|
- I hope we have all been able to fortify ourselves with the delicious Dutch herrings that have been provided for us.
- Umarım hepimiz bizim için sağlanan lezzetli Hollanda ringa balıklarıyla kendimizi güçlendirebilmişizdir.
- Come on, let's go and eat some delicious hot dogs!
- Hadi, gidip biraz lezzetli sosisli yiyelim!
- Tom's cooking was more delicious than I expected.
- Tom'un yemekleri beklediğimden daha lezzetliydi.
- The food looks delicious.
- Yemekler lezzetli görünüyor.
- The apples from the tree behind Tom's house are very delicious.
- Tom'un evinin arkasındaki ağacın elmaları çok lezzetlidir.
- I want to eat something delicious.
- Lezzetli bir şeyler yemek istiyorum.
- The yogurt is delicious.
- Yoğurt lezzetlidir.
- The food was delicious.
- Yemek lezzetliydi.
- This cake is delicious.
- Bu pasta çok lezzetli.
- The collards that you gave me yesterday were delicious.
- Dün bana verdiğin lahanalar lezzetliydi.
- They can't stand passionfruit, but I think it's delicious.
- Onlar çarkıfeleğe dayanamazlar ama bence çok lezzetlidir.
- This is the most delicious apple.
- Bu en lezzetli elma.
- Although natto smells awful, it is delicious.
- Natto kötü kokmasına rağmen, lezzetlidir.
- These pine nuts are delicious.
- Bu çam fıstıkları lezzetli.
- The drinks looked cool and delicious.
- İçecekler güzel ve lezzetli görünüyordu.
- The risotto is delicious.
- Risotto çok lezzetli.
- The apples are delicious.
- Elmalar lezzetli.
- This is really delicious.
- Bu gerçekten çok lezzetli.
- This fish is delicious.
- Bu balık lezzetlidir.
- That was a delicious meal.
- Çok lezzetli bir yemekti.
- The cake looks delicious.
- Pasta çok lezzetli görünüyor.
- This is the most delicious pizza I've ever eaten.
- Bu şimdiye kadar yediğim en lezzetli pizza.
- The drinks looked cool and delicious.
- İçecekler soğuk ve lezzetli görünüyordu.
- This cake is really delicious, isn't it?
- Bu pasta gerçekten lezzetli, değil mi?
- The cookies were delicious.
- Kurabiyeler çok lezzetliydi.
- The coffee was delicious.
- Kahve çok lezzetliydi.
- The apples he sent to me were delicious.
- Bana gönderdiği elmalar lezzetliydi.
- The cook prepares delicious meals.
- Aşçı lezzetli yemekler hazırlar.
- This wine is extremely delicious.
- Bu şarap son derece lezzetli.
- Strawberries aren't only delicious, they're healthy.
- Çilekler sadece lezzetli değil, aynı zamanda sağlıklı.
- The prawn cocktail was delicious.
- Karides kokteyli lezzetliydi.
- This is really delicious.
- Hakikaten lezzetli.
- This food is delicious.
- Bu yemek lezzetli.
- Sami served Layla a delicious dinner.
- Sami, Layla'ya lezzetli bir akşam yemeği hazırladı.
- You bake delicious pies.
- Lezzetli turtalar pişiriyorsunuz.
- Tom said it was delicious.
- Tom onun lezzetli olduğunu söyledi.
- Bananas are delicious.
- Muzlar çok lezzetli.
- This yogurt drink is delicious.
- Bu yoğurtlu içecek çok lezzetli.
- This cake is really delicious, isn't it?
- Bu kek gerçekten lezzetli, değil mi?
- That cake was delicious.
- O kek lezzetliydi.
- Dinner smells delicious.
- Yemek çok lezzetli kokuyor.
- The Italian food was delicious.
- İtalyan yemeği lezzetliydi.
- This smells bad, but it's delicious.
- Kötü kokuyor ama çok lezzetli.
- Dinner was delicious.
- Akşam yemeği lezzetliydi.
- Dinner was delicious.
- Akşam yemeği çok lezzetliydi.
- This food is both nutritious and delicious.
- Bu yemek hem besleyici hem de lezzetli.
- The fish was delicious.
- Balık lezzetliydi.
- It was very delicious.
- O çok lezzetliydi.
- Thank you for taking the trouble to prepare your delicious meals.
- Lezzetli yemeklerinizi hazırlama zahmetine girdiğiniz için teşekkür ederim.
- This water is delicious.
- Bu su lezzetli.
- Watermelon tastes delicious on a hot day.
- Karpuz sıcak bir günde lezzetlidir.
- The food looks delicious.
- Yemek lezzetli görünüyor.
- Tom thought it was delicious.
- Tom bunun lezzetli olduğunu düşündü.
- These cookies are absolutely delicious.
- Bu kurabiyeler kesinlikle lezzetliler.
- Tom said that he'd never eaten such a delicious meal before.
- Tom daha önce hiç bu kadar lezzetli bir yemek yemediğini söyledi.
- This is the most delicious apple.
- Bu en lezzetli elmadır.
- This peanut butter is delicious.
- Bu fıstık ezmesi lezzetli.
- Thank you for the delicious dinner.
- Lezzetli akşam yemeği için sana teşekkür ederim.
- Tom cooked us a delicious meal.
- Tom bize lezzetli bir yemek pişirdi.
- This meal is delicious and cheap.
- Bu yemek lezzetli ve ucuz.
- Tom tasted the soup and said it was delicious.
- Tom çorbanın tadına baktı ve lezzetli olduğunu söyledi.
- My grandmother had a delicious recipe of cod.
- Büyükannemin çok lezzetli bir morina tarifi vardı.
- The sweets I ate were delicious!
- Yediğim tatlılar lezzetliydi!
- These apples are delicious.
- Bu elmalar çok lezzetli.
- Tom made a delicious meal for Mary.
- Tom, Mary için lezzetli bir yemek yaptı.
- Thank you for the delicious dinner.
- Lezzetli akşam yemeği için teşekkürler.
- Oh my god, it's delicious!
- Aman Tanrım, çok lezzetli!
- This smells bad, but it's delicious.
- Bu kötü kokuyor ama lezzetli.
- Thank you for baking this delicious cake.
- Bu lezzetli keki pişirdiğin için teşekkür ederim.
- That was a delicious meal.
- O lezzetli bir yemekti.
- These pine nuts are delicious.
- Bu çam fıstıkları çok lezzetli.
- The coffee was delicious.
- Kahve lezzetliydi.
- The godmother baked a delicious cake.
- Büyükanne lezzetli bir pasta pişirdi.
- This food is both nutritious and delicious.
- Bu yiyecek hem besleyici hem de lezzetli.
- This is delicious.
- Bu lezzetlidir.
- French toast is delicious.
- Fransız tostu lezzetlidir.
- Baguettes are delicious.
- Bagetler lezzetlidir.
- The cookies Tom baked this afternoon are really delicious.
- Tom'un bu öğleden sonra pişirdiği kurabiyeler gerçekten çok lezzetli.
- Yesterday we prepared some delicious fish in a new microwave.
- Dün yeni bir mikrodalgada lezzetli balıklar hazırladık.
- What Tom ate was delicious.
- Tom'un yediği lezzetliydi.
- Tom makes delicious cookies.
- Tom lezzetli kurabiyeler yapar.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
- Bir parça kek denedim ve çok lezzetliydi.
- It was delicious.
- Çok lezzetliydi.
- There's nothing better than a delicious meal.
- Hiçbir şey lezzetli bir yemekten daha iyi olmaz.
- Autumn is when food is especially delicious.
- Sonbahar, yiyeceklerin özellikle lezzetli olduğu zamandır.
- A banana is delicious.
- Bir muz lezzetlidir.
- You should try some of this; it's delicious.
- Bundan biraz denemelisin; çok lezzetli.
- Mary's stew was so delicious that Tom had a second helping.
- Mary'nin güveci o kadar lezzetliydi ki Tom ikinci bir porsiyon aldı.
- Although natto smells awful, it is delicious.
- Natto berbat kokmasına rağmen lezzetlidir.
- What he ate was delicious.
- Yediği şey çok lezzetliydi.
- The chicken was delicious.
- Tavuk çok lezzetliydi.
- It was really delicious.
- Gerçekten çok lezzetliydi.
- This place is known for its delicious desserts.
- Bu mekân lezzetli tatlılarıyla tanınır.
- The cake was very delicious.
- Pasta çok lezzetliydi.
- I've never eaten anything as delicious as this.
- Hiç bu kadar lezzetli bir şey yememiştim.
Show More (92)
|