|
- The concept of international legality is the invention of democracies.
- Uluslararası yasallık kavramı demokrasilerin icadıdır.
- This is characteristic of an invention, as opposed to an idea.
- Bu, bir fikrin aksine bir icadın karakteristik özelliğidir.
- This is characteristic of an invention, as opposed to an idea.
- Bu, bir fikirden ziyade bir icadın karakteristik özelliğidir.
- The Ombudsman is a Nordic invention, but we are not the Nordic community; we are the European Community.
- Ombudsman bir Nordik icadıdır, ancak biz Nordik topluluğu değiliz; biz Avrupa Topluluğuyuz.
- Software is not an invention and is already protected under copyright law, just like books, films and music.
- Yazılım bir icat değildir ve tıpkı kitaplar, filmler ve müzik gibi telif hakkı yasası kapsamında zaten korunmaktadır.
- It is invention and creativity that we are here to support and nothing else.
- Burada desteklemek için bulunduğumuz şey icat ve yaratıcılıktır, başka bir şey değil.
- The invention of printing formerly enabled people to understand one another.
- Matbaanın icadı eskiden insanların birbirini anlamasını sağlıyordu.
- In fact, I've given your invention first prize.
- Aslında, icadınıza birincilik ödülü verdim.
- The invention of the transistor marked a new era.
- Transistörün icadı yeni bir çağa damgasını vurdu.
- The washing machine is a wonderful invention.
- Çamaşır makinesi harika bir icat.
- This is a great invention in a way.
- Bu bir bakıma harika bir icat.
- The automobile is a wonderful invention.
- Otomobil harika bir icat.
- The discovery of electricity gave birth to an innumerable number of inventions.
- Elektriğin keşfi sayısız icadın doğmasına neden oldu.
- The invention of printing is the greatest event in history.
- Matbaanın icadı tarihteki en büyük olaydır.
- Language is the most important invention of the man.
- Dil, insanoğlunun en önemli icadıdır.
- I know what you should call your new invention.
- Yeni icadına ne isim vermen gerektiğini biliyorum.
- Waldorf salad is an American invention from the nineteenth century.
- Waldorf salatası on dokuzuncu yüzyıldan kalma bir Amerikan icadıdır.
- Language is one of the most important inventions of mankind.
- Dil, insanoğlunun en önemli icatlarından biridir.
- What a wonderful invention!
- Ne harika bir icat!
- The invention of TV caused a drastic change in our daily life.
- TV'nin icadı, günlük hayatımızda köklü bir değişime neden oldu.
- Paper is a Chinese invention.
- Kağıt bir Çin icadıdır.
- The calculator is a wonderful invention.
- Hesap makinesi harika bir icat.
- Making use of fire may be regarded as man's greatest invention.
- Ateşin kullanılması insanın en büyük icadı olarak kabul edilmektedir.
- The desire to fly in the sky like a bird inspired the invention of the airplane.
- Gökyüzünde bir kuş gibi uçma arzusu uçağın icadına ilham oldu.
- Horses used to pull road-rollers, but the steamroller arrived with the invention of the steam engine.
- Eskiden yol silindirlerini atlar çekerdi, ancak buharlı silindir buhar makinesinin icadıyla ortaya çıktı.
- Radio is a great invention.
- Radyo, büyük bir icattır.
- We have exclusive rights to Tom's invention.
- Tom'un icadı üzerinde özel haklarımız var.
- Her invention is brilliant!
- Onun icadı harika!
- It is estimated that a great number of his inventions remain unknown to date.
- Onun icatlarının büyük bir kısmının bugüne kadar bilinmediği tahmin ediliyor.
- The invention of the transistor marked a new era.
- Transistörün icadı, yeni bir döneme damgasını vurdu.
- Tom described his new invention to both John and Mary.
- Tom yeni icadını hem John'a hem de Mary'ye anlattı.
- Language as we know is a human invention.
- Bildiğimiz gibi dil bir insan icadıdır.
- The calculator is a wonderful invention.
- Hesap makinası muhteşem bir icat.
- Allow me to demonstrate my invention to you.
- İzin ver sana icadımı göstereyim.
- The invention of the printing press was a major technological advance.
- Matbaanın icadı büyük bir teknolojik ilerlemeydi.
- The washing machine is a wonderful invention.
- Çamaşır makinesi harika bir icattır.
- We are living in the age of invention.
- İcat çağında yaşıyoruz.
- Tom filed a patent for his invention.
- Tom icadı için patent başvurusunda bulundu.
- The desire to fly in the sky like a bird inspired the invention of the airplane.
- Bir kuş gibi gökyüzünde uçma arzusu uçağın icadına ilham verdi.
- Necessity is the mother of invention.
- Gereksinim icatın annesidir.
- The telephone is among the inventions attributed to Bell.
- Telefon, Bell'e atfedilen icatlar arasındadır.
- The cellphone is an invention we can't live without.
- Cep telefonu onsuz yaşayamayacağımız bir icat.
- His invention is brilliant!
- Onun icadı harika!
- What a great invention artificial intelligence is!
- Yapay zeka ne harika bir icat!
- The washing machine is a wonderful invention.
- Çamaşır makinası muhteşem bir icat.
- His invention deserves attention.
- Onun icadı ilgiyi hak ediyor.
- Necessity is the mother of invention.
- Bütün icatlar ihtiyaçtan doğar.
- The computer is a recent invention.
- Bilgisayar yeni bir icattır.
- This invention will make you very rich.
- Bu icat seni çok zengin edecek.
- The telephone is one of Bell's many inventions.
- Telefon Bell'in birçok icadından biri.
- Making use of fire may be regarded as man's greatest invention.
- Ateşten faydalanmak insanoğlunun en büyük icadı olarak kabul edilebilir.
- Language, as we know it, is a human invention.
- Bildiğimiz anlamda dil, bir insan icadıdır.
- Sami's invention worked and generated a lot of money.
- Sami'nin icadı işe yaradı ve çok para kazandırdı.
- The invention of the telephone made it possible to communicate with people far away.
- Telefonun icadı, uzak mesafelerdeki insanlarla haberleşmeyi mümkün hale getirdi.
- Have you seen Tom's latest invention?
- Tom'un son icadını gördün mü?
- Love is only an invention.
- Aşk sadece bir icattır.
- The invention of the transistor introduced a new era.
- Transistörün icadı yeni bir çağ başlattı.
- The invention of TV caused a drastic change in our daily life.
- Televizyonun icadı, günlük hayatımızda köklü bir değişikliğe neden oldu.
- That day, the most important invention of humanity was born.
- O gün, insanlığın en önemli icadı doğdu.
- Language, as we know it, is a human invention.
- Dil, bildiğimiz gibi, bir insan icadıdır.
- Necessity is the mother of invention.
- İhtiyaç icadın anasıdır.
- The invention of the printing press was a major technological advance.
- Matbaanın icadı önemli bir teknolojik gelişmeydi.
- The abacus is a Chinese invention.
- Abaküs bir Çin icadıdır.
- The invention of the telephone made it possible to communicate with people far away.
- Telefonun icadı uzaktaki insanlarla iletişim kurmayı mümkün kıldı.
Show More (61)
|
|
- It is indeed a fact that only an invention may be patented, not a discovery.
- Bir keşfin değil, yalnızca bir buluşun patentlenebileceği sahiden de bir gerçektir.
- The substance and level of invention for the granting of a patent is evaluated by national patent authorities.
- Patent verilmesi için buluşun içeriği ve seviyesi ulusal patent otoriteleri tarafından değerlendirilir.
- A discovery must not be recast as an invention.
- Bir keşif, buluş olarak yeniden düzenlenmemelidir.
- In fact, I've given your invention first prize.
- Aslında buluşuna birincilik ödülünü verdim.
- That day, the most important invention of humanity was born.
- O gün, insanlığın en önemli buluşu doğdu.
- What a great invention artificial intelligence is!
- Yapay zekâ ne harika bir buluş!
- The invention is accredited to Edison.
- Buluş Edison'a atfedilir.
- We have a good opinion of your invention.
- Buluşunuz hakkındaki izlenimimiz iyi.
- The computer is a relatively recent invention.
- Bilgisayar nispeten yeni bir buluş.
- Scientists consider the invention to be important.
- Bilim adamları buluşun önemli olduğunu düşünüyor.
- The computer is a recent invention.
- Bilgisayar yeni bir buluştur.
- His invention is brilliant!
- Onun buluşu mükemmel!
- Waldorf salad is an American invention from the nineteenth century.
- Waldorf salatası on dokuzuncu yüzyıldan bir Amerikan buluşudur.
- The invention is accredited to Edison.
- Buluş Edison'a atfediliyor.
- Tom filed a patent for his invention.
- Tom buluşu için patent başvurusunda bulundu.
- Radio is a great invention.
- Radyo, büyük bir buluş.
- We are living in the age of invention.
- Biz buluş çağında yaşıyoruz.
- The computer is a relatively recent invention.
- Bilgisayar nispeten yeni bir buluştur.
- Love is only an invention.
- Aşk sadece bir buluştur.
- Scientists consider the invention to be important.
- Bilim insanları bu buluşun önemli olduğunu düşünüyorlar.
- Language is the most important invention of the man.
- Dil insanın en önemli buluşudur.
- Allow me to demonstrate my invention to you.
- Size buluşumu göstermeme izin verin.
- Even if it's not true, it's a brilliant invention.
- Doğru olmasa bile, harika bir buluş.
- What a wonderful invention!
- Ne harika bir buluş!
- Have you seen Tom's latest invention?
- Tom'un en son buluşunu gördün mü?
Show More (22)
|
