Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Law | ||||
Law | ölüme mahkum etme | sentence to death n. | ||
Sami was later sentenced to death. Sami daha sonra ölüme mahkum edildi. More Sentences |
||||
Law | ölüme mahkum etme | giving death penalty n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | hüküm giymiş kişileri asarak ölüme mahkum etme veya olağandışı derecede sert cezalara çarptırmakla ün salmış hakim | hanging judge n. |