1 |
wrap |
sarmak |
v. |
|
- The salesgirl wrapped the gift for me.
- Tezgahtar kız hediyeyi benim için sardı.
- Mary wrapped herself in a towel.
- Mary kendini bir havluya sardı.
- I ate a banana wrapped in edible rice paper and caramel.
- Ben yenilebilir pirinç kağıdı ve karamele sarılmış bir muz yedim.
- Mary wrapped the blanket around her shoulders.
- Mary battaniyeyi omuzlarına sardı.
- Could you wrap them up separately?
- Onları ayrı ayrı sarar mısınız?
- Please wrap these gifts up together.
- Lütfen bu hediyeleri birlikte sarın.
- The man carried a rabbit wrapped in a towel in his arms.
- Adam kucağında havluya sarılı bir tavşan taşıyordu.
- She wrapped her sandwich using Tom's tinfoil hat.
- Tom'un folyo şapkasını kullanarak sandviçini sardı.
- The octopus wrapped itself around its prey.
- Ahtapot kendini avının etrafına sardı.
- He wrapped his arms around me.
- O kollarını bana sardı.
- Could you wrap them up separately?
- Onları ayrı ayrı sarabilir misiniz?
- Tom wrapped the ice pack in a damp towel and placed it on his thigh.
- Tom buz torbasını nemli bir havluya sardı ve kalçasına yerleştirdi.
- Could you wrap this for me?
- Bunu benim için sarar mısınız?
- Mary wrapped a hot water bottle in a towel and placed it on Tom's forehead.
- Mary sıcak su şişesini bir havluya sardı ve Tom'un alnına yerleştirdi.
- She wrapped some gifts in paper.
- O, kağıda bazı hediyeler sardı.
- Tom is wrapping Mary's present now.
- Tom şimdi Mary'nin hediyesini sarıyor.
- I wanted to wrap my arms around his neck.
- Kollarımı onun boynuna sarmak istedim.
- She wrapped her sandwich in plastic wrap.
- Sandviçini streç filme sardı.
- Please wrap it like a Christmas present.
- Lütfen onu Noel hediyesi gibi sar.
- Can you wrap these neatly for me?
- Bunları benim için düzgünce sarabilir misin?
- Wrap tape around the pipe.
- Borunun etrafına bant sarın.
- We can't leave until you wrap the presents up.
- Siz hediyeleri sarıncaya kadar biz gidemeyiz.
- Please wrap it up.
- Lütfen sarın.
- He was always wrapped by a dark air.
- Her zaman karanlık bir hava tarafından sarılırdı.
- Russia is a riddle wrapped in a mystery inside an enigma.
- Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.
- Wrap the pastry with a banana leaf.
- Bir muz yaprağı ile pastayı sarın.
- Will you wrap this package neatly for me?
- Bu paketi benim için düzgünce sarar mısın?
- Could you wrap this separately, please?
- Bunu ayrı olarak sarar mısınız, lütfen?
- Tom wrapped his jacket around Mary's shoulders.
- Tom ceketini Mary'nin omuzlarına sardı.
- The octopus wrapped itself around its prey.
- Ahtapot avının etrafını sarmış.
- Mary sat on the floor and wrapped her arms around her knees.
- Mary yerde oturdu ve kollarını dizlerinin etrafına sardı.
- He was always wrapped by a dark air.
- O her zaman karanlık bir havayla sarılır.
- She wrapped the present in paper.
- Hediyeyi kağıda sardı.
- Russia is a riddle wrapped in a mystery inside an enigma.
- Rusya bir muammanın içindeki gizeme sarılmış bir bilmecedir.
- My mother wrapped the sandwiches in paper.
- Annem sandviçleri kağıda sardı.
- Tom wrapped the present he was going to give to Mary.
- Tom Mary'ye vereceği hediyeyi sardı.
- She wrapped her sandwich in plastic wrap.
- Sandviçini plastik ambalaja sardı.
- Tom wrapped his arms around Mary.
- Tom Mary'ye sarıldı.
- Mary wrapped her arms tightly around her chest.
- Mary kollarını sıkıca göğsüne sardı.
- I think that my costume for the upcoming Halloween party will be wrapping myself up in toilet paper like a mummy.
- Sanırım yaklaşan Cadılar Bayramı partisi için kostümüm kendimi mumya gibi tuvalet kağıdına sarmak olacak.
- Mary wrapped a hot water bottle in a towel and placed it on Tom's forehead.
- Mary bir sıcak su şişesini bir havluyla sardı ve onu Tom'un alnına yerleştirdi.
- Will you wrap this package neatly for me?
- Bu paketi benim için düzgün bir şekilde sarar mısın?
- Mary wrapped her arms tightly around her chest.
- Mary kollarını göğsüne sıkıca sardı.
- Wrap the pastry with a banana leaf.
- Böreği muz yaprağıyla sar.
- Tom wrapped the present.
- Tom hediyeyi sarmıştı.
- I ate a banana wrapped in edible rice paper and caramel.
- Yenilebilir pirinç kağıdı ve karamele sarılmış bir muz yedim.
- Tom wrapped the blanket around Mary's shoulders.
- Tom battaniyeyi Mary'nin omuzlarına sardı.
- She wrapped some gifts in paper.
- Bazı hediyeleri kağıda sardı.
Show More (45)
|
2 |
wrap |
paketlemek |
v. |
|
- Thought you'd want to wrap this one up, Gene.
- Bunu paketlemek istersin diye düşündüm, Gene.
- Can you wrap these neatly for me?
- Bunları benim için düzgünce paketler misiniz?
- Tom wrapped the present he was going to give to Mary.
- Tom, Mary'ye vereceği hediyeyi paketledi.
- Would you like me to wrap it for you?
- Senin için paketlememi ister misin?
- Could you wrap it up as a gift?
- Onu bir hediye olarak paketler misiniz?
- Have you wrapped all your Christmas presents?
- Bütün noel hediyelerini paketledin mi?
- You don't need to wrap it.
- Paketlemene gerek yok.
- Could you wrap it as a gift?
- Onu bir hediye olarak paketler misiniz?
- Tom wrapped the present.
- Tom hediyeyi paketledi.
- Do you want me to wrap it up as a gift?
- Onu bir hediye olarak paketlememi ister misiniz?
- Would you like me to wrap it for you?
- Bunu senin için paketlememi ister misin?
- Tom wraps his gifts so beautifully that no one wants to open them.
- Tom hediyelerini o kadar güzel paketler ki kimse onları açmak istemez.
- The salesgirl wrapped the gift for me.
- Tezgâhtar kız hediyeyi benim için paketledi.
- We can't leave until you wrap the presents up.
- Hediyeleri paketlemeden gidemeyiz.
- You don't need to wrap it.
- Paketlemen gerekmiyor.
Show More (12)
|
3 |
wrap |
dolamak |
v. |
|
- Tom wrapped his arms around Mary.
- Tom kollarını Mary'ye doladı.
- I wanted to wrap my arms around his neck.
- Kollarımı onun boynuna dolamak istedim.
- Mary sat on the floor and wrapped her arms around her knees.
- Mary yere oturdu ve kollarını dizlerine doladı.
- The baby wrapped his tiny hand around Tom's finger.
- Bebek minik elini Tom'un parmağına doladı.
- Tom wrapped his arm around her shoulder.
- Tom kolunu onun omzuna doladı.
- He wrapped his arms around me.
- Kollarını bana doladı.
- He wrapped his arms around her waist.
- Kollarını onun beline doladı.
- She wrapped her arms around his neck.
- Kollarını onun boynuna doladı.
Show More (5)
|
4 |
wrap |
paket yapmak |
v. |
|
- Would you mind wrapping it up as a gift?
- Hediye paketi yapabilir misiniz?
- Are you going to eat here or do you want us to wrap it?
- Burada mı yiyeceksiniz yoksa paket yapmamızı mı istersiniz?
- Do you want me to wrap it up as a gift?
- Onu hediye paketi yapmamı ister misin?
Show More (0)
|
5 |
wrap |
sarınmak |
v. |
|
- Mary wrapped herself in a towel.
- Mary bir havluya sarındı.
- Tom wrapped himself in his blanket.
- Tom battaniyesine sarındı.
Show More (-1)
|