|
- Federal law and order are being got ready.
- Federal kanun ve düzen hazırlanıyor.
- Get ready soon and come down; guests have started arriving.
- Hemen hazırlan ve aşağıya gel, davetliler gelmeye başladı.
- Get ready, because tonight I've got another for you.
- Hazırlan, çünkü bu gece sana başka bir tane daha getireceğim.
- Tom is getting ready to leave.
- Tom gitmeye hazırlanıyor.
- I see you're getting ready to go.
- Gitmek için hazırlandığını görüyorum.
- Tom is getting ready to go out.
- Tom dışarı çıkmak için hazırlanıyor.
- Tom and Mary are getting ready.
- Tom ve Mary hazırlanıyorlar.
- Tom is just getting ready to do that.
- Tom da bunu yapmaya hazırlanıyor.
- Tell them to get ready to leave.
- Gitmeye hazırlanmalarını söyle.
- I'm getting ready to leave.
- Ben gitmek için hazırlanıyorum.
- Tell Tom to get ready to leave.
- Tom'a gitmek için hazırlanmasını söyle.
- It looks like Tom is getting ready to leave.
- Görünüşe göre Tom gitmeye hazırlanıyor.
- We're getting ready to go.
- Gitmeye hazırlanıyoruz.
- I need to go get ready.
- Gidip hazırlanmam lazım.
- Tom is just getting ready to leave.
- Tom da şimdi ayrılmaya hazırlanıyordu.
- Tom waited on the porch while Mary got ready.
- Mary hazırlanırken Tom verandada bekledi.
- Tell her to get ready.
- Ona hazırlanmasını söyle.
- I'm getting ready to bake a cake.
- Bir pasta pişirmeye hazırlanıyorum.
- Tom is getting ready to go.
- Tom gitmeye hazırlanıyor.
- Tom always takes a long time to get ready.
- Tom'un hazırlanması her zaman uzun zaman alır.
- Tell him to get ready to leave.
- Ona gitmeye hazırlanmasını söyle.
- We'd better get ready early because the train won't wait.
- Erken hazırlansak iyi olur çünkü tren beklemez.
- I see you're getting ready to go.
- Gitmeye hazırlandığını görüyorum.
- Tom saw Mary getting ready to leave.
- Tom, Mary'nin gitmeye hazırlandığını gördü.
- Tom is getting ready to leave on a trip.
- Tom bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor.
- Tom is getting ready to go on a date.
- Tom buluşmaya gitmeye hazırlanıyor.
- You'd be amazed how long it takes her to get ready in the morning.
- Sabahları hazırlanmasının ne kadar uzun sürdüğüne şaşarsınız.
- You should get ready.
- Hazırlanmalısın.
- When I arrived, she was just getting ready to leave.
- Ben vardığımda o sadece gitmeye hazırlanıyordu.
- We're getting ready to leave.
- Gitmeye hazırlanıyoruz.
- Tell them to get ready.
- Hazırlanmalarını söyle.
- Tom needs to get ready.
- Tom'un hazırlanmaya ihtiyacı var.
- Tom is getting ready to leave.
- Tom gitmek için hazırlanıyor.
- We have to get ready.
- Biz hazırlanmak zorundayız.
- Tom took a long time to get ready.
- Tom'un hazırlanması çok uzun sürdü.
- I'm going to go get ready.
- Gidip hazırlanacağım.
- Tom and Mary are getting ready to go out.
- Tom ve Mary dışarı çıkmaya hazırlanıyorlar.
- How long will you need to get ready?
- Hazırlanmak için ne kadar zamana ihtiyacın var?
- I'll get ready now.
- Şimdi hazırlanacağım.
- Tom is getting ready to go on a date.
- Tom bir randevuya çıkmaya hazırlanıyor.
- Tell Tom it's time to start getting ready to leave.
- Tom'a gitmek için hazırlanmaya başlama zamanı olduğunu söyle.
- You'd better get ready.
- Hazırlansan iyi olur.
- Are you getting ready to leave?
- Gitmeye mi hazırlanıyorsun?
- Tom is waiting for you to finish getting ready.
- Tom hazırlanmanı bitirmeni bekliyor.
- Tom was getting ready to leave when I saw him.
- Onu gördüğümde Tom gitmeye hazırlanıyordu.
- Tom is getting ready to go to school.
- Tom okula gitmek için hazırlanıyor.
- Tell Tom to get ready to leave.
- Tom'a gitmeye hazırlanmasını söyle.
- Go tell him to get ready.
- Git ona hazırlanmasını söyle.
- Let's pack our suitcases and get ready to go.
- Bavullarımızı toplayalım ve gitmeye hazırlanalım.
- We've got to get ready.
- Hazırlanmak zorundayız.
- I won't be able to get ready in time.
- Zamanında hazırlanamam.
- You must get ready quickly.
- Çabucak hazırlanmalısın.
- Tom is getting ready to go out.
- Tom dışarı çıkmaya hazırlanıyor.
- When I arrived, she was just getting ready to leave.
- Ben geldiğimde, o da gitmeye hazırlanıyordu.
- I'll give you thirty minutes to get ready.
- Hazırlanman için sana otuz dakika veriyorum.
- Tell them to get ready to leave.
- Gitmek için hazırlanmalarını söyle.
- Tom got ready to leave.
- Tom gitmeye hazırlandı.
- I'm still getting ready.
- Ben hâlâ hazırlanıyorum.
- You need to start getting ready.
- Hazırlanmaya başlamalısın.
- You must get ready.
- Hazırlanmalısın.
- She's getting ready.
- O, hazırlanıyor.
- I'm getting ready to leave.
- Gitmeye hazırlanıyorum.
- I think it's time for us to start getting ready.
- Sanırım hazırlanmaya başlamamızın zamanı.
- Let's get ready.
- Hazırlanalım.
- I have to start getting ready.
- Hazırlanmaya başlamalıyım.
- I think Tom is getting ready.
- Bence Tom hazırlanıyor.
- I'll go and get ready.
- Ben gidip hazırlanacağım.
- Why don't we get ready?
- Neden hazırlanmıyoruz?
- You're getting ready.
- Hazırlanıyorsun.
- We got ready.
- Hazırlandık.
- Tell Tom it's time to start getting ready to leave.
- Tom'a gitmeye hazırlanma zamanının geldiğini söyle.
- I'd better go get ready.
- Hazırlanmaya gitsem iyi olur.
- I only need a moment to get ready.
- Hazırlanmak için sadece bir dakikaya ihtiyacım var.
- I'll give you thirty minutes to get ready.
- Hazırlanman için sana 30 dakika veriyorum.
- I'm getting ready to do that.
- Onu yapmaya hazırlanıyorum.
- I'd better go get ready.
- Hazırlansam iyi olacak.
- Tom waited impatiently for Mary to get ready.
- Tom sabırsızlıkla Mary'nin hazırlanmasını bekledi.
- We're getting ready to do that.
- Bunu yapmaya hazırlanıyoruz.
- Get ready and let’s go!
- Hazırlan da gidelim!
- I'm getting ready to go back to Boston.
- Boston'a dönmeye hazırlanıyorum.
- I think it's time for us to start getting ready.
- Bence hazırlanmaya başlamamızın zamanı geldi.
- Tom is just getting ready to do that.
- Tom da tam bunu yapmaya hazırlanıyor.
- I've got to get ready.
- Hazırlanmam lazım.
- Tom and Mary are getting ready.
- Tom ve Mary hazırlanıyor.
- We're waiting for you to finish getting ready.
- Hazırlanmayı bitirmenizi bekliyoruz.
- We're just getting ready to do that.
- Biz sadece onu yapmaya hazırlanıyoruz.
- Layla was getting ready to leave the restaurant.
- Leyla restorandan ayrılmaya hazırlanıyordu.
- You should be getting ready.
- Hazırlanıyor olmalısın.
- Hurry up and get ready.
- Acele et ve hazırlan.
- We're getting ready to do that.
- Onu yapmaya hazırlanıyoruz.
- Tom is also getting ready.
- Tom da hazırlanıyor.
- Tom looked like he was getting ready to leave.
- Tom gitmeye hazırlanıyor gibi görünüyordu.
- Go tell her to get ready.
- Git ona hazırlanmasını söyle.
- We're just getting ready to leave.
- Biz de tam gitmeye hazırlanıyorduk.
- It took me a long time to get ready.
- Hazırlanmam uzun sürdü.
- Tom is just getting ready to leave.
- Tom da gitmeye hazırlanıyor.
- I'm getting ready to do that.
- Bunu yapmaya hazırlanıyorum.
- Tom and Mary are both getting ready, aren't they?
- Tom ve Mary hazırlanıyorlar, değil mi?
- I want to start getting ready to do that.
- Bunu yapmak için hazırlanmaya başlamak istiyorum.
- It's time for us to get ready.
- Hazırlanma vaktimiz geldi.
- Tom is helping Mary get ready.
- Tom Mary'nin hazırlanmasına yardım ediyor.
- The cherry trees are getting ready to bloom.
- Kiraz ağaçları çiçek açmaya hazırlanıyor.
- I can't get ready in time.
- Zamanında hazırlanamam.
- I'm getting ready to go back to Boston.
- Boston'a dönmek için hazırlanıyorum.
- Sami was getting ready to move to Cairo.
- Sami Kahire'ye taşınmaya hazırlanıyordu.
- It's time for us to get ready.
- Hazırlanmamızın zamanı.
- We're getting ready to leave.
- Ayrılmaya hazırlanıyoruz.
- She's getting ready.
- Hazırlanıyor.
- I should get ready.
- Hazırlanmalıyım.
- We have to get ready.
- Hazırlanmamız lazım.
- Tell her to get ready to leave.
- Ona gitmeye hazırlanmasını söyle.
- I got ready to leave.
- Gitmek için hazırlandım.
- Tom is getting ready to do that.
- Tom onu yapmak için hazırlanıyor.
- Tom is getting ready to go to work.
- Tom işe gitmek için hazırlanıyor.
- Layla was getting ready to leave the restaurant.
- Layla restorandan ayrılmaya hazırlanıyordu.
- It looked like Tom was getting ready to leave.
- Tom gitmeye hazırlanıyor gibiydi.
- I think Tom is getting ready.
- Sanırım Tom hazırlanıyor.
- You need to get ready.
- Hazırlanman gerek.
- Tom was getting ready to leave when I saw him.
- Tom onu gördüğümde ayrılmaya hazırlanıyordu.
- I won't be able to get ready in time.
- Ben zamanında hazırlanamayacağım.
- It took her two hours to get ready.
- Hazırlanması iki saatini aldı.
- Tom is getting ready to do just that.
- Tom tam da bunu yapmaya hazırlanıyor.
- I'm getting ready to bake a cake.
- Pasta yapmaya hazırlanıyorum.
- When will you start getting ready to leave?
- Gitmek için ne zaman hazırlanmaya başlayacaksın?
- Tom has been getting ready to leave.
- Tom gitmeye hazırlanıyor.
- Tom is getting ready to sing.
- Tom şarkı söylemeye hazırlanıyor.
- It's time we got ready.
- Hazırlanma zamanımız geldi.
- You must get ready quickly.
- Çabuk hazırlanmalısın.
- Tom got ready to leave.
- Tom gitmek için hazırlandı.
- Are you getting ready to leave?
- Ayrılmak için mi hazırlanıyorsun?
- Let's get ready to go.
- Gitmek için hazırlanalım.
- Tom helped Mary get ready.
- Tom, Mary'nin hazırlanmasına yardım etti.
- Tell him to get ready.
- Ona hazırlanmasını söyle.
- Tom is getting ready to go to school.
- Tom okula gitmeye hazırlanıyor.
- I think it's time to start getting ready.
- Sanırım hazırlanmaya başlamanın zamanı geldi.
- We're waiting for you to finish getting ready.
- Hazırlanmayı bitirmeni bekliyoruz.
- My army is getting ready!
- Ordum hazırlanıyor!
- Tell him to get ready to leave.
- Gitmek için hazırlanmasını söyle.
- You should get ready.
- Hazırlanman gerekir.
- I'm still getting ready.
- Hala hazırlanıyorum.
- After she had lunch, she got ready to go out.
- Öğle yemeğini yedikten sonra dışarı çıkmaya hazırlandı.
- Tom is getting ready to do that.
- Tom bunu yapmaya hazırlanıyor.
- We're getting ready to start the meeting.
- Toplantıya başlamak için hazırlanıyoruz.
- I'm getting ready to leave tomorrow.
- Yarın gitmeye hazırlanıyorum.
- Tom always takes a long time to get ready.
- Tom'un hazırlanması hep uzun sürer.
- Sami was getting ready to move to Cairo.
- Sami, Kahire'ye taşınmaya hazırlanıyordu.
- Tom is getting ready.
- Tom hazırlanıyor.
- I'm getting ready to go out.
- Dışarı çıkmaya hazırlanıyorum.
- It takes Mary several hours to get ready in the morning.
- Sabahleyin hazırlanmak Mary'nin birkaç saatini alıyor.
- Tom is helping Mary get ready.
- Tom, Mary'nin hazırlanmasına yardım ediyor.
- I'll go and get ready.
- Ben gidip hazırlanayım.
- I'll get ready.
- Hazırlanacağım.
- It took me a long time to get ready.
- Hazırlanmam uzun zaman aldı.
- Get ready quickly.
- Çabuk hazırlan.
- Tom and Mary are getting ready to go on their honeymoon.
- Tom ve Mary balayına çıkmaya hazırlanıyorlar.
- I need to get ready.
- Hazırlanmam lazım.
- They're getting ready.
- Hazırlanıyorlar.
- We'd better get ready.
- Hazırlansak iyi olur.
- Tom has been getting ready to leave.
- Tom ayrılmaya hazırlanıyordu.
- Let's get ready to leave.
- Gitmek için hazırlanalım.
- Tell her to get ready to leave.
- Gitmek için hazırlanmasını söyle.
- We're just getting ready to do that.
- Bunu yapmaya hazırlanıyoruz.
- Tom saw Mary getting ready to leave.
- Tom Mary'nin gitmek için hazırlandığını gördü.
- I'll give you thirty minutes to get ready.
- Sana hazırlanman için otuz dakika süre vereceğim.
- It looks like Tom is getting ready to leave.
- Tom gitmek için hazırlanıyor gibi görünüyor.
- We'd better get ready early because the train won't wait.
- Tren beklemeyeceği için erken hazırlansak iyi olur.
- Go tell Tom to get ready.
- Git Tom'a hazırlanmasını söyle.
- It takes Mary several hours to get ready in the morning.
- Mary'nin sabahları hazırlanması birkaç saat sürer.
- We got ready.
- Biz hazırlandık.
- We're just getting ready to eat.
- Yemek için hazırlanıyoruz.
- But if she says she loves you, then get ready!
- Ama o seni sevdiğini söylerse, o zaman hazırlan!
- It's time to get ready.
- Hazırlanma zamanı.
- I'm going to get ready.
- Hazırlanacağım.
- You should be getting ready.
- Hazırlanmalısın.
- Let's pack our suitcases and get ready to go.
- Valizlerimizi toplayalım ve gitmeye hazırlanalım.
- Go tell them to get ready.
- Hazırlanmalarını söyle.
- You'd be amazed how long it takes Tom to get ready in the morning.
- Tom'un sabahları hazırlanmasının ne kadar uzun sürdüğüne şaşırırsınız.
- Tom is waiting for you to finish getting ready.
- Tom hazırlanmanızı bitirmenizi bekliyor.
- I'll start getting ready.
- Hazırlanmaya başlayacağım.
- I've got to get ready.
- Hazırlanmak zorundayım.
- Get ready quickly.
- Çabucak hazırlanın.
- Tom is getting ready to go somewhere.
- Tom bir yere gitmeye hazırlanıyor.
- Tom is getting ready, isn't he?
- Tom hazırlanıyor, değil mi?
- Tom is getting ready to leave on a trip.
- Tom seyahate çıkmaya hazırlanıyor.
- Go and tell Tom to get ready.
- Git ve Tom'a hazırlanmasını söyle.
- Tom needs to get ready.
- Tom'un hazırlanması gerek.
- How long will you need to get ready?
- Hazırlanmak için ne kadar zamana ihtiyacın olacak?
- They were getting ready to go to bed when I rang their doorbell at 11pm.
- Saat 11'de kapılarını çaldığında yatmaya hazırlanıyorlardı.
- Get ready to leave.
- Gitmek için hazırlan.
- Tell Tom to get ready.
- Tom'a hazırlanmasını söyle.
- After she had lunch, she got ready to go out.
- Öğle yemeğini yedikten sonra, dışarı çıkmak için hazırlandı.
Show More (189)
|