|
- On the basis of information available to us, it is very feasible for the automobile industry to meet these standards.
- Elimizdeki bilgilere dayanarak otomobil endüstrisinin bu standartları karşılaması çok mümkündür.
- The result of this is a challenge across the board to the automobile industry's capacity for innovation and research.
- Bunun sonucu olarak, otomobil endüstrisinin inovasyon ve araştırma kapasitesi her yönden zorlanmaktadır.
- What if the automobile industry subsequently does not apply the deal, because it is not enshrined in legislation?
- Ya otomobil endüstrisi daha sonra mevzuatta yer almadığı için anlaşmayı uygulamazsa?
- The agreement with the automobile industry which we are discussing here is partly illustrating why that is.
- Otomobil endüstrisi ile yapılan ve burada tartışmakta olduğumuz anlaşma bunun nedenini kısmen ortaya koymaktadır.
- We are producing spare parts in an automobile factory.
- Bir otomobil fabrikasında yedek parça üretiyoruz.
- Who invented the first automobile?
- İlk otomobili kim icat etti?
- The automobile industry is one of the main industries in Japan.
- Otomobil endüstrisi Japonya'daki ana sektörlerden biridir.
- An automobile ran over him.
- Bir otomobil onu ezmiş.
- Tom got killed in an automobile accident.
- Tom bir otomobil kazasında öldü.
- How many people die from automobile accidents each year?
- Her yıl otomobil kazaları nedeniyle kaç tane insan ölüyor?
- An automobile ran over him.
- Bir otomobil onu ezdi.
- He got killed in an automobile accident.
- Bir otomobil kazasında öldü.
- The first gasoline powered automobile was invented in 1886 by Karl Benz.
- İlk benzinle çalışan otomobil 1886'da Karl Benz tarafından icat edildi.
- He had his only son killed in an automobile accident.
- Onun tek oğlu otomobil kazasında öldü.
- I don't want to be the one who tells Tom that Mary died in an automobile accident.
- Mary'nin bir otomobil kazasında öldüğünü Tom'a söyleyecek kişi ben olmak istemiyorum.
- The city is most famous for its automobile industry.
- Şehir en çok otomobil endüstrisi ile ünlüdür.
- Tom works for a company that makes automobile parts.
- Tom, otomobil parçaları üreten bir firma için çalışıyor.
- He works in the automobile industry.
- Otomobil endüstrisinde çalışıyor.
- Automobile production has peaked out.
- Otomobil üretimi doruğa ulaştı.
- There is little automobile traffic on this road.
- Bu yolda küçük bir otomobil trafiği var.
- Tom was killed in an automobile accident.
- Tom bir otomobil kazasında hayatını kaybetti.
- I was recently in an automobile accident.
- Yakın zamanda bir otomobil kazası geçirdim.
- That automobile was going very fast.
- O otomobil çok hızlı gidiyordu.
- This factory manufactures automobile parts.
- Bu fabrika, otomobil parçaları üretiyor.
- This is a new blow against the reputation of the automobile manufacturer.
- Bu, otomobil üreticisinin itibarına karşı yeni bir darbe.
- A motel is like a hotel only much smaller and is used mostly by people traveling by automobile.
- Motel, otel gibidir, sadece çok daha küçüktür ve çoğunlukla otomobille seyahat eden insanlar tarafından kullanılır.
- Tom was killed in an automobile accident.
- Tom bir otomobil kazasında öldü.
- Tom works for a company that makes automobile parts.
- Tom otomobil parçaları üreten bir şirkette çalışıyor.
- I want to buy an automobile.
- Bir otomobil almak istiyorum.
- The automobile runs on electricity.
- Otomobil elektrikle çalışır.
- I am the owner of this automobile.
- Ben bu otomobilin sahibiyim.
- Falling interest rates have stimulated the automobile market.
- Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
- He had his only son killed in an automobile accident.
- Tek oğlu bir otomobil kazasında öldü.
- The automobile industry is one of the main industries in Japan.
- Otomobil endüstrisi Japonya'daki ana endüstrilerden biridir.
- How many people die from automobile accidents each year?
- Her yıl kaç kişi otomobil kazalarından ölüyor?
- The automobile has changed our life.
- Otomobil hayatımızı değiştirdi.
- Tom can't afford to have an automobile.
- Tom'un bir otomobil alacak parası yok.
- Tom drives the automobile.
- Otomobili Tom kullanıyor.
- Tom died in an automobile accident.
- Tom bir otomobil kazasında öldü.
- This is a new blow against the reputation of the automobile manufacturer.
- Bu, otomobil üreticisinin itibarına karşı yeni bir darbedir.
- Tom can't afford to have an automobile.
- Tom'un bir otomobil sahibi olmaya gücü yetemez.
- There is an automobile outside.
- Dışarıda bir otomobil var.
- There is little automobile traffic on this road.
- Bu yolda çok az otomobil trafiği var.
- Because of the problem of air pollution, the bicycle may some day replace the automobile.
- Hava kirliliği sorunundan dolayı bir gün bisiklet otomobilin yerini alabilir.
- The automobile is a wonderful invention.
- Otomobil harika bir icat.
- He got killed in an automobile accident.
- O bir otomobil kazasında öldü.
- Tom has a very old automobile.
- Tom'un çok eski bir otomobili var.
- The automobile runs on electricity.
- Otomobil elektrikle çalışıyor.
- Most Americans did not have the money to own an automobile.
- Çoğu Amerikalının otomobil sahibi olacak parası yoktu.
- He has a very old automobile.
- Çok eski bir otomobili var.
- Production of this automobile started in 1980.
- Bu otomobilin üretimi 1980'de başladı.
- I don't want to be the one who tells Tom that Mary died in an automobile accident.
- Tom'a Mary'nin bir otomobil kazasında öldüğünü söyleyen kişi olmak istemiyorum.
- He works in the automobile industry.
- Otomobil endüstrisinde çalışır.
- The first gasoline powered automobile was invented in 1886 by Karl Benz.
- Benzinle çalışan ilk otomobil 1886 yılında Karl Benz tarafından icat edildi.
- Production of this automobile started in 1980.
- Bu otomobilin üretimine 1980 yılında başlanmıştır.
- Automobile production has peaked out.
- Otomobil üretimi zirveye ulaştı.
- Tom and his wife adopted a girl whose parents had been killed in an automobile accident.
- Tom ve karısı, ailesi bir otomobil kazasında ölen bir kızı evlat edinmişler.
- She was killed in an automobile accident.
- Bir otomobil kazasında öldü.
- The automobile stopped.
- Otomobil durdu.
- This factory manufactures automobile parts.
- Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- In the United States the automobile is a necessity and not a luxury.
- Amerika Birleşik Devletleri'nde otomobil bir lüks değil, bir gerekliliktir.
Show More (58)
|
