şanssızlık

Significados de "şanssızlık" en diccionario inglés turco : 52 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	şanssızlık	bad luck n.
We've had too much bad luck. Çok fazla şanssızlık yaşadık. More Sentences
2	Common Usage	şanssızlık	misfortune n.
His misfortune gained him sympathy. Onun şanssızlığı ona sempati kazandırdı. More Sentences
General
3	General	şanssızlık	hard luck n.
Now we could say very coldly, 'Well, hard luck!' Şimdi çok duygusuz bir şekilde, "Eh, şanssızlık!" diyebiliriz. More Sentences
Common Usage
4	Common Usage	şanssızlık	ill luck n.
5	Common Usage	şanssızlık	mischance n.
6	Common Usage	şanssızlık	unluckiness n.
General
7	General	şanssızlık	hard line n.
8	General	şanssızlık	reversal n.
9	General	şanssızlık	hoodoo n.
10	General	şanssızlık	ambsace n.
11	General	şanssızlık	adversity n.
12	General	şanssızlık	bad n.
13	General	şanssızlık	blow n.
14	General	şanssızlık	bad break n.
15	General	şanssızlık	contretemps n.
16	General	şanssızlık	sorrow n.
17	General	şanssızlık	bad fortune n.
18	General	şanssızlık	hard-line n.
19	General	şanssızlık	mishap n.
20	General	şanssızlık	casualty n.
21	General	şanssızlık	tragedy n.
22	General	şanssızlık	unhap n.
23	General	şanssızlık	unheal n.
24	General	şanssızlık	unhele [obsolete] n.
25	General	şanssızlık	untowardness n.
26	General	şanssızlık	hard lines [uk] n.
27	General	şanssızlık	hardship n.
28	General	şanssızlık	moz n.
29	General	şanssızlık	mozz n.
30	General	şanssızlık	damage [obsolete] n.
31	General	şanssızlık	deuce [obsolete] n.
32	General	şanssızlık	infortune [obsolete] n.
33	General	şanssızlık	dole n.
34	General	şanssızlık	dree [scotland] n.
35	General	şanssızlık	disaventure [obsolete] n.
36	General	şanssızlık	shit n.
37	General	şanssızlık	fortition n.
38	General	şanssızlık	stress [obsolete] n.
Colloquial
39	Colloquial	şanssızlık	luck of the draw n.
40	Colloquial	şanssızlık	no good n.
41	Colloquial	şanssızlık	a shame n.
Idioms
42	Idioms	şanssızlık	tough break n.
43	Idioms	şanssızlık	hard cheese n.
44	Idioms	şanssızlık	rotten luck n.
45	Idioms	şanssızlık	bad iron n.
46	Idioms	şanssızlık	a crying shame n.
Archaic
47	Archaic	şanssızlık	unfortune n.
48	Archaic	şanssızlık	miscarriage n.
49	Archaic	şanssızlık	deuce-ace n.
50	Archaic	şanssızlık	disadventure n.
51	Archaic	şanssızlık	discomfort n.
Slang
52	Slang	şanssızlık	packet [uk] n.

Significados de "şanssızlık" con otros términos en diccionario inglés turco: 24 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	şanssızlık yaşamak	mistide [obsolete] v.
2	General	başına şanssızlık gelmek	light [dialect] [uk] v.
3	General	hata veya şanssızlık nedeniyle başarısız olmak	gutser v.
4	General	şanssızlık yaratan	infortunate adj.
5	General	şanssızlık eseri	unluckily adv.
Proverb
6	Proverb	şanslı bir durumun hemen arkasından bir şanssızlık gelebilir	the lord giveth and the lord taketh away
Colloquial
7	Colloquial	büyük şanssızlık	bad break n.
8	Colloquial	ne şanssızlık!	hard lines! expr.
9	Colloquial	ne şanssızlık	hard luck [uk] expr.
10	Colloquial	ne şanssızlık	hard lines [uk] expr.
Idioms
11	Idioms	bir dizi şanssızlık	streak of bad luck n.
12	Idioms	bir dizi şanssızlık	string of bad luck n.
13	Idioms	bahtsızlık/şanssızlık hikayesi	a hard-luck story n.
14	Idioms	bir dizi şanssızlık/talihsizlik	a streak of bad luck n.
15	Idioms	bir dizi şanssızlık/talihsizlik	a string of bad luck n.
16	Idioms	bir dizi şanssızlık yaşamak	have a run of bad luck v.
17	Idioms	hiç şanssızlık yaşamayacak kadar şanslı olmak	lead a charmed life v.
18	Idioms	şanssızlık olmak	be a crying shame v.
19	Idioms	hayırlı bir şeye vesile olan kötü şans/şanssızlık	blessing in disguise expr.
20	Idioms	hayırlı bir şeye vesile olan kötü şans/şanssızlık	a blessing in disguise expr.
Speaking
21	Speaking	ne şanssızlık!	what ill luck! expr.
Astrology
22	Astrology	(özellikle satürn veya mars) şanssızlık ile ilişkilendirilen gezegen	infortune n.
Slang
23	Slang	şanssızlık/uğursuzluk getiren kimse	typhoid mary n.
British Slang
24	British Slang	ne şanssızlık!	hard-shit! expr.