| 1 |
terminate |
sona erdirmek |
v. |
|
- Statistical indicators alone cannot justify terminating a cohesion policy for the current Member States.
- İstatistiki göstergeler tek başına mevcut Üye Devletler için bir uyum politikasının sona erdirilmesini haklı gösteremez.
- We in this Parliament decided to terminate our parliamentary relationship with Pakistan.
- Bu Parlamento'da Pakistan ile parlamenter ilişkimizi sona erdirmeye karar verdik.
- Under the directive Member States are required to terminate such unauthorised releases.
- Direktif uyarınca Üye Devletlerin bu tür izinsiz salımları sona erdirmeleri gerekmektedir.
- Pensions can be terminated.
- Emeklilik sona erdirilebilir.
- The Tokaido line terminates at Tokyo.
- Tokaido hattı Tokyo'da sona erer.
- The mission is terminated.
- Görev sona erdi.
- The Tokaido line terminates at Tokyo.
- Tokaido hattı Tokyo'da sona ermektedir.
Show More (4)
|
| 2 |
terminate |
sonlandırmak |
v. |
|
- In some countries, it is still completely impossible these days to terminate a pregnancy in a legal and safe manner.
- Bazı ülkelerde, bugünlerde hamileliği yasal ve güvenli bir şekilde sonlandırmak hala tamamen imkansızdır.
- The fact is the cost of terminating calls in mobile networks is ten times as much as terminating in fixed networks.
- Gerçek şu ki, mobil ağlarda çağrıları sonlandırmanın maliyeti, sabit ağlarda sonlandırmanın on katıdır.
- In some countries, it is still completely impossible these days to terminate a pregnancy in a legal and safe manner.
- Bazı ülkelerde hamileliği yasal ve güvenli bir şekilde sonlandırmak bugünlerde hala tamamen imkansızdır.
- There's a special room at the hospital for terminating.
- Hastanede sonlandırma için özel bir oda var.
- There's a special room at the hospital for terminating.
- Sonlandırma için hastanede özel bir oda var.
- There's a special room at the hospital for terminating.
- Sonlandırma için hastanede özel bir oda mevcut.
Show More (3)
|
| 3 |
terminate |
feshetmek |
v. |
|
- Contracts will be terminated wherever this does not entail additional costs.
- Sözleşmeler, ek maliyet gerektirmeyen durumlarda feshedilecektir.
- Contracts will be terminated wherever this does not entail additional costs.
- Sözleşmeler, ek maliyet gerektirmeyen her yerde feshedilecektir.
- The contract has been mutually terminated.
- Sözleşme karşılıklı olarak feshedildi.
- The mission is terminated.
- Görev feshedildi.
Show More (1)
|
| 4 |
terminate |
bitirmek |
v. |
|
- Mary terminated our friendship.
- Mary arkadaşlığımızı bitirdi.
Show More (-2)
|
| 5 |
terminate |
son vermek |
v. |
|
- Mary terminated our friendship.
- Mary dostluğumuza son verdi.
Show More (-2)
|
