n.
Meteorology
dağınık yansıma diffuse reflection n.
Geology
sismik yansıma kesiti seismic reflection section n.
sismik yansıma seismic reflection n.
sismik yansıma çalışması seismic reflection study n.
sismik yansıma verisi seismic reflection data n.
Military
buz yansıma pırıltısı ice blink n.
Photography
yansıma önleyici astar antireflection coating n.
yansıma veya çoklu yansıma sonucu oluşan ışık flare n.
Archaic
olağandışı yansıma phasm n.
Star Wars
yansıma engelleyici gözlükler anti-glare goggles n.