slow down - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
slow down yavaşlamak v.
  • International trade has slowed down.
  • Uluslararası ticaret yavaşladı.
  • Economic activity in Turkey slowed down markedly in the second half of 1998.
  • Türkiye'de ekonomik aktivite, 1998'in ikinci yarısında belirgin şekilde yavaşladı.
  • I have to say, however, that progress seems to have considerably slowed down since then.
  • Ancak o zamandan bu yana ilerlemenin önemli ölçüde yavaşlamış göründüğünü söylemeliyim.
Show More (81)
slow down yavaşlatmak v.
  • We must lead the way in trying to slow down climate change.
  • İklim değişikliğini yavaşlatmaya çalışırken öncülük etmeliyiz.
  • We cannot reject these people simply because we do not want to slow down our kind of Europe.
  • Sırf kendi Avrupa'mızı yavaşlatmak istemediğimiz için bu insanları reddedemeyiz.
  • To its credit, the Union has especially dedicated itself to slowing down and preventing climate change.
  • Birlik, özellikle iklim değişikliğini yavaşlatmaya ve önlemeye kendini adamıştır.
Show More (12)