cry - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
cry ağlamak v.
  • Argentina is in crisis, and when Argentina cries, the whole of the Americas are concerned, as, I believe, Europe is too.
  • Arjantin krizde ve Arjantin ağladığında tüm Amerika kıtası endişeleniyor, inanıyorum ki Avrupa da öyle.
  • That song makes me cry sometimes.
  • Bu şarkı bazen beni ağlatır.
  • That song makes me cry sometimes.
  • Bu şarkı bazen beni ağlatıyor.
Show More (83)
cry çığlık n.
  • Unfortunately, it is not a new cry.
  • Ne yazık ki bu yeni bir çığlık değil.
  • This week we heard the first political cry of the new-born Europe.
  • Bu hafta yeni doğan Avrupa'nın ilk siyasi çığlığını duyduk.
  • That resolution contains a real cry for help regarding the deplorable situation of beekeepers and their hives.
  • Bu karar, arıcıların ve kovanlarının içler acısı durumuna ilişkin gerçek bir yardım çığlığı içermektedir.
Show More (4)
cry feryat n.
  • Time and again, as we all know, the cry from Bavaria has been that we need money for the border regions.
  • Hepimizin bildiği gibi Bavyera'dan defalarca sınır bölgeleri için paraya ihtiyacımız olduğu feryadı yükselmiştir.
  • So the cry is "peace and security."
  • Yani bu feryatlar "barış ve güvenlik" için.
Show More (-1)
cry bağırma n.
  • If we cry wolf when there is no wolf, we only end up frightening people.
  • Ortada kurt yokken kurt diye bağırırsak, insanları korkutmaktan başka bir işe yaramayız.
Show More (-2)
cry savaş çığlığı n.
  • Our message of suffering for the victims should not turn into a war cry.
  • Mağdurlar için acı mesajımız bir savaş çığlığına dönüşmemelidir.
Show More (-2)
cry haykırış n.
  • So the cry is "peace and security."
  • Yani bu haykırış "barış ve güvenlik" içindir.
Show More (-2)
cry çığlık atmak v.
  • I cried for help.
  • Yardım çığlıkları attım.
Show More (-2)
cry bağırmak v.
  • They are crying to the government to find employment for them.
  • Onlara iş bulması için hükümete bağırıyorlar.
Show More (-2)