|
- There's a rich man called Gao Kun in another city.
- Başka bir şehirde Gao Kun adında zengin bir adam var.
- He told me how he had once been a rich man.
- Bana bir zamanlar nasıl zengin bir adam olduğunu anlattı.
- Tom is not a rich man.
- Tom zengin bir adam değil.
- Mr Johnson is a rich man.
- Bay Johnson zengin bir adamdır.
- He married his daughter to a rich man.
- Kızını zengin bir adamla evlendirdi.
- Tom looked like a rich man.
- Tom zengin bir adama benziyordu.
- I was a rich man.
- Ben zengin bir adamdım.
- Tom was obviously a rich man.
- Tom belli ki zengin bir adamdı.
- She is engaged to a rich man.
- O, zengin bir adamla nişanlıdır.
- Tom wasn't a rich man.
- Tom zengin bir adam değildi.
- I'm a rich man.
- Ben zengin bir adamım.
- She married a rich man.
- Zengin bir adamla evlendi.
- I hear you married a rich man.
- Zengin bir adamla evlendiğini duydum.
- Tom claimed he was the son of a rich man.
- Tom zengin bir adamın oğlu olduğunu iddia etti.
- There once lived a rich man in this town.
- Bir zamanlar bu kasabada zengin bir adam yaşarmış.
- You look like a rich man.
- Zengin bir adama benziyorsun.
- She wants to marry a rich man.
- O, zengin bir adamla evlenmek istiyor.
- Her life goal is to marry a rich man.
- Onun hayat amacı zengin bir adamla evlenmek.
- Mr Johnson is a rich man.
- Bay Johnson zengin bir adam.
- Tom is not a rich man.
- Tom zengin bir adam değildir.
- He looked like a rich man.
- O zengin bir adama benziyordu.
- I'm not a rich man.
- Ben zengin bir adam değilim.
- She plans to marry a rich man.
- O, zengin bir adamla evlenmeyi planlıyor.
- He worked for a rich man.
- O, zengin bir adam için çalıştı.
- Tom isn't a rich man.
- Tom zengin bir adam değildir.
- If I were a rich man, I wouldn't have to work hard.
- Zengin bir adam olsaydım, çok çalışmak zorunda kalmazdım.
- If I were a rich man, I wouldn't have to work hard.
- Eğer zengin bir adam olsam çok çalışmak zorunda olmam.
- Sami is a rich man.
- Sami zengin bir adamdır.
- Sami is a rich man.
- Sami zengin bir adam.
- She was married to a rich man.
- O, zengin bir adamla evliydi.
- Tom was obviously a rich man.
- Tom'un zengin bir adam olduğu belliydi.
- Tom isn't a rich man.
- Tom zengin bir adam değil.
- She dumped him for a richer man.
- Onu daha zengin bir adam için terk etti.
- You're a rich man.
- Sen zengin bir adamsın.
- If he had taken my advice then, he would be a rich man now.
- Eğer o zaman benim tavsiyemi dinleseydi, şimdi zengin bir adam olurdu.
- Her life goal is to marry a rich man.
- Onun yaşam amacı zengin bir adamla evlenmektir.
- She is engaged to a rich man.
- Zengin bir adamla nişanlı.
- Tom claimed to be the son of a rich man.
- Tom zengin bir adamın oğlu olduğunu iddia ediyordu.
- There once lived a rich man in this town.
- Bu şehirde bir zamanlar zengin bir adam yaşardı.
- I hear you married a rich man.
- Senin zengin bir adamla evlendiğini duyuyorum.
- Tom claimed to be the son of a rich man.
- Tom zengin bir adamın oğlu olduğunu iddia etti.
- Tom looks like a rich man.
- Tom, zengin bir adam gibi görünüyor.
- She wants to marry a rich man.
- Zengin bir adamla evlenmek istiyor.
- It is easier for a camel to pass through the eye of a needle than for a rich man to enter the kingdom of God.
- Bir devenin iğne deliğinden geçmesi, zengin bir adamın Tanrı'nın krallığına girmesinden daha kolaydır.
- She worked for a rich man.
- Zengin bir adam için çalışıyordu.
- He looked like a rich man.
- Zengin bir adam gibi görünüyordu.
- She worked for a rich man.
- O, zengin bir adam için çalıştı.
- She married a rich man.
- O, zengin bir adamla evlendi.
- She plans to marry a rich man.
- Zengin bir adamla evlenmeyi planlıyor.
- She was married to a rich man.
- Zengin bir adamla evlendi.
- He worked for a rich man.
- Zengin bir adam için çalıştı.
- If I were a rich man, I would buy you a diamond ring.
- Zengin bir adam olsaydım sana elmas bir yüzük alırdım.
- Tom looks like a rich man.
- Tom zengin bir adama benziyor.
- You look like a rich man.
- Zengin bir adam gibi görünüyorsun.
- If he had worked harder, he might be a rich man now.
- Eğer daha çok çalışsaydı, şimdi zengin bir adam olabilirdi.
- She will get married to a rich man.
- Zengin bir adamla evlenecek.
- Tom is a rich man.
- Tom zengin bir adam.
- Tom is a rich man.
- Tom zengin bir adamdır.
- If I were a rich man, I would buy you a diamond ring.
- Zengin bir adam olsaydım, sana elmas bir yüzük alırdım.
Show More (56)
|
